Eide: Taraflar federasyon tezine bağlı değil - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Güney Kıbrıs

Eide: Taraflar federasyon tezine bağlı değil

eide

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, adada yoğun temaslarda bulunacak. BM, tarafların federasyona ve 11 Şubat uzlaşına bağlılığını sorgulayacak.

BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, Crans Montana zirvesi ve Kıbrıs sorununa ilişkin Rum basını ve Rum Haber Ajansı’na (CNA) açıklamalarda bulundu.
Politis gazetesi, BM Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin New York’ta BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesinden birkaç saat sonra gazeteye telefonla açıklamada bulunduğunu yazdı.
Habere göre Eide söyleşisinde ilk olarak, “bir grup insan çok karışık bir sorunu çözmek için bir araya geldiğinde ve başarısız olduklarında herkesin kendine düşen rolü düşünmesi gerektiğini” belirtti.
Eide, “Liderlerin görüşmelerden çoğunu kamuoyuna açıklamak istememelerinden ötürü, sadece Crans Montana görüşmeleri değil tüm müzakere sürecinin büyük bir gizlilik içerisinde olmasını sürekli düşündüğünü” belirterek “bu ihtiyacı anlıyorum ancak zaman içerisinde, gerçekten ne olduğu ve oluşan izlenimler konusunda görüş ayrılıkları oluşmaya başladığını” ifade etti.

Kocias’a cevap: BM zirveye hazır geldi


Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’ın kendisinin zirve için hazır olmadığı yönündeki eleştirisinin sorulması üzerine ise Eide, kendilerinin çok önceden zirve için çok iyi hazırlanmış olduklarını, tüm taraflara birçok görüşme gerçekleştirdiklerini, özellikle garantör ülkelerle güvenlik konusunda fikirler oluşturmaya başladıklarını belirtti.
Kocias’ın bu açıklamasının kendisini çok şaşırttığını ve zirve öncesindeki en verimli görüşmelerinden birini Kocias’la gerçekleştirdiğini ifade eden Eide, Kocias’la “hedefin ne olduğuna, yani garantiler sisteminin kaldırılması ve iki tarafın da yaşayabilecekleri çağdaş bir garanti sisteminin getirilmesi konusunda karşılıklı anlayış içerisindeydik” şeklinde konuştu.

Taraflar hazırlanmadı

Eide şunları söyledi: “Sorun tarafların genel anlamda iyi hazırlanmış olmamalarıydı. Taraflar, zirvede sonucun ne olmasını istediklerini net bir biçimde bilmelerine karşın bu sonuca nasıl varılabileceğine ilişkin sergiledikleri stratejik yaklaşımın düzeyi bende en olumlu etkiyi bırakmadı.
Gerçekten duygusal olan bir konuda yapıcı görüşme ortamı oluşturmak zordu”.

“BM bekleme aşamasında”

Gazete, taraflardan tam olarak ne istediğinin sorulması üzerinse ise Eide’nin şunları söylediğini aktardı:
“Hala, iki toplumlu iki kesimli federasyon ve ortak açıklamada (11 Şubat 2014) değinilenler çerçevesinde çözüm bulunması umudunun var olup olmadığına karar vermelerini bekliyorum. Bir taraf bu parametreleri diğer taraf da farklı çözüm parametreleri isterse sürecin olması zordur.

Bekleme aşamasında bulunuyoruz. Konferans bitmiş olabilir ancak eğer liderler, şimdikiler ya da gelecektekiler, ortaklaşa talep ederlerse, BM yardımcı olmaya hazırdır. BM olarak yalnızca Güvenlik Konseyi’nin onayladığı parametrelere sahibiz. Ancak her iki taraf, gerek bu temelde yeniden başlamayı gerekse başka bir şeyde uzlaşırsa gelip bizi bilgilendirsinler.”

Federasyon içi “Teyit” isteyecek

Temasları sonrasında tarafların hala iki toplumlu, iki kesimli federasyon çözümüne bağlı olup olmadıkları konusundaki düşüncesinin sorulması üzerine ise Eide şunları söyledi: “Bunun her iki taraf için de geçerli olduğundan emin değilim. Bunu gelecek hafta kesinleştirmeyi umuyorum”.

“Duygusal sebeplerle zirve çöktü”
Eide, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çerçevesinin boşa gitmediğini, sunabilecekleri en iyi şeylerden birinin de bu çerçeve olduğunu ifade ederek “Crans Montana’da tecrübelerden en acı olanının, o gece (6 Temmuz) bulmacanın tüm parçalarının orada olmasına karşın, tarafların, esas yüzünden değil duygusal sebeplerden bu parçaları birleştirmeyi başaramamaları olduğunu” belirtti.
“BM İyi Niyet Misyonu” raporunda Crans Montana’da “olabilecekleri konusundaki düşüncelerini ayrıntılı olarak sunmalarının büyük olasılık olduğunu” vurgulayan Eide, zirvede yaşananlara ilişkin tutanaklarının bulunduğunu ancak gizlilik esası sebebiyle tüm ayrıntılara yer veremeyeceklerini söyledi.
Eide, Guterres’in özellikle son gün tüm taraflarla bir dizi ikili temaslarda bulunarak kırmızı çizgileri anlamayı hedeflediğini belirterek “orada tezlerin, sadece bütünlüklü bir çözüm çerçevesinde, esneme çerçevesinin olduğunu tespit ettiklerini” öne sürdü.

BM bütünlüklü paket aradı
Türkiye tarafından, garantilerin ve tek taraflı müdahale haklarının kaldırılmasına ilişkin yazılı ya da sözlü bir öneri olup olmadığı şeklindeki bir soruya ise Eide, şu şekilde yanıt verdi:
“Sanırım cevabı biliyorsunuz. Genel Sekreter, yaptığı ikili temaslar sonucunda, bütünlüklü bir paket çerçevesinde anlaşmanın başarılabileceğini düşünüyordu.

Bu paketin bir unsuru da Garanti Anlaşmalarının ve müdahale haklarının çözümün ilk gününden itibaren kaldırılmalarıydı”.
Eide, bu sözlerinin akabinde kendisine yöneltilen; “O halde Sn. Çavuşoğlu yemekte neden bu unsurların kaldırılmasından hiçbir zaman söz etmediğini söyledi?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bu gerçek değildir. Tam anlamıyla tam olarak bunu söylemedi. Bu kısımda yemeğin gizlilik niteliğine giriyoruz ancak bu geçerli değildir. Gizlilik ilkesi sebebiyle daha fazlasını söyleyemem”.

“Eylül için hazırlık yok”
Crans Montana’da gerçekleşmeyen başbakanlar toplantısının, son dönemde iddia edildiği şekilde, Eylül ayında, Kıbrıs’taki iki tarafın da katılımıyla gerçekleşmesi ihtimalinin sorulması üzerine ise Eide, “bu yönde hazırlık yapılmadığını ancak gerekli olması durumunda BM’nin hizmete hazır olduğu” yanıtını verdi.
Eide: “Eğer isterlerse bunu burada yapabilirler ancak bu tür planlar yok” şeklinde konuştu.

Siyasete geri dönüyor

Norveç’teki siyasi hayata döneceğini de ifade eden Eide, ancak şu anki asıl konunun bu olmadığını, eğer taraflar BM’nin yardımını isterlerse bunu almanın yolunu kendilerinin bulması gerekeceğini vurguladı.
Eide söyleşisinin son kısmında, Crans Montana’daki zirvenin başarısız olmasından ötürü kendisinin ve çalışma grubunun da büyük hayal kırıklığı içerisinde olduklarını ve herkesin “başarısız olan bunca girişim sonrasında, bir sonraki girişimin aynı hedefle fakat başka bir şeklide mi olması gerektiği sorusunu kendi kendisine sorması gerektiğini” ifade etti.
“Her şey Kıbrıslılara bağlı ve nispeten küçük farklılıklarınızı aşarsanız dış dünyadan devasa bir destek göreceksiniz”.

”Garantiler sona erebilir, buna inancımız var”

Çavuşoğlu’nun 6 Temmuz gecesi söylediği bazı şeylere ilişkin iddiaların “yanlış olduğunu” da vurgulayan Eide, “garantilerin sona ermesinin mümkün olduğuna yönelik sabit insancımız vardı ve devam ediyor. Kesin olarak söyleyemeyeceğimiz tek şey, askerlerin kalma süresinin sonunun ne zaman olacağıydı” şeklinde konuştu.

Eide sözlerini şöyle sürdürdü:
“Askerlerin sayısının azaltılacağı ve azaltıldığı zaman sayılarının eksi düzeydekinden daha aşağıda olacağı netti. Ancak geçerliliğin bitiş koşulu ve yenilenmesi koşulu arasında nihai anlaşmaya henüz varmamıştık. Bunun sonucunda, garantilere ilişkin önemli bir ilerleme sağladık ancak askerler konusunda askıda bulunan konular vardı. Size şunu söyleyebilirim: Sayıları çok az olacaktı ancak zaman konusunda henüz uzlaşıya varılmamıştı”.
Türkiye’den “uzun süre” için yeşil ışık

Türkiye’nin garantiler konusundaki tezinin, “garantilerin uzun yıllar içerisinde, aşamalı olarak kaldırılması gerektiği şeklinde olduğunu, bu görüşün herkes tarafından da bilindiğini” ifade eden Eide, “Genel Sekreterle herkesin esnekliğini denedikleri zaman, nihai pakete katkı olarak, yürürlüğe girmesiyle birlikte müdahale haklarının hemen son bulması gerektiği konusunda (elbette nihai paketin diğer tüm unsurlarında uzlaşı olursa) herkesin uzlaşıya varmasının mümkün olması gerekeceğini anladık” şeklinde konuştu.
Konferans sırasında Guterres’in, BM Genel Sekreter yardımcısı Jeffrey Feltman’ın ve kendisinin “müdahale hakları son bulmazsa bir anlaşmaya varılamayacağını herkese ifade ettiklerini” vurgulayan Eide, “bunun herkes tarafından anlaşıldığını” iddia etti.
Eide, askerlerin çekilmesi konusunda ise, birçok ikili temas gerçekleştirdiklerini, garantör ülkelerle görüşmeler yaptıklarını, garantiler ve güvenlik konularında birçok belirli fikir ürettiklerini ifade ederek “Garanti Anlaşmasının ve müdahale hakkının hemen son bulması gerektiği görüşünü erkenden benimsediğini” söyledi.
Kıbrıs’taki askerlerin bir kısmının kökeninin 1960 İttifak Anlaşması olduğunu, 1974’te müdahale hakkı çerçevesinde gelen askerlerin çözümden sonra kalmasının ise haklı olamayacağını iddia eden Eide, Türkiye’nin bu konudaki argümanının, bu askerlerin orada anayasal düzeni korumak için bulundukları şeklinde olduğunu, anlaşma olması, gerçek bir anayasal düzen sağlanması durumunda bu argümanın da geçerliliğini yitireceğini öne sürdü.
Eide, mevcut fikrin, İttifak Anlaşmasının isminin Dostluk Anlaşmasına dönüştürülebileceği ve asker sayısının hemen İttifak Anlaşması’ndaki düzeye indirilmesi şekilde olduğunu vurguladı.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar