Destek olmazsa üretim duracak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısManşet

Destek olmazsa üretim duracak

sera

Hal Yasası çıkmadı, sular tuzlandı, girdi maliyetleri yüksek, devlet desteği az… Bu sorunlarla boğuşan seracılar SOS verirken uyarıyor

 

Nadire BAHADİ


 

Ülkede seracılık sektörü sorunlar yumağı halini geldi. Seracılık üreticinin cebini yakıyor. Havadis’e konuşan seracılara bir dokunduk bin ah işittik.

Ülke için en kaliteli ürünleri yetiştirmeye çalıştıklarını belirten seracılar, devletin kendilerine üvey evlat muamelesi yapmasından şikayetçi.

Ülkenin sebze ihtiyacının büyük bir kısmının Mağusa’da Maraş bölgesindeki seralarda yetiştirildiğini söyleyen Seracılar Birliği Başkanı Mahmut Doğan, üreticinin hak ettiği değeri görmediğini savundu.

Seracılar girdi maliyetleri nedeni ile üretimin pahalıya patladığı yönünde hem fikir olurken, yüksek maliyetin hali ile pazar fiyatlarına yansıdığını söylediler.

Fidesinden suyuna, bakımından, emeğine, ürünün pazarlanmasına kadar sorun yaşayan seracıların birçoğu bu şartlarda üretimin zor olduğunu söyleyerek serasını kapatma düşüncesinde.

 

800 dönümde seracılık yapılıyor

Mağusa’da Maraş bölgesi ülkenin sebze üretiminde önemli bir yere sahip.

Bölgede 150’nin üstünde seracı olduğunu açıklayan Seracılar Birliği Başkanı Mahmut Doğan, Maraş’ta 800 dönüm içerisinde seracılık yapıldığını söyledi.

Bu dönemde seralarda pek çok sebze üretildiğini kaydeden Doğan, Mağusa’nın üretimde ülkenin kalbi niteliğinde olduğunu ancak üreticilerin devlet tarafından hak ettiği değeri görmediğini söyledi.

 

Girdi maliyetleri cep yakıyor

Örtü altı yetiştiriciliği yapan üretici en çok girdi maliyetlerinden dertli.

Fidelerden, zirai ilaçlardan, gübrelerden kömürlerden alınan vergilerin oldukça yüksek olduğunu söyleyen seracılar vergilerin yüksek olması nedeni ile üretimin pahalıya mal edildiğini söyledi. Seracılar bu durumun pazara çıkan ürünün fiyatına yansıdığını söyleyerek halkın sebze fiyatlarını eleştirmesini haksız buldu.

 

Hal yasası şart

Üreticilerin bir diğer sıkıntısı ise hal yasası eksikliği.

“Denetim olmaması nedeni ile isteyen istediği ürünü istediği fiyata satıyor” diyen Birlik Başkanı Mahmut Doğan, bundan en fazla üreticinin zarar gördüğünü kaydetti.

Yıllardır üreticinin hal yasası için mücadele verdiğini kaydeden Doğan, yasanın 2 senede bir meclisin alt komisyonunda gündeme geldiğini ancak bilinmeyen nedenlerle yasanın sürekli askıya alındığını söyledi.

Hal yasasının şart olduğunu söyleyen seracılar, yasanın ivedilikle geçirilmesi gerektiğini kaydettiler.

 

Kendi imkanları ile üretim yapıyorlar

Seracılar Birliği Başkanı Mahmut Doğan, her yıl başvurulan doğrudan gelir desteğinin 2015 yılından beri hala seracılara ödenmediğini kaydetti.

Ülkedeki hayvancı, çiftçi, narenciyeci kadar önemsenmiyoruz” diyen seracılar devlet tarafından üvey evlat muamelesi gördüklerini savundular.

Destek ve teşvik almayan seracının kendi imkanları ile üretim yaptığını ifade eden Doğan ise seracının toptancıların desteği ile ayakta kalabildiğini açıkladı.

Teşvik ve destek almadıklarından şikayetçi olan seracılar iş azaltma ve ya sera kapatma yoluna gitmeye başladı.

 

“Su geldi kullanamıyoruz”

Örtü altı yetiştiricilerinin bir diğer sorunu ise bölgede tuz oranı oldukça yüksek olan su.

Türkiye’den gelen suyun yüzde 35’i sulama suyu olarak ayrılmasına rağmen üretimde kullanılacak olan su Mağusa’ya verilmiyor.

Seracılar Birliği suyun bölgeye dağıtımına talip oldu ancak, bölgeye su verilmeyeceği cevabı ile karşılaştı. Seracılar sulamaya ayrılan suyun sadece Güzelyurt’a verilmesini haksızlık olarak değerlendirirken, aşırı tuzlu su ile sebze üretimi yapmanın zorluğuna dikkat çekiyor.

 

“Sera ürünlerine hormonlu gözü ile bakılıyor”

Serada yetiştirilen ürünlerin özel bakım ve ilgiye ihtiyaç duyduğunu ifade eden seracılar ürünlerin daha temiz ve kaliteli olması için yetiştiricinin gecesini gündüzünü serada geçirdiğini söylediler. Yetiştirildiği süre boyunca devletin öngördüğü zirai ilaçlar dışında başka bir ila kullanılmadığını kaydeden üreticiler devletin de son 10 yıldan buyana yetiştirilen ürünlerde sıkı denetim gerçekleştirdiğini kaydetti.

Ürünlerin kesiminden önce numune alınarak tahlil yapıldığını söyleyen seracılar, tezgahlara çıkan ürünlerin güvenli olduğunu ifade ederken halkın standart boyutların dışında daha büyük gördüğü ve almadığı ürünün hormon nedeni ile değil iyi bakımı sayesinde olduğunu kaydetti.

Seracılar örtü altı yetiştiriciliğinde de üreticinin kendi imkanları ile bile olsa en son teknoloji ile üretim yaptıklarını kaydettiler.

 

Seracılar ne dedi?     

Mahmut Doğan (Seracılar Birlik Başkanı): Seracılar ülkedeki diğer üreticilere göre daha dertli. Üretimde girdi maliyetleri için önlem alınmıyor, üretim için ne mazotta, ne kömürde ne odunda ne de elektrikte özel fiyat uygulanıp ta üreticiye kolaylık sağlanmıyor. Kimse yetiştirilen bir ürünün ne zorluklarla tarladan çıkıp tezgahlara geldiğini bilmiyor, fiyatlar yükselince tepkiler artıyor. Tarıma destek yapılmazsa üretici ne yazık ki ayakta kalamaz. Yıllardır hal yasası için mücadele ediliyor ama hal yasası yapmak bu ülkede Mercedes almaktan çok daha zor. Üreticinin beli pahalılık nedeni ile iyice bükülmüş durumda. Bu ülkede üretici çıkmazda.

 

Osman Pazar: Bu ülkede bir tek hayvancı, çiftçi, narenciyeci değil seracıda üreticidir ama seracıya üvey evlat muamelesi yapılıyor. Seracı destek görmediği gibi kendi imkanları ile üretim yapmak istediği zaman devletin takozlarına takılıyor. Seracıların mecliste dayısı amcası olmadığı için mi kimsenin bu ülkede varlıkları aklına gelmiyor?

 

Abdurrahman Nerkiz: Devlet seracıya ne yazık ki hak ettiği değeri vermiyor. Ülke için üretim yapan bir üreticiden de fidesinden, ilacına gübresinden yakacağına ateş pahası vergi alıyor. Ülkemiz için üretim yapıyoruz ancak destek görmüyoruz. Seralarımızın sayısını azalttık her geçen gün daha da kötüye giden şartlar nedeni ile de seraları kapatmayı düşünüyoruz. Türkiye’den gelen sudan bile yararlanamıyoruz. Devlet biraz da seracılara desteğini göstersin.

 

Mustafa Dudu: Örtü altı yetiştiriciliği artık üreticiyi kurtarmaz hale geldi. Bakımı süresince kullanılan devletin öngördüğü zirai ilaçlar ateş pahası. Seraya sadece ilk etapta ekilen fidelerin maliyeti 3 bin TL. Denetim yok hal yasası yok. Sadece bu işten ekmek yiyenler değil kamu çalışanları da seracılık yaparak pasta dilimi küçültüyor yüzde 90’ı da devletten vergi kaçırıyor hesap soran yok denetleyen yok.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar