Egemen: CTP en az iki vekil kaybetti - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Kıbrıs

Egemen: CTP en az iki vekil kaybetti

Egemen: CTP en az iki vekil kaybetti

Baykan GÜRSES ÖZDAĞ

Siyaset Bilimci Salih Egemen, Kıbrıs Türk seçmeninin yüzde 70’inin son iki seçimde parti aidiyetine sahip olmadığını gösterdiğini vurguladı.
Siyasi partileri de değerlendiren Egemen, CTP’nin yeni isimleri parlamentoya soktuğunu ama bunun yenilenme olup olmadığının “icraatta” görüleceğini söyledi.
DP- UG’nin başarısını “Eroğlu’na mal eden” Egemen, TDP’nin ise BKP ya da CTP ile iş birliği yapmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Siyaset bilimci, araştırmacı, akademisyen Salih Egemen, seçim sonuçlarını HAVADİS’e değerlendirdi… “UBP, 1993’ten sonra tarihindeki ikinci kırılma noktasını yaşıyor” diye konuşan Egemen, CTP için ise, parti içindeki gruplaşmanın en az 2 milletvekili daha kazanmasına engel olduğu tespitinde bulundu.
TDP açısından da seçim sonucunu yorumlayan Salih Egemen, TDP’nin CTP ya da BKP ile iş birliğine gitmesinin kaçınılmaz olduğu görüşünde.


“Koalisyon modelinden çok, partilerin ortak vizyonda buluşması önemli…”
Salih Egemen, seçim sonrası oluşacak hükümet yapısının oldukça önemli olduğunun altını çizdi. Egemen’e göre, oluşacak yeni hükümette koalisyon modelinden çok, partilerin ortak bir vizyonda buluşması oldukça önemli…
Egemen’in koalisyona yönelik görüşleri şöyle:
“Bunun birincil muhatabı CTP’dir, kiminle hükümet kuracağına karar verecek. Seçmenin verdiği karar çok açık, yüzde 40’lık oy oranına sahip CTP’ye tüm bu opsiyonları veriyor.
CTP “Biz dört partili koalisyona da varız” diyebilir. Ama bana çok mantıklı gelmiyor. Koalisyon modelinden çok, partilerin ortak vizyon çerçevesinde buluşması gerekiyor. Bugün sürdürülemez yapay bir ekonomi var ülkede.
Ama bir de yapay, taşıma su ile döndürülen refah ekonomisi de var, her ne kadar son yıllarda maaşlar artış göstermese de… Bu Türkiye desteklidir, dolayısıyla bunu sürdürülebilir kılmak için yapmamız gerekenler var. Bunu bilinci içinde olmalı hükümeti oluşturacak partiler.
O ortak paydada buluşmak gerekiyor. Ülkenin ekonomik payda dışında demokrasiye de ihtiyacı var. Açık, şeffaf, dürüst, temiz bir siyaset egemen olmalı artık ülkede…
Hükümeti oluşturacak partiler, bu iki temelde anlaşmaya varmalıdır. Kiminle kimin hükümet kuracağı çok da önemli değil, kimin bakan olduğu önemli değil, önemli olan ekonomide ve siyasette ortak paydada buluşmaktır. Kişisel ve ya partisel çıkara dayalı anlayış ile bir yere gidilemez.”

“Karma oy, DP-UG ve TDP’ye yarar sağladı…”
Geçmişte, karma oyun % 8 bandındayken bu seçimde % 30’a yükselmesinin iki sonucu olduğuna dikkat çeken Salih Egemen; “Birincisi partilerin aidiyet oyları düşüyor, diğeri de UBP içinde yaşanan çelişki, Ulusal Güçler tarafının karma oy talebinde bulunmasına neden oldu. Karma oydan en çok DP-UG ve TDP yararlandı. Karma oy, küçük partilere yarayan bir sistemdir. Mühür olsaydı TDP barajı geçmezdi, BKP % 3 bile alamazdı” dedi.

“UBP ve DP, devlet imkanlarını dağıtarak var oldular…”
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş’ın seçilen milletvekillerine senet imzalatarak parti transferini engelleme girişimini de yorulmayan Salih Egemen durumu şöyle özetledi:
“UBP ve DP’nin anlamı devlet imkanlarını paylaştırma olduğu için, yani aslında Devlet imkanlarını dağıtarak var oldukları için devlette olmak, iktidarın bir parçası olmak çok önemlidir. Buradaki aktörler de bunun içinde yer alırlar, gidip gelebiliyorlar. BU siyaset anlayışı olduğu sürece de transfer denen hastalık sona ermeyecek, iktidarın bir ortağı olmak için parti değiştiriyorlarsa bu ayıplanacak bir şeydir.
Ama bir partiden düşünsel anlamda ayrılmak da normaldir, aynı düşüncede değilseniz ayrılabilirsiniz, iki durumu da birbirine karıştırmamak gerekiyor. Senet imzalatarak mümkün olmuyor. Bunun tek köklü çözümü var, devlet olanaklarını dağıtarak menfaat sağlamaktan vazgeçmektir…”

“Yüzde 70 kendini partilere ait hissetmiyor”

Seçimin sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerinde çarpıcı bir noktaya işaret eden Salih Egemen, Kıbrıs Türk seçmeninin % 70’inin parti aidiyetine sahip olmadığına vurgu yaptı.
Salih Egemen, bu konuda şöyle konuştu.
“Sistem ve sistemin aktörleri, çok ciddi şekilde meşruiyet tartışmasının içerisindedir. Son iki seçimde seçmenin % 30’u sandığa gitmedi. % 20’den fazlası karma oy verdi, parti tercihinde bulunmadı. Her seçimde de % 20’lik önemli bir kitle parti değiştirebiliyor. Bunu topladığımızda Kıbrıs Türk halkının % 70’i artık parti aidiyetine sahip değil.
Bu aslında olumlu bir gelişmedir. Ayrımcılığa dayalı siyasi sistemin yok olması için önemli bir fırsattır. Genel mesajı kavrayan, kendini yenileyen partilerin ülkede bir geleceği olacak…”

 

“CTP değişimi icraata yansıtmalı”
Seçmenlerin % 70’inin parti aidiyeti içinde olmama tespitinin siyasi partiler içinde bir sorgulamaya sebebiyet vermesi gerektiğini söyleyen Egemen, “CTP, yenileşme arayışını en azından kadrolar düzeyinde gösterdi. Yeni isimler parlamentoya girdi. Yeni ve genç isimler yönetim kadrolarında var ve bu gerekli bir şey. Ama yeterli olup olmadığını icraatta göreceğiz. CTP için de toplum için de şimdi başlayacak Hükümet bir başlangıç olacak. Bu aşamada aritmetik zorlamalara girmenin bir anlamı bulunmuyor. İçinde CTP’nin olacağı bir hükümet olacaktır, olmalıdır. CTP, bu kadrosal değişimi icraatta da göstermelidir.”

 

“İrsen Küçük ve ekibinin seçilemeyeceği biliniyordu”
Uzun yıllardır siyasette yer alan bazı isimlerin seçilmemesini de yorumlayan Siyaset Bilimci, Araştırmacı, Salih Egemen’in tespiti şöyle:
“Bu aslında beklediğimiz bir şeydi. Toplum, değişim ve yenilik istiyor. Ve bunu UBP kadrolarında da gösterdi. UBP Genel Başkanı, Başbakan İrsen Küçük, Meclis Başkanı Hasan Bozer gibi isimlerin seçimi kaybetmesi, dünya tarihinde çok kolay görülen bir durum değil, böyle örnekler yoktur.
Seçmen, eski siyasete dur dedi. Bunu parti yönetimleri değerlendirmeli. Değişim ve yeniliğin ne anlama geldiğini somutlaştırmaları gerekiyor. Söylem düzeyinde kalmamalı…”

 

“Gruplaşmanın bedeli iki vekil”

Seçimi birinci sırada tamamlayan CTP’nin önemli bir başarı elde ettiğini söyleyen Salih Egemen, ancak CTP içindeki gruplaşmanın en az 2 milletvekili kaybına neden olduğuna da dikkat çekti.
Egemen şöyle devam etti:
“Kim ne derse desin CTP’nin seçimde geldiği durum bir başarıdır, ciddi bir başarıdır. % 40’a yakın bir oy almıştır. Parlamentodaki sandalye dağılımı sadece sizin ne kadar oy aldığınıza bağlı değil, diğer partilerin aldığı oya da bağlıdır. Bu sayı değişebilirdi, ama burada biraz da CTP’nin kendi içinde yaşadıklarından dolayı da milletvekili sayısı 21’de durdu.
Parti içindeki gruplaşmalar mühür kırmaya kadar giden, partiyi en azından 2 milletvekilinden eden bir durum oldu.
Şu açıdan da bir başarıdır, kadrolarını yeni bir kuşakla da yeniledi. Bir önceki kuşağın daha geride kaldığı, daha yeni nispeten bir genç kuşağın Meclis’e girdiği bir dönem yaşanacak. Bundan sonrası için bu genç kuşağa görev düşüyor. Yeni siyasetin şekillenmesi ve egemen kılınması onların görevi olacak…”

 

“UBP tarihinde ikinci kırılma”
UBP’nin seçim sonucunu da değerlendiren Salih Egemen, UBP’nin tarihteki ikinci kırılma noktasını yaşadığının altını çizdi.
Egemen bu konuda görüşlerini şu sözlerle ortaya koydu.
“UBP’nin en üst kadrolarının seçimi kaybetmesi tarihte bir ilktir. UBP, iki yıldır çetin bir iktidar savaşı yaşadı ve bunun bedeli de ağır oldu.
UBP de yenilenme aşamasında olduğunu anlamalıdır. Seçmen, UBP’den yenilenme bekliyor. Birkaç ay öncesinin baş aktörleri yok oldu. Buna Başbakan, Meclis Başkanı ve Bakanlar da dahil… Bunun temel nedeni parti içindeki iktidar kavgasıdır. Bunun benzerini 1993’te de yaşamıştı. DP ile yarışarak yaşamıştı.
O zaman DP’nin arkasında Rauf Denktaş vardı, şimdi de Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu var. UBP’nin ikinci büyük yarası, kırılması noktasıdır. 1993’de DP’nin ilk doğduğu zamanki kırılmanın benzerini yaşıyor. Şimdi aralarındaki makas çok azaldı. Biri % 45 iken biri % 10’du, şimdi 3-4 puana inmiş bir farka indi. 20 sene sonra UBP’de yaşanan ikinci kırılmadır bu sonuç…
UBP artık devlet patronajı olduğu yapıdan çıkmalıdır. Kurultay uğruna 500-600 kişiyi istihdam ettiler, kendi gruplarının çıkarları için, hiçbir demokraside bu kabul edilemez. Bedelini de ödediler, Kıbrıs Türk halkını bu bedeli ödettiği için kutlamak gerekiyor.”

“DP-UG’deki sonucu Derviş Eroğlu yarattı”
DP-UG’nin seçim sonucuna ilişkin de konuşan Salih Egemen, burada esas rolü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun üstlendiğine dikkat çekti.
Egemen Eroğlu etkisini şu sözlerle anlattı:
“Derviş Eroğlu’nun desteği DP’ye verilecek en büyük armağandır. DP’nin temel başarısı da bundan kaynaklanıyor. Seçmene değişim talebi ile yaratılan bir başarı değil. 12 kişilik milletvekilinin 8’i Ulusal Güçler’den seçildi.”

 

“TDP, iş birliğini düşünmeli”

Salih Egemen, TDP’nin CTP ya da BKP ile iş birliği yaparak, birleşmemesi durumunda 2-3 milletvekili çıkarabilen küçük bir parti olarak kalacağı iddiasında…
Egemen, TDP ile ilgili saptaması şöyle:
“TDP’li dostlar kızacak ama TDP’nin toplum içinde bir karşılığı olmadığı düşüncesindeyim. TDP, eski TKP ise, o gelenekten geliyorsaydı CTP ile arasında fark vardı.
Biri Sovyet geleneğinden gelen Komünist geleneği, diğeri Avrupa Sosyal Demokrasisini temsil ediyordu. Bu geleneksel bir ayrımdı. O zaman birbirlerinden farkı vardı.
TKP’nin kurucularından Burhan Nalbantoğlu da TMT geleneğinden gelen TKP’nin daha Ulusal bir tabana oturttuğu biliniyordu. Türkiye ile ilişkilere, sosyal ilişkilere, dünya görüşleri de CTP’den farklıydı.
1989’da Komünizm’in çökmesi ile CTP o süreci başarı ile atlatarak zaten bugün Sosyalist Enternasyonal’e de girerek, Sosyal Demokrat bir parti oldu, aralarında bir fark kalmadı.
Bugün TDP yetkilileri, misyonlarını açıklarken, Kıbrıs’ta federal çözümü istiyoruz diyorlar, demokratikleşmeyi sivilleşme anlamında anlıyorlar, eğer buysa, bu zaten TDP açısından iki büyük tehdidi beraberinde getiriyor. Birincisi, kendisinden daha aşırı bunu söyleyen BKP var, diğer tarafta daha fazla kitlesel bir güç CTP var. TDP’nin arada kalmış bir konumu var.
Eğer misyonu çözüm ise ki zaten bunu isteyen iki parti daha var. Bu ise misyonu bunun toplumda karşılığı yoktur. Çünkü bunların ana adresleri var, ya BKP ile işbirliği yapacaklar ya da CTP ile iş birliği yapıp birleşecekler. Aksi halde şu anki oy oranından fazlasını alamaz, küçük bir parti konumunda kalırlar. TDP sadece mühür olsa, barajı geçemezdi. Karma oylar sayesinde bu sonucu aldı.”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar