İktisatbank Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu:
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Draghi her ne kadar yanlış anlaşıldım dese de, EUR/USD paritesi 1,14 seviyesinin üzerine yükselerek son 1 yılın zirvesini test etti (EUR nereye bakınız grafik)
Avrupa’dan gelen şahin açıklamalar, ABD zayıf verileri ile birleşince, dolar endeksi 96 seviyesinin altına gerileyerek Trump seçimlerinden beri en düşük seviyeye indi
Draghi’den sonra sahneye çıkan İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Carney’de gündemi değiştirdi
Carney, daha geçen hafta faiz artırımı şu anda gündemde değil çıkışı ardından dün bazı teşviklerin geri alınması ve faiz artırımı ön plana çıkararak Sterlin’de sert değer kazanımını tetikledi
FED’den sonra ECB ve BoE’nin de artık düşük faiz ortamı ve bol likiditenin yarattığı vurdumduymazlıktan hoşnut olmadığını hissettiren açıklamaları dikkat çekiyor
USD/TL kuru dün gün içerisinde bir ara 3,5350 seviyelerini test etse de, devamını getiremedi
Kur cephesinde yukarda 3,54 – 3,55 aşağıda ise 3,5052 ve 3,4750 seviyeleri arasında sıkışma bir müddet daha devam edeceğe benziyor
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Dün resmen piyasaların başının döndüğünü söylersek herhalde pek de hatalı konuşmuş olmayız. Avrupa ve İngiltere Merkez Bankası kaynaklı gelişmeler, özellikle pariteler cephesinde ciddi anlamda volatilite yaşanmasına neden oldu. Hatırlanacağı üzere, Türk Mali piyasalarının tatil nedeniyle kapalı olduğu Salı günü, ECB Başkanı Draghi’nin enflasyonist baskının arttığına yönelik vermiş olduğu sinyal ardından 1,1390 seviyesine yükselen, akabinde dün kaynağı doğrulanmasa da, bazı ECB yetkililerinin Draghi’nin söylemlerinin yanlış anlaşıldığına dair yapmış oldukları açıklamalar sonrası hızlıca tekrar 1,1292 seviyesine dönen ve devamında yeniden alımlara sahne olan EUR/USD paritesi, netice itibarı ile günü 1,14 seviyesinin üzerinde tamamlayarak son bir senenin zirvesini test etti. Piyasalar, Avrupa cephesinde en kötünün geride kaldığına, atılan bütün adım ve teşviklerin hatta negatif faizlerin deflasyonist baskıyı azaltarak artık büyüme ve beraberinde enflasyonun gelmeye başladığına yönelik verilen sinyal, piyasalarda tahvil alım programının azaltılacağına ve kademeli olarak negatif faizlerinde çıkılacağı algısını yaratmak suretiyle EUR açık pozisyonların bir miktar da olsa kapanmasına neden oldu. Buraya kadar aslında konuyu dünden biliyorduk. Lakin, asıl bomba kanımca dün İngiltere Merkez Bankasın’dan geldi. Hatırlanacağı üzere, İngiltere genel seçimleri öncesinde May’in rahatlıkla kazanacağı algısının yarattığı iyimser beklentiler ile 1,30 seviyesinin üzerini test eden GBP/USD paritesi, May’in başarısızlıkla sonuçlanan seçimi ardında sert gerilemiş, akabinde, İngiltere Merkez Bankasından 3 üyenin faiz artırımı yönünde oy kullanması ile şahinleşmeye başladığı algısı oturan İngiltere, Sterlin’i yeniden atağa kaldırmıştı. Daha geçen hafta, Carney, faiz artırmı için uygun zaman değil söylemi ile bir kez daha ön plana çıkmış, satışların önünü açmışken, Baş Ekonomist Hayden, risklere ışık tutarak düşük faiz politikasının uzun süre devam ettirilmesinin sıkıntı yaratacağına vurgu yaparak faiz artırımını desteklediğini belirtmek suretiyle Sterlin’i yeniden toparlamıştı. Görüleceği üzere, tahterevalli misali 1,26 – 1,30 aralığında devamlı gidip gelen Sterlin, dün Carney’in daha bir hafta önce faiz artırım için uygun zaman değil söylemi ardından para politikası kurulunun hedefin üzerinde seyreden enflasyona karşı sabrının sınırlı olduğunu ve bu bağlamda bazı teşviklerin geri alınması ve önümüzdeki aylarda faiz artırımını düşünebileceklerini söylemesi, tıpkı EUR’da olduğu üzere Sterlin’i de psikolojik 1,30 seviyelerine kadar itti. Elbette, siyasi cephede de, Kuzey İrlanda’nın DUP partisi ile azınlık hükümeti kuran May’in istikrar yönünde attığı adımı da göz ardı etmememiz gerekiyor.
Türk Lirası’nın da dünkü seyri dikkat çekiciydi. Draghi’nin çıkışı ardından teşviklerin geri çekileceği, bol ve sonu gelmeyen likiditenin yarattığı tahribattan artık Merkez Bankaları’nın da rahatsızlık duymaya başlamaları ardından gelişmekte olan ülke para birimleri topyekün satış baskısına maruz kalmıştı. Bu bağlamda, bayram tatilinde EUR/TL kurunun dolu dizgin 3,92 seviyesinden 4’e çıktığnı bir kez daha not etmemiz gerekiyor. Şu anda dünyada hakim olan ana görüş USD’nin değer kaybı. Aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, doların değer kaybı risk iştahını körüklemek suretiyle getirisi yüksek para birimlerine ilgiyi artırıyor. Dün bu bağlamda, gün içinde 3,5350 seviyelerine yükselen USD/TL bu sabah yeniden 3,50 seviyelerine gerilerken EUR/TL kurunun 4 ; GBP/TL kurunun ise 4,55 seviyesinin kıyısında gezindiğini görüyoruz. TL’ye yönelik ilgi dün şaşırtıcı derecede Borsa cephesinde de görüldü. Küresel borsaların Salı günü sert düştüğü ve Asya piyasalarının kötü başladığı dünkü günde BIST100 endeksi günü % 1 yükselişle 100,617 puan seviyesinden rekor ile tamamladı. USD/TL cephesinde 200 günlük ortalamaların geçtiği 3,5052 seviyesine dikkat etmekte fayda var. Sıkışma alanın dibi ise 3,4750 – 3,48 ; tepesi 3,54-3,55 aralığından geçiyor. Teknik grafik yükselişe işaret etse de, TL’nin sunmuş olduğu getiri nedeniyle TL’ye olan rağbet devam ediyor. Kurun yükselişi için 3,55 seviyesinin ötesinde doğru bir hareket görmek gerekiyor. Benzer bir şekilde, 3,4750 altında ise düşüş eğilimi ivme kazanabilir. Söz konusun bant aralığında sıkışma bir müddet daha devam edeceğe benziyor.
Bayram tatili ardından 2017 ilk yarının son 2 iş günü içerisindeyiz. Makroekonomik cephede, Almanya’da günün ilk yarısında açıklanacak TÜFE enflasyonu ; günün ikinci yarısında ise ABD büyüme verisi takip edilecek.
Ø GBP/USD paritesinde 1,3050 üzerinde gecelik kapanışlarda 1,3440 seviyesini takip edeceğiz
Kaynak: Reuters
Ø EUR/USD paritesinde 1,1450 – 1,1500 aralığını satış yönünde kollayacağız
Haftalık grafik (uzun bakış)
Kaynak: Reuters
Ø Dolar endeksi Kasım 2016’dan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, ABD 10 yıllık tahvil faizleri yükselmeye başladı
Kaynak: Reuters
