Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinde dönüm noktasına gelindi.
Artık herkes adını koymasa da, Haziran sonuna kadar ne olacaksa olması gerektiği görüşünde…
Bu işin öyle incir ipi gibi uzayıp gidemeyeceği konusunda adı konulmamış bir mutabakat oluştu.
Rum lider Nikos Anastasiades de kimseye söylemese de bunun farkında…
Ama önceden yaptığı açıklamalar ve ortaya koyduğu ön koşulların esiri olmuş durumda.
Kendi kendini köşeye sıkıştırmış. Sıkıştığı yerden çıkamıyor.
Müzakere sürecinin geldiği aşama itibarı ile süreç aslında kilitlenmiş durumda…
Halbuki kilidi açacak mutabakatlar ve ortak anlayışlar da masada var.
11 Şubat 2014 liderler mutabakat belgesi ile Cenevre Zirvesi’nin ilk aşaması sonrasında yayınlanan sonuç bildirgesi, müzakere sürecinde neyin, hangi hedef doğrultusunda, nasıl yapılacağını net bir şekilde ortaya koymuş olan önemli belgeler.
Bu nedenle görüşmelerin kilitlenmiş olması anlaşılabilir gibi değil.
Ama Rum Lider anlaşılamayanı yapmakta ısrarlı.
Çürük bir zemin üzerinde ortaya yeni koşullar koyan Anastasiades’’i kendi etrafındakiler de eleştirmekte…
Ama o ısrarından vaz geçmiyor.
Müzakere sürecini kurtarmaya ve ileri taşımaya çalışan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide şimdi 11 Şubat 2014 belgesi ile Cenevre Konferansı sonuç bildirgesini kullanarak müzakere sürecini yeniden Cenevre’ye taşımak için mekik diplomasisi yapıyor.
Tarafları var olan mutabakatlar ve anlayış birliktelikleri çerçevesinde Cenevre’ye götürecek yolu açmaya çalışıyor.
Gelinen aşamada işi elbette ki kolay değil.
Çünkü herkes de biliyor ki, Cenevre’ye yeniden gidilmesi demek artık bir karar verilmesi demektir.
Yani artık kaçacak, yan çizecek bir yer kalmadı.
Liderler Cenevre konusunda karar verirlerse, artık herkes bilecek ki müzakerelerde ne olacaksa olacak.
Ortaya bir çözüm çıkacaksa çıkacak, çıkmayacaksa da çıkmadığı deklere edilecek.
Gelinen aşamada, Kıbrıs Türk tarafı Cenevre’ye ön koşulsuz gitmeye ve tüm konuları bir birine bağlı bir şekilde konferansta kalınan yerden müzakere etmeye hazır.
Ama Rum tarafı bundan kaçıyor.
Halbuki Rum tarafı son dönemde öne sürdüğü ön koşulları geri çeker ve 11 Şubat Belgesi ile Cenevre sonuç bildirgesine bağlılığını ortaya koyarsa, bence Cenevre’deki konferans devam edebilir.
Çözüm için tarafların tümü yeni bir eksersiz içerisinde kendisini bulabilir.
Olması gereken de bu. Ama olmuyor, olamıyor işte.
Espen Barth Eide’nin yaptığı açıklamalara bakıldığı zaman hafta sonuna kadar arayışlar devam edecek.
Ortaya bir sonuç çıkacaksa da hafta sonuna kadar çıkacak.
Yani bugün yarın bu işin kokusu çıkar.
Ama Eide’nin işi zor. Gittikçe de zorlaşıyor.
Bunu kendisi de söylüyor zaten.
Gelinen aşamada gelen bilgiler umut verici değil.
Rum Lider Nikos Anastasiades işi yokuşa sürmeye devam ediyor.
Taraflar arasıda mekik diplomasisi devam ederken var olan ayrılık azalacağına artıyor.
Buna da neden Rum tarafının akıl almaz yaklaşım ve tavırları…
Gelinen aşamada artık dediğim gibi kaçacak fazla bir yer kalmadı.
Ya liderlerin üzerinde mutabık kalacakları yeni bir belge ortaya çıkacak ve Cenevre’nin yolu görünecek ya da müzakere sürecinin sonuna gelindiğine ilişkin açıklama yapılacak.
Durum özetle böyle…
