Ergenekon davasında karar günü - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Türkiye

Ergenekon davasında karar günü

Türkiye'nin gündemine damga vuran, 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasında bugün karar açıklanması bekleniyor.

Silivri'de davayı izleyen Rengin Arslan, duruşma salonu önünde yoğun güvenlik önlemleri alındığını ve mahkeme kararı gereği duruşma salonuna sanıklar, sanık avukatları ve milletvekillerinin alınacağını, gazeteci olarak ise sadece sarı basın kartı sahiplerinin duruşma salonuna girmesine izin verileceğini bildiriyor.


Silivri'deki duruşma için arttırılan güvenlik önlemleri çerçevesinde çok sayıda TOMA aracının duruşma salonu çevresine yerleştirildiğini belirten Rengin Arslan, farklı illerden de destek çevik kuvvet ekipleri getirildiğini bildiriyor.

Salona alınacak kişilerle ilgili mahkeme kararında ise şu ifadeler yer alıyor:

"Yargılama sürecinde meydana gelen şiddet içerikli ve duruşma düzenini ağır bir şekilde sekteye uğratan yargılama görevini etkileme ve önleme sonucunu doğurucu birçok olay, mahkememize ulaşan somut bilgiler taşıyan ihbar yazısı içeriği, 05.08.2013 günü daha önce de belirtildiği üzere duruşma yapılmayıp sadece kararın tefhim edilecek olması dikkate alındığında, duruşmaların yasalara uygun olarak sorunsuz ve güvenli bir şekilde yürütülmesi için aşağıdaki gibi karar almak gerekmiştir.”

RAKAMLARLA ERGENEKON

Ergenekon davasında yargılanan sanıkların ve avukatlarının yaptığı ortak çalışma sonucunda, Kasım 2012’de açıkladıkları raporda yer verilen rakamlar şöyle:

100.000’den fazla telefon izlendi.

60.000 telefon dinlendi.

3.000 kişi hakkında takip yapıldı.

1.360 kişi ifade verdi.

588 kişi tutuklandı.

71 sanık tutuklu yargılanıyor

Dava 6 yıldır devam ediyor.

7 sanık ifadesini veremeden öldü.

7 sanık kansere yakalandı.

Cezaevi revirinde ve hastanelerde tedavi gören 10 sanık bulunuyor.

19 iddianamenin toplam sayfa sayısı 17.000’i aştı

Davanın ek klasör arşivi 5 terabayt büyüklüğüne ulaştı. Bu ise toplam 9.000.000 sayfa doküman demek.

Davada 44 gizli tanık var.

19 iddianame ile ilgili 600’ü aşkın duruşma yapıldı. Bu, Türk Yargı Sisteminde yaklaşık 150 yıllık ağır ceza yargılamasına denk geliyor.

"1- 05.08.2013 tarihinde duruşma salonuna izleyici alınmamasına

2- Tutuklu sanıkların cezaevinde getirilmesini müteakip, tutuksuz sanıkların duruşma salonuna alınmasına, duruşma salonuna x-ray cihazından geçmek ve herhangi bir sinyal verdirmemek kaydıyla tutuksuz sanıklar, mahkememizde kayıtlı ve kolluğa listesi teslim edilen katılan vekilleri ve müdafiiler, milletvekilleri, mahkememize işlemleri bildirilen baro temsilcileri, sarı basın kartı sahibi basın mensupları sırasıyla salona alınmasına

3- 05.08.2013 tarihinde kararın tefhimi yapılacağından sanık müdafilerinin beraberlerinde dizüstü bilgisayar ve benzeri cihazlarını duruşma salonuna sokmalarına izin verilmeyeceğine, Salona alınacak tüm kişilerin CMK’nın 183. maddesine göre, adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletleri sokmalarına izin verilmeyeceğine, aksine hareket etmeye teşebbüs edenler hakkında gerekli inzibati tedbirler ve TCK’nın 286. maddesine göre adli süreç işletileceğine

4- Sanıkların yargılama süreci boyunca müdafiliğini üstlenmiş avukatlar dışında duruşma salonuna avukat giremeyecek olup, ilgili avukatlar kolluk ve mahkeme görevlisine gerekli kimlik kartı ibrazı sonrası içeri alınacağına,

5- İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nca kendi mevzuat hükümleri ve belirtilen kurallar çevresinde gerekli tedbirler alınmasına, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ve Silivri Ceza ve Tutukevi idaresinin tutukluların nakli duruşma salonunun hazırlanması gibi hususlarda gerekli işlemleri yapmasına, Tereddüt edilen hususlarda kovuşturma mahkemesinden talimat alınması, idari işlemler ile ilgili olarak da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurulmasına

6- Gereği için İstanbul ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılıklarına, İstanbul Valiliği’ne, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’ne ve İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na sözlü veya yazılı olarak bilgi verilmesine, Oy birliğiyle karar verilmiştir."

'Son sözler'

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel 18 Mart'ta esas hakkındaki mütalaasını vermiş, ardından sanıkların "son sözleri" alınmaya başlanmıştı. Bu, sanıkların esas hakkındaki savunmaları anlamına geliyor.

Bundan altı yıl önce Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombalarıyla başlayan Ergenekon soruşturmasında bugüne kadar yüzlerce kişi gözaltına alındı, bazıları tutuklandı, bazıları ise tutuksuz yargılandı.

Savcı aralarında eski Genelkurmay Başkanı, CHP milletvekilleri, akademisyen ve gazeteci olmak üzere 64 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası talep etti.

Bugün açıklanması beklenen karar öncesinde ise Silivri çevresinde, yapılması planlanan eylemlere karşı önlemler alındı. Başta Türkiye Gençlik Birliği (TGB) olmak üzere, bazı dernek ve partiler karar günü Silivri'de toplanma çağrısı yapmıştı.

İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu cuma günü bir açıklama yaparak, mahkeme salonunun bulunduğu Silivri'de hiçbir gösteriye izin vermeyeceklerini söylemişti. Mutlu ayrıca, duruşma salonuna sanık yakınları da dahil olmak üzere hiçbir izleyicinin alınmayacağını açıklamıştı.

Bu karara yönelik tepkiler sürerken cumartesi günü TGB, İşçi Partisi ve Ulusal Kanal'a yönelik operasyon düzenlendi. Aralarında TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz'in de bulunduğu 13 kişi sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı.

Dava süreci

Toplumun farklı kesimlerinden pek çok isim, hatta daha önce birbirlerini tanımadıklarını söyleyen pek çok isim aynı örgütün üyesi veya yöneticisi olarak aynı davada yargılandı.

Türkiye’yi sarsan faili meçhul cinayetlerle Ergenekon arasında bir bağlantı olup olmadığı sık sık araştırıldı.

Savcılığın ve savunmanın talep ettiği ortak tanıklar bir yana, sadece savunmanın talep ettiği ve mahkeme tarafından tanık olarak dinlenmesine karar verilen tanık sayısı düşük seviyelerde kaldı.

Gizli tanıkların kim oldukları ve “gizli tanık” ifadelerinin davanın seyrini değiştirmesi sıkça eleştirildi. PKK itirafçısı Şemdin Sakık örneğinde olduğu gibi bazı gizli tanıkların kimliği tartışma yarattı. Şemdin Sakık kendi isteğiyle mahkemede kimliğini açıklamıştı.

Uzun tutukluluk süreleri, sağlıksız yaşam koşulları, cezaevindeki olumsuz şartlar kamuoyunda en çok eleştirilen noktalar oldu.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar