Çökmüş bir şekilde masaya otururlar mı..? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Çökmüş bir şekilde masaya otururlar mı..?

Rum gazeteleri Anastasiadis’in Eroğlu’na bir mektup gönderdiğini söylerken, Eroğlu, basında yer alanların aksine böyle bir mektup almadığını söylüyor.Rum basınına göre Anastasiadis, kendisinin de müzakerelerin başlamasını istediğini, ancak ön hazırlık ve “zemin hazırlanması” gerektiğini belirtiyor. Eroğlu’nun hemen şimdi müzakereler” çağrısı karşısında, Güney’in şimdilik böyle bir hazırlığı olmadığı anlaşılıyor. Bir de, müzakereler başlamadan önce bir “çözüm” çerçevesi hazırlanması gerektiğini savunuyor. O çerçevenin kimler tarafından hazırlanacağını belirtmiyor.

Hatta Anastasiadis’in söylediği öyle bir söz var ki, gelecek dönemin diğerlerinden daha zor geçeceğinin işareti. Anastasiadis, geçmişte Rum tarafınca sunulan bazı önerilerin “Çıkarlarına ters” olduğunu iddia ediyor ve bunları geri çekeceklerini söylüyor. Bu sözlerin sahibi, Annan Planı’na “evet” dediği için, barış güvercini ilan edilen Anastasiadis. Üstelik şimdi, Annan Planı’nın da geçmişte kaldığını ifade ediyor. Takvimlemeye, petrol, doğal gaz konularının Kıbrıs konusuyla ilişkilendirilmesine, mevcut garantörlük sistemine karşı çıkıyor. Bir Yunan gazetesine konuşurken de, kendilerinin geçmişten gelen mükellefiyetleri olduğunu, onun için sıfırdan başlamalarının mümkün olmadığını kaydediyor.


Tüm bunların tercümesi, yeni bir sepetle su taşıma sürecinin başlayacağını gösteriyor. Kimse kısa sürede bir sonuç beklememeli. Bu hayal olur. Hatta hayal kırıklığı. Anastasiadis’in “Önce bütünlüklü çözüm çerçevesi hazırlansın” sözü, işi zamana yayacaklarının göstergesi. Zaten göreve gelir gelmez birinci önceliklerinin ekonomi olduğunu vurgularken, Kıbrıs konusunda çok da atak davranmayacaklarının işaretini vermişlerdi. Tabii daha sonra “Anastasiadis Kıbrıs konusunu ikinci sıraya atıyor” izlenimi yarattıklarının farkına vardılar ve arka arkaya “Öyle bir niyetimiz yok” demeye başladılar ama görünen o ki, hiç de aceleleri yok. Önce ekonomik sorunlarına bir çözüm bulacaklar. Troyka ile, ama aslında AB ile sorunlarını çözecekler. Hatırlarsanız, yakın geçmişte, AB’de bazı merkezlerin, kurtarma planı için, Kıbrıs konusunda adım atmalarını şart koştuğu duyumları vardı.  O nedenle, ekonomik konuların, Kıbrıs konusunda dış güçlerin elinde koz olarak kullanılmaması için gerekeni yapacaklar.

Yılların duayen siyasetçisi, arkasında büyük bir destekle koltuğa oturan Anastasiadis, Kıbrıs Türkleri ile olan meselesini sadece bu platformda görmeyecektir. Ve bence ekonomik açıdan batmış bir ülke durumundayken anlaşmaya oturmak yerine, ciddi müzakereleri gaz ve petrolün kokusunu duyduktan sonra başlatmayı tercih edecekler…

YERİN KULAĞI VAR
LEFKOŞA İÇİN HAYIRLI OLSUN:                                                                                                                         

  LTB seçimleri için resmi propaganda dönemi bugün itibarıyla resmen başladı. Sokaklar yeniden şenlenecek. İnşallah adaylar sırf kazanmak adına popülist söz ve vaatlerde bulunmazlar. Bir şeyi çok iyi bilmeleri gerekir. Lefkoşa halkı, son bir yılda yaşadıklarını bir kez daha yaşamak istemiyor. Kazanan kim olursa olsun tüm enerjisini Lefkoşa için harcamalıdır. Kavganın değil, sevgi ve saygının öne çıktığı bir propaganda dönemi yaşayalım ve dileyelim ki, bizi bir an önce kurtaracak olan seçilsin.
TDP TEK YÜREK YOLUNA DEVAM EDİYOR:                                                                                                       

  TDP’de huzursuzluk mesajımızın ardından arayan TDP seçim koordinatörü Memduh Çeto, partisiyle ilgili iddiaların doğru olmadığını, tüm enerjileri ile LTB seçimine odaklandıklarını ve her şeyin güzel gittiğini söyledi. TDP olarak tüm güçleri ile Lefkoşa’daki belediye seçimlerine odaklandıklarını ve kazanmak için çalıştıklarını söyleyen Çeto, 20 Mart’ta açıklamayı düşündükleri kamuoyu yoklamalarının kendisini doğrulayacağını iddia etti.
KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKMAK:                                                                                                                  

    7 Nisan’da yapılacak belediye seçimlerinde bir partimizden meclis üyeliğine aday olan birsiyle ilgili ortaya atılan iddia hayli ilginç. Söz konusu adayın ismi, son dönemde belediyeye uğramadan maaş alanlar arasında yer alıyormuş. Ancak bir isim benzerliği olabileceğini de düşünmeden edemedik. Böyle bir durum varsa, söz konusu kişiyi aday göstermek, kendi ayağına kurşun sıkmak olmuyor mu..?  
İDDİA ARAŞTIRILMALI:                                                                                                                                      Toparlanıyoruz hareketi lideri Kudret Özersay, bazı spor kulüplerinin transfer ettiği futbolcuları ödemek için her ay hırdavatçılardan, inşaat malzemesi satan dükkanlardan mal almaksızın fatura alıp, bu faturaları Spor Dairesi fonundan para almak için kullandıklarını iddia ediyor. Bu şimdiki işe değil. Çoktandır bilinen ama artık neredeyse usul haline gelen bir uygulama. İşte bizi içten içe çürüten bir uygulama daha.
LTB ÇÖP BÖLÜMÜ GREVDE Mİ:                                                                                                                         

    Aylarca maaşlarını alamadıkları için haklı bir eylem yapan belediye çalışanları, varılan mutabakat ile grevi kaldırıp görevlerinin başına döndüler. Bildiğim kadarıyla bu ayki maaşlarını da aldılar. Ama Lefkoşa’nın birçok bölgesi hala daha çöp yığınlarıyla dolu. Geçmişte hafta en az iki gün toplanan çöpler, haftalardır toplanmıyor. Çöp dağları yeniden oluşmaya başladı. İçişleri Bakanlığı da mı elini çekti yoksa?
BU DURUMA MI DÜŞMELİYDİ:                                                                                                                     

    Hükümetin kafasına göre, eş dost ahbap ilişkileriyle vatandaşlık dağıttığı malum. İşten çıkarılmış KTHY hosteslerini bile bir günde vatandaş yapıp, devlette iş verenler, Bulut İnşaat gibi bu ülkede çok büyük yatırımlar yapmış bir şirketin sahibine bu hakkı vermiyor. Eğer ülkeye katkıysa kriter, en fazla hak sahibi olması gereken biri. Acaba aradıkları ve bilmediğimiz başka kriterler de mi var? 

RUM DIŞİŞLERİ TAM YETKİLİ:                                                                                                                       Anastasiadis’in, Rum Başkanlık ofisinde bulunan diplomatik büroyu kapattığını, bu konuda tüm yetkiyi Dışişleri Bakanı’na verdiği bildiriliyor. Hatta görüşmecinin de Dışişleri Bakanlığı’ndan atanacağı ileri sürülüyor. Doğrusu bu olmakla birlikte, Eroğlu-hükümet çekişmesi içinde bizde de aynısını yapılabilir mi? Bence pek mümkün görünmüyor.

ZİRVEDEKİLER
Güzelyurt Belediye Tiyatrosu: Tarsus'ta belediye tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Türk Dünyası Tiyatro Günleri’nde, KKTC’yi Güzelyurt Belediye Tiyatrosu “Hayata Küsme” oyunuyla temsil ediyor.  Festivale İran Türk Tiyatrosu, Kerkük Türkmen Kardaşlık Ocağı Tiyatrosu ve Azerbaycan Dram Tiyatrosu da katılıyor…

DİPTEKİLER
Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü: Serbest bölgenin adının karıştığı bu tür bir olayın ilk kez olmadığı aşikar. Mağusa’da çocukların bile bildiği sigara kaçakçılığı konusunda, hiç bir takip yapmayan, suç duyurusunda bulunmayan Serbest Liman ve Bölge Müdürlüğü, yakalanan gemi konusunu izah etmeye mecburdur. Bu kez yakalanmasının ardında da daha yüksekten gelen ihbarlar olduğu açık. Kendi Gümrük Dairesi delik deşik olmuş Ersin Tatar, boşuna işi gücü bırakıp gemiye gitmezdi…

Mağusa Serbest Liman Bölgesi, sigara kaçakçılığı ile anılmaya devam ediyor. Uluslar arası hukukun dışında yer alan bölge kaçakçılık için cazip hale geliyor

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar