VATANDAŞ KİME GÜVENECEK?.. KKTC’de adi suç patlaması yaşanırken, halkın güvenliğinden sorumlu polis teşkilatından bazı isimlerin olaylara karışması vatandaşı huzursuz ederken, hükümet temsilcileri, “Biz de endişe içindeyiz, önlem alınamıyor” diyor
KAMİL DE RAHATSIZ… UBP Girne Vekili, eski İçişleri Bakanı İlkay Kamil, suç olaylarından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Alınan önlemler yetersiz. Caydırıcı tedbir şart. Bu küçücük ülkede sorunların üstüne gitmek bu kadar zor olmamalı. Eğer devletsek gerekli uygulamaları devreye sokmalıyız” dedi
Gizem ÖZGEÇ-Son günlerde polis teşkilatından bazı isimlerin sahte evrak düzenleyip sigortadan para temin etme olayına isminin karışması, polis teşkilatındaki sistemi bir kez daha gündeme getirdi. Gerekli önlemleri alması gereken hükümet kanadından vekiller, yaşanan olaylar karşısında “Biz de huzursuzuz” derken, ilgililerin hem tedbir almakta hem de olaylar sonrası tatmine edici açıklamaları yapmaktan uzak olduğunu dile getirdi…
Kamil: Önlemler caydırıcı değil
Eski İçişleri Bakanı İlkay Kamil, son günlerde ülkede yaşanan olayların, hem halkı hem de kendilerini büyük ölçüde üzdüğünü ve sıktığını söyleyerek, “Çok daha ciddi tedbirlerle huzuru sağlamak görevimiz. Bu sıkıntıların engellenmediğini görüyor ve üzülüyoruz. Bu olayların engellemesi gereken kurumlar ne yazık ki suçlara karışıyor. Bizim de endişemiz artıyor” diye konuşuyor.
Kamil, hükümetin suçlara karşı, daha sıkı tedbirler almasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı ve önlemler için geç bile kalındığını dile getirdi. Vatandaşın da bu noktada tedbir alan hükümete bilgi akşında yardımcı olması gerektiğini söylerken, şunları söyledi:
“Ancak yine de, kötümser olmamamız gerekir. Bu küçücük ülkede bunlar çözümlenemeyecek sorunlar değil… Yeter ki kararlı olalım ve yaptıklarımızın arkasında duralım. Alınan tedbirler caydırıcı değil. Eğer yazılanlar doğruysa ve böyle bir suça polis teşkilatından isimler karışıyorsa, bu çok ciddidir. Bu tip durumlarda verilecek olan ceza caydırıcı ve örnek olmalı. Eğer devletsek bazı uygulamaları devreye koymak durumundayız. Yoksa bu küçücük ülkede hiçbir şey zor değil. İktidar partisi olarak vatandaşla aynı rahatsızlığı biz de hissediyoruz. Gerekirse yasalarda değişiklik yapılsın.”
Numan: Olayların üzerine yeterince gidilmiyor
UBP Girne Milletvekili Necdet Numan da, ülkede yaşanan suç olaylarının ve usulsüzlüklerin kendilerini rahatsız ettiğini belirterek, bunlar karşısında ise yetkililerden gelen açıklamaların doyurucu olmadığını söyledi. Olayların üzerine gidilmesi gerektiğine işaret eden Numan, suçların önünün kesilmesi gerektiğinin altını çizdi. Numan ayrıca şunları söyledi:
“Bizim gördüğümüz kadarıyla olayların üzerine yeterince gidilmiyor ki, devam ediyor. Ya da netice alınması uzuyor bu da tatmin olmamaya neden oluyor. Suçlular anında ve erken zamanda teşhir edilmelidir. Küçük bir toplumuz ve hepimiz huzursuzuz.”
Dürüst: Denetim mekanizması iyi çalışmalı
UBP Güzelyurt Milletvekili Kemal Dürüst de, her gün medyaya yansıyan suç olaylarının rahatsızlık verici boyuta ulaştığını kabul etti ve Meclis’ten başlayarak, belediyelerden tutun da, en küçük kurum ve kuruluşlardan en büyük işletmelere kadar, amirler ve işçilerin sorumluluk almaları gerektiğini ifade etti. Denetim mekanizmasının iyi çalışması gerektiğinin önemine dikkat çeken Dürüst, bunun yanında bilinç düzeyinin artırılması gerektiğini de vurguladı. Eğitimin her şeyin başında geldiğini söyleyen Kemal Dürüst, buna önem verilmesini istedi.
Angolemli: Polis savaş koşullarında çalışıyor
Toplumcu Demokrasi Partisi Mağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli ise, sistemin ve ekonomik durumun iyi çalışmamasının suç olaylarını doyurduğunu söyledi. Angolemli, “Böyle giderse daha çok şeylere tanık olacağız. Ne yazık ki artık polisin de işin içinde olduğunu görüyoruz. Mafyalaşma başladı hatta aldı başını gidiyor” dedi. Angolemli, polisin yapısının sorgulanması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Polis sivil olmadığı için savaş koşullarına göre çalışıyor. Bu şekilde başarılı olması mümkün değil. Polisin kaçırdığı ve iş birliği içinde olduğu olaylar var. Halkın güveni gitti. Ya sivil toplum olacağız ya da bu olaylara kendimi hazırlayacağız.”
