Kıbrıs konusunda 1977-79 doruk anlaşmaları temelinde federal bir çözüm bulunması arayışlarında artık son dönemece giriliyor.
Crans Montana’da bu konuda son bir deneme yapılacak.
Kıbrıs’ta federal bir çözüme gidilip gidilemeyeceği konusunda son kartlar oynanacak.
Crans Montana’dan bir sonuç çıkarsa çıkacak, çıkmazsa da federal çözüm dosyayı belki de bir daha açılmamak üzere arşive kaldırılacak.
Yani artık bu işin şakası yok.
Kıbrıs konusunu yakından izleyen tüm çevrelerde bu görüş hakim.
Herkeste bir yorgunluk ve bıkkınlık oluştu.
Genel kanı “olmayacaksa artık daha fazla zorlamaya gerek yok” şeklinde…
Bu durum da dikkate alındığı zaman Crans Montana’da yapılacak görüşmelerin anlamı ve öneminin daha çok olduğu ortaya çıkar.
Önkoşulsuz bir şekilde tüm konuların bir biri ile bağlantılı olarak ele alınacağı Kıbrıs Konferansı’nda tarafların işi elbette ki kolay olmayacak.
Can yakıcı meselelerde karar vermek zorunda olacak olan taraflar arasında kuşkusuz en zor durumda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lider Nikos Anastasiades olacak.
Geride bırakılan zirvelere bakıldığı zaman ortaya konulan performanslar açısından Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Rum Lider Nikos Anastasiades’e göre çok daha başarılı olduğu görülür.
Akıncı Mont Pelerin ve Cenevre zirvelerinde kritik anlarda çözüm odaklı bir şekilde sürecin önünü açacak adımlar attı.
Siyasi liderlik ve cesaret gösterip risk aldı.
Ama Rum Lider Anastasiades için ayni şeyleri söylemek mümkün değil.
Anastasiades’in zirve karnesi kırıklarla dolu.
Türkiye ile Yunanistan arasında bir karşılaştırma yapıldığı takdirde burada da Türkiye’nin Yunan tarafına göre Kıbrıs meselesine çözüm bulunmasına katkı koyma anlamında açık ara önde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Meseleye taraf olan garantör ülkelerden Birleşik Krallık ise verdiği mesajlara bakıldığı zaman sorunun çözümü konusunda üzerine düşeni yapmaya hazır taraf görüntüsü veriyor.
Gelinen aşamada Crans Montana’daki zirve öncesinde masanın etrafında olacak tarafların durumu özetle böyle.
Crans Montana’da federal çözüme ulaşılması için yapılacak olan son denemeden sonuç çıkabilmesi, tarafların bugüne kadarki performanslarına bakıldığında Rum-Yunan tarafının ortaya koyacağı tutuma bağlı olacak.
Eğer Rum Yunan tarafı bugüne kadar izlediği tutuma benzer bir anlayışla masaya gelirse federal çözüm umutları da biter.
Bir başka baharda ancak başka çözüm modelleri ile Kıbrıs gündeme gelir.
Ama bunun öncesinde yaşanacak olan sıcak yazın getireceklerini şu anda kestirmek kolay değil.
Ancak kesin olan bir şey var o da, Crans Montana’dan bir sonuç çıkmazsa hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Durum kısaca böyle.
