Cumhurbaşkanı “Dur” Dedi Ama... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Cumhurbaşkanı “Dur” Dedi Ama…

Köş, MoreketMehmet Moreket

13 Mart tarihli yazımda, üniversitelerin itirazlarına rağmen, YÖDAK’ın göz göre göre, inatla siyasallaştırıldığını yazmış,  “Cumhurbaşkanı henüz onaylamadıysa, ciddi bir incelemeye tabi tutmalı… Geriye kalan tek çare bu…” demiştim.

Dediğim oldu.


Üniversiteler toplandı hem Eğitim Bakanını, hem Cumhurbaşkanını ziyaret ettiler.

Bakan’dan bir şey çıkmayacağı belliydi, yasa önerisini kendileri vermişti.

Şimdi bir kez daha Cumhurbaşkanı yanlışa “dur” dedi.

Akıncı, kurumun siyasallaşacağı, özerkliğin tehlikeye gireceği, ilgili kesimlerin de onaylamaması gibi endişeler yanında, kendisinde olan yürütme yetkisinin alınmasına karşı çıkıyor ve “ne oldu da sıkıntı yarattı” diyor.

Makamınızla ilgili herhangi bir sıkıntı yok Sayın Cumhurbaşkanı, sıkıntı siyasetçinin böyle allengirli bir konudan uzak kalmaya tahammül edememesi.

Yeni üniversite açılacak, yeni bölüm açılacak, denetim yapılacak veya yapılmayacak, göz yumulacak veya yumulmayacak, oooo bunlar ciddi işler.

Elimi öpene olsa ne iyi olur değil mi….

Cumhurbaşkanı Yasa’yı Meclis’e geri gönderdi. Yapması gerekeni yaptı ama, üniversiteleri siyasetin eline yeni bir enstrüman yapmak isteyenler, bakın göresiniz bir iki maddi hatayı elleyip, olduğu gibi geçirecekler…

Niyetleri ve ısrarları o kadar açıktı ki, vazgeçeceklerini beklemek abes…

 

HARİTA DAİRESİ DE AYNI

Bu da sessiz sedasız geçen bir Yasa değişikliği oldu.

Bugüne kadar üçlü kararnameyle atanmayan, liyakate bakılan Harita Dairesi Müdürü, bundan sonra üçlü kararnameyle atanacak.

Siyasetin elleyemediği nadir Dairelerden biriydi. Çünkü teknikti.

Şimdi ne yaptılar, bunu da üçlü kararnameye dahil ettiler, hem de öyle maddeler koydular ki, diğer bakanlıklarda yaptıkları absürd atamalar gibi olsun…

Orman Dairesi’ne öğretmen atadıkları gibi, hapisten birini çıkarıp Tiyatrolar Müdürü yaptıkları gibi ve daha onlarca örnek gibi…

Baştan aranan nitelikleri saymışlar, ondan sonra da “…aranan nitelikleri haiz kamu görevlisinin bulunmaması halinde, herhangi bir bölümden lisans diplomasına sahip olup da Tapu veya Kadastro veya Harita ile ilgili alanlarda en az 15 yıl çalışmış olmak” diye bir madde ilave etmişler…

Oh ne ala…

Cumhurbaşkanı bu değişiklik için de “…yürürlükteki yasada yer alan ‘İlgili mevzuat uyarınca yapılacak sınavlarda başarılı olmak’ ifadesinin muhafaza edilmesi gerektiği” kanaatini belirterek, Yasa değişikliğini Meclis’e iade etti.

Bence atanacak kişiler çoktan kafaya alınmıştır.

Değişmesini bekler misiniz?

Değiştirecek olsalar niye yapsınlardı ki…


YERİN KULAĞI VAR

MASAYA DÖNMEYELİM DE:

İki lider arasındaki krizin aşılıp masanın yendien kurulması için çabaların harcandığı bu günlerde, masaya dönmenin yanlış olacağını söyleyenler kadar, bunu “hobi” olarak yapılmasını isteyen siyasiler de var. İyi de, adada bir çözümü zorlamayıp da ne yapacağız? Bundan sonrası için planımız var mı? kendi içine kapanık, Sarayönünü dünyanın merkezi sanarak daha ne kadar yaşayabiliriz. Yok eğer, müzakereleri berhava ederek KKTC’nin tanınacağına inananlar varsa, akıllarına şaşarım…

 

MENTALİTE DEĞİŞMELİ:

DİSİ’nin oylamada çekimser kalarak bir yerde onay verdiği ve görüşme masasının dağılmasına neden olan “enosis kutlamaları” için epey başları ağrımış olacak ki, bu konuda kendilerince “geri adım” atmak için kolları sıvadılar. DİSİ’nin sunduğu yeni tasarı,“okul müfredatlarını belirleme yetkisinin Meclis Eğitim Komitesinden alınarak, Eğitim Bakalığına verilmesi” yönünde. Kusura bakmasınlar ama bu yaptıkları, “nenem b… değil de dedem b…” dediğimiz o meşhur laftan öte birşey değil. Mentalite değişmedikten sonra ne yapsalar boş…

 

KIRAR DA, DEVİRİR DE:

New York Borsası’nın sembolik olarak kapanışını yapan Anastasiadis, kimsenin beceremediğini yaptı ve tokmağı kırdı… 60 yıllık müzakere masasını yerle bir eden birinden de bu beklenirdi. Biz bilirdik de biçare New York Borsası yöneticileri ne bilsin… Dua etsinler de, tam kürsüye çıkmışken, bırakıp sigara içmeye gitmedi…

 

AKANSOY’UN HESABI:

CTP milletvekili Asım Akansoy’un iddiasına göre hükümet, 17 bin 672 kişiyi daha vatandaş yapacak. Ülkede 10 yıllık çalışma izni olan vatandaş sayısının 4bin 418 olduğunu söyleyen Akansoy, bu rakamı dört kişilik bir aile için uyguladığımızda 17 bin 672 kişinin potansiyel vatandaş yapılabileceğini veya yapıldığını iddia etti. Bakanlar Kurulunun verdiği vatandaşlıkları da hesaba katacak olursak önümüzdeki beş yılda bu sayının 30 binlerle ifade edileceğini söyleyebiliriz…

 

YA BİZE:

Hükümetin doktorlara yaptığı artışlar sendikaları ayağa kaldırdı. Öğretmen ve memur sendikaları doktor maaşlarına yapılan iyileştirmelerin 2011 sonrası işe giren üyeleri için de yapılması gerektiğini, doktorlara yapılan iyileştirmelere karşı olmadıklarını ancak, diğer çalışan kesimlerin de göç yasası ile mağdur edildiklerini ve bunun düzeltilmesini istediklerini açıkladılar. Hani derler ya, “biri yer, biri bakar kıyamet ondan kopar” diye. İşte o kıyametin kopması yakındır…

 

HELAL OLSUN GÖNYELİ:

Gönyeli Belediyesi, Tabipler Birliği’nden Kurumsal Kent ödülü aldı. Böyle bir meslek kuruluşundan gelen ödül, bence gerçekten kıymetli bir ödül. Aslında Belediye ödülü vatandaştan alıyor zaten. Bölgede yaşasın yaşamasın tüm vatandaşlar, Gönyeli’nin geldiği noktaya, KKTC çölünde bir vaha gibi bakıyor… İstenirse neler yapılabileceğinin somut bir örneği Gönyeli…


 ZİRVEDEKİLER

Ahmet Okan: “11 yıllık kapalı dönemi peksimetle geçiren ama gıkını çıkarmayan bir ahaliden bahsediyoruz. Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi dendi, otonom dendi, federe dendi. Ümmet idi cemaat oldu, cemaat idi toplum oldu, toplum idi halk oldu. Aslında ne oldukları konusunda kafaları karışıktı lakin, hepsine uyum gösterdi; kendisine yakıştırılanı kabul etti”…

 

DİPTEKİLER

8 TL Ceza: Lefkoşa Türk Belediyesi, denetimlerini KKTC’nin hiç bir kurumunda görmediğimiz bir ciddiyetle yapıyor. Yalnız dün Kudret Özersay’ın bir paylaşımı vardı. Sağlık Karnesi olmayan birini çalıştırmanın cezası 8 TL diye… Belediyeler Yasasına baktım gereçkten de “8 milyon TL” diyor. Tabii Yasa’nın çıktığı tarihteki para hesabı, bugün 8 TL’ye denk geliyor. LTB bir çok iş yerinde bu suçun işlendiğini tespit etmiş. Şimdi adam sağlık karnesi çıkartmakla mı uğraşsın, verir 8 lirayı biter. Halk sağlığı da denetime rağmen, tehdit edilmeye devam eder. Ne korkunç.

 

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar