“Çözüm çözümsüzlükten iyidir.” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

“Çözüm çözümsüzlükten iyidir.”

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Sn. Akıncı “Rumların yanlış tavırlarından vazgeçebileceklerini ve Temmuz 13’den evvel  bu fırsatın bir daha denenmesinden yana olduğunu” söylüyor. Kısaca Müzakere kapılarını kapatmıyor açık tutuyor!

Müzakereler zaman zaman kesintiye de uğrasa masada tartışmalar kırıcı ve dağıtıcı da olsa “artık bu sondur” demek zaten hem mümkün değildir hem doğru bir politika değildir! Kuzey’le Güney’i çözüm için teyakkuzda tutmanın en iyi argümanı müzakere masasıdır hatta hiçbir konuyu görüşmeden karşılıklı kahve içmek pahasına!


EVET ÇÖZÜMCÜYÜZ! (Bana sen de mi “çözümcü” oldun “hemen çözüm mü” diyenler var. Doğrusu “çözüm istemeyen bir yurttaş imajı yaratmışsam  üzülür ve “demek ki anlatma kabiliyetim yokmuş ki çözüme karşıymışım sanısını yaratmışım” derim! Aksine her Kıbrıslı Türk yurttaşı gibi bugünkü mevcut statünün sürdürülebilir olmadığının inancındayım. Tabi eklemeye hiç gerek yok nasıl olursa olsun yeter ki çözüm olsun demiyorum.                                                          ÇÜNKÜ: Kıbrıs Türk halkının Annan planından beridir çözümle ilgili türlü çeşitli fraksiyonlara  ayrılıp birbirlerini “ihanet ve delaletle” suçlamaları bizi sadece  bölük pörçük yaparken, Rum’a da güç kattı.

Eğer masada Rum’la anlaşmayı denemeden önce “nasıl bir çözüm” sorusuna kendi içimizde verdiğimiz cevapla bir toplumsal uzlaşı sağlasaydık ve bunu bir ayakları Güney’de olan ilgili STÖ ile “birliktelik” içine soksaydık, bugün masada hem kendi içimizde  daha güçlü olurduk hem Rum tarafının direncini  daha kolay kırardık.

Yazık ki çözüm konusunda bizatihi Sn. Akıncı da önceleri kendi “kafa yapısı” ile oturdu masaya. Anastasiadisli, kiliseli Rum’u ve niyetini anladığında da bütün iyi niyetine karşın “bu adamlarla ne köy olur ne kasaba” noktasına geldi!

Buna karşın halkın yukarıda vurguladığım o  ortak paydalarda buluşup ortak bir çözüm politikası saptayamaması  nedeniyle  Sn. Akıncıdan beklenen çözüm, türlüsü çeşitlisiyle siyaset salatası haline getirildi!

BUNDAN SONRASI: Dün de yazdık. Müzakereleri tıkayan “garantilerse” bu sorun Türkiye, Yunanistan ve şimdilerde mahsustan uyur gibi numara yapan İngiltere’nin, peşin peşin kendi aralarında çözeceği bir sorundur.

Tabi vurgulayalım: Sn. Akıncı yine uyardı. “Aman Temmuz’dan önce bir karara varalım” dedi. Doğu Akdenizde Rum tarafı sismik araştırmalarına başlayacak, Türkiye müdahale edecek korkusu var! Biz de “aman sakınalım” diyenlerdeniz de evet öncesinde tarafların bir araya gelmesinde büyük yarar var..


               

  RÜYALARIMIZDA KALAN  REFAH VE MUTLULUKLAR

“Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi” direktörü Mine Yücel anket sonuçlarını yorumlamak gereğini duyduğunda önümüze serdiği haritayı işaretledikten sonra işte burası KKTC’dir baylar bayanlar diyerek şu uyarıda bulunuyor.

“…BİR ülkede yaşayan insanların refahı ve mutluluğu, o ülkenin kalkınma planlarının temelinde yer alması gereken unsurlar olmalı. Ülkemizin kalkınma modelinin ekonomik gelişim veya gayri safi yurt içi hasıla üzerinden  değil, insan mutluluğu ve yaşam kalitesi üzerinden ölçülmesi ve planlanması gerekir…”

Pekala! Ne çıktı son ankette o “insan kalitesi” ile “mutluluk” dediğimiz? 10 üzerinden 6.27! Şöyle ki toplumda her 3 kişiden biri ayırımcılığa uğradığını, 10 kişiden 8’i işlerin yanlış gittiğini, 10 kişiden 6’ısı ise KKTC’yi yaşanabilir bulmadığını belirtiyor!

Oldu mu? Uğruna savaşılmış, müzakere masasında kıyasıya savunulan KKTC’nin kaderi midir bu? “Mutsuzluk, kalitesizlik, pislik, derbederlik, çarpıklık, rantçılık…” İyi de hiç mi yoktur mutlu olan?

MUTLU AZINLIK: Olmaz olur mu? İşte onlar:                                                                  Toplumu rahatsız etmek pahasına ahlâki değerlerle kanunların üzerine çıkan hama humacı takımıdır onlar!                                     Devletin, evkafın  gayrimenkullerinin kaymağını yiyenlerdir onlar!

Büyük tepkilere karşın hâlâ sürdürülüp götürülen sorunları ile şehzadeler gibi yaşatılan müşavirlerdir onlar!

Rumdan kalan binlerce dönümlük arazilerin üzerine yatarken devletin hazinesini de sömüren mütegallibelerdir onlar!

Devlet kurumlarında yan gelip carta çekerken ağa beslemeleri gibi şişinenlerdir onlar!

En kolay yoldan para kazanan bahisçiler, üç  kâğıtçılardır onlar!

Bire alıp ona satan fırsatçılar, birlik dernek kurup “baş” olduktan sonra devletin başına siyenlerdir onlar!

Siyasi sorun sayesinde nemalanırken avroları ceplerine indirenlerdir onlar!  Ve ilahi…

Gerçekte birbirimizin yüzüne bakacak yüzlerimiz de kalmadı ama hadi neyse! Hepimiz de bir makastan çıkmış modeller gibiyiz vesselam!

 


       KISACA TAKILDIĞIM: “NEYLEYİM BEN NEYLEYİM!)

Faydasının gerçekleşmediği, iyilik ve sağlığının hissedilmediği, huzur ve güvenliğinin görülmediği meclisten çıkan yasaları neyleyim ben!..                                                                   Neyleyim ben olağanüstü Meclis toplantılarını eğer sonrasında görmezsem olağan icraatlarını!..                                                   Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı?…             Eğer meclis trafik sorunuyla ilgili toplantı yapalı beridir trafik kazaları beterince artış göstermişse neyleyim ben?

Neyleyim hâlâ akşamları yanmayan ışıklar nedeniyle artık yayalar, bisikletliler de arabalar altında kalıp can veriyorlarsa!

Neyleyim eğer Girne dağ yolunda kazalar ölümler bitmiyorsa!

Neyleyim hâlâ yollarda en  ufak bir trafik düzenlemesine gidilmemişse!

İNSANLARA GÜNAH! Sorumlusu Sn. Kemal Dürüst müdür?  Veya kendileri kadar Mağusa belediyesi midir? Mağusa’nın nüfusunu tam olarak bilmiyorum ama sadece DAÜ’de 19 bini aşkın öğrenci varsa, de-fakto ifadeyle bu nüfus 60 binden aşağı değildir!

Ve neredeyse arabaların plakalarında “P” harfi  de doluyor “R” harfine geçilecek ve  bu Mağusa’da sadece 2 tane çıkrık “trafik ışığı” (sinyalizasyon)  vardır! Ana yolları hiç sormayın hâlâ harmandırlar harman! Akşamları bütün yollar karanlıktır karanlık! Ve trafik her gün artan kazalar çarpışmalarla bozulmaktadır bozulmakta!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar