Cumhuriyetçi Türk Partisi’ni diğer partilerden ayrı kılan şey bağlılığı ve disipliniydi…
Hiç unutmam, bir röportajımızda, partinin mihenk taşlarından Hüseyin Celal şöyle demişti:
“Biz de tartışırdık. Hem de sabahlara kadar. Bağırır çağırırdık birbirimize… Ama uzlaşmadan toplantı bitmezdi. Toplantı bittiğinde ise, kimse kimseyi dışarıya çıkınca kötülemez, uzlaşılan fikri de herkes savunurdu.”
Bu aslında CTP’nin gizli anayasasıydı.
Yazılı olan birçok kuraldan da daha etkili bir kuraldı.
Ya şimdi?
CTP’de ciddi bir sevgi sorunu var.
Bu sevgisizlik nedeniyle de uzlaşı yolları da tıkanıyor.
Hal böyle olunca da, devreye dedikodu giriyor.
İki kişinin bir araya gelerek, kısa bir sohbetle çözebileceği konular, diyalog olmadığı için krize dönüyor.
Şaşkınlıkla izliyorum yaşananları…
Uzun süre CTP’ye dışarıdan yapılan suçlamalar ve CTP’li kişilere saldırmak için kullanılan argümanlara, bu kez de kurultay öncesinde yine CTP’lilerin sarıldığı görüldü.
Ne çirkin bir şey…
CTP, esas bu kavgaları ileri götürürse UBP’lileşecek.
Yoksa, icraatlarda CTP ve UBP’nin benzeşmesi, siyahla beyaz kadar farklı.
Ama esas olan şeyi kaybediyor CTP…
Parti içi iktidar yarışı olabilir…
Ama bunun için “sevgisizlik, saygısızlık ve dedikodu” öne çıkarsa…
CTP o zaman UBP’leşir…
Bu eşikte duruyor CTP…
Bakıyorum…
Sosyal medya dışında hayatın gerçeğinden uzakta duranlar…
“Şu şunun adamı, bu bunun adamı” diye döktürüyor.
CTP’de bu yok…
Hele hele kişileri “hiçleştirmek” adına “Şucu bucu” diye kamplara bölmek de neyin nesi?
CTP’nin kimyasına zarar bu işler…
Ülke demokrasisi iki “UBP tavrı” kaldırmaz…
CTP yolun başındayken, tam da bu noktada “akil adamlara” ihtiyaç var.
Bunların kim olduğu bellidir…
“KÖGEF’liler” bir odaya kapanacak, uzlaşacak…
Ya da bir daha yazıyorum…
CTP, UBP’ye benzeyecek…
Ülkeyi, geleceği değil, kişisel ikballerin öne çıktığı bir CTP
Dedikodu ile yönetilen, kişilerin birbirine karalar çalıştığı CTP…
Seçimi CTP’nin akilleri yapacak…
Ya uzlaşıyı seçecekler…
Ya da kavgayı
Girne’deki seçim…
CTP Girne İlçe Başkanlığı seçimini Erkan Eminağa kazandı…
Eminağa, “Kalyoncu’nun adayı” gibi görüldü…
Her ne kadar “Bana böyle yakıştırmalar yapmayın” dese de…
Algı, diğer aday Abbas Sınay’ın da Özkan Yorgancıoğlu’na yakın olduğu yönündeydi.
Kalyoncu, siyaseten uzun süredir Girne’de yalnızlık yaşıyor.
Sadece Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın değil… Eski milletvekilleri Bayram Karaman ve Salih Usar da… Mevcut vekiller Abbas Sınay ve Salih İzbul da… Bölgenin etkili isimlerinden Bayram Çelik de…
Tümü Kalyoncu ile karşı karşıya geldi.
Algı da, milletvekili Abbas Sınay’ın seçimi farkla kazanacağı yönündeydi…
Öyle olmadı…
Öyle olmadığı gibi, Sınay ile birlikte hareket eden bir diğer milletvekili Salih İzbul da az bir farkla ilçe yönetimine girebildi.
Bunu da yadırgadım… İlçe yönetimlerinde, başkan değil de, yönetim kurulu olarak bir vekilin girmesi de tuhaf değil mi…
CTP’de Girne’de yaşananlar, özellikle kurultaya yönelik sıkıntılı günler yaşayan Özkan Yorgancıoğlu cephesinde de sıkıntı yarattı.
Mağusa’da Ali Gulle- Erkut Şahali yarışı var.
Güzelyurt’ta Doğan Şahali- Burhan Eraslan yarışı var…
Lefkoşa’da Mehmet Ceylanlı-Mutlu Azgın-Ahmet Ertaç yarışı…
İlçe başkan adaylarının, mevcut başkan adaylarına yönelik yakınlıkları da biliniyor…
Girne’de işler Özkan Yorgancıoğlu’nun istediği gibi gitmedi…
Bakalım, diğer ilçelerde neler yaşanacak…
Ama yaşananlar kurultay için de bir işaret niteliğinde…
Orun toplantılara katılmıyor
İskele sahilinde, geceden sabaha Mağusalı birine çekilen kıyak, İskele Belediye Başkanı Halil Orun’u UBP’den uzaklaştırdı.
Orun, yaklaşık 1.5 aydır, UBP’deki hiçbir toplantıya katılmıyor…
Trilyonluk masraf, gecelerden sabahlara süren çalışmalarla yaratılan sahil güzergahı üzerinde…
Birilerine rant sağlama girişimine karşı, Orun UBP ile küstü…
Sadece bir kez Başbakan İrsen Küçük ile görüştü…
Küçük de kendisine, “İptal edilecek” dedi…
“Başbakan bir söz verdi, gereğini yapmasını bekliyorum. Sözümün de arkasındayım. Başbakan dediğini yapana kadar UBP’deki parti toplantılarına katılmayacağım. Karar iptal edilmediği halde de, İskelelinin yanında yer alarak mücadele edeceğim…”
Orun’un geldiği son nokta bu…
Top Başbakan’da…
