Cesedin son mesajı otopside - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Kıbrıs

Cesedin son mesajı otopside

Cesedin son mesajı otopside

 

OTOPSİ SON SÖZ: Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, otopsi olarak da bilinen ceset üzerinde yapılan tıbbi araştırmanın kişinin kesin ölüm nedenin belirlenmesinde büyük önem arz ettiğini kaydetti. Deniz, otopsiyi “Cesedin bize söyleyeceği son söz” olarak yorumladı


YAŞAMI İŞİNE ENDEKLİ: İdris Deniz, ülkede tek Adli Tıp Uzmanı. Günde 4 otopsiye girerken, ayda en az 12, en fazla 27 otopsi gerçekleştiriyor. 365 gün, 24 saat onkol çalışan Deniz, Kayıp Şahıslar Komitesi’nde de kemikler üzerinde kimlik tespiti yapıyor

Devrim DEMİR
KKTC’nin tek Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, çoğumuza itici gelen otopsinin kişinin kesin ölüm nedeninin belirlenmesinin yanı sıra birçok davanın aydınlatılmasında ciddi önem arz ettiğini anlattı.
Havadis’e konuşan Deniz, otopsinin kişinin ruhen huzur bulmasını sağlamak gerçeğini ortaya çıkardığına işaret ederek en basit cümle ile otopsiyi , “Cesedin bize söyleyeceği son söz” diye yorumladı.
Denetimli Serbestlik Yasası’na da atıfta bulunan Deniz, yasa yürürlüğe konmadan önce kurumsal düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.
Deniz, “Denetimli Serbestlik Yasası olmalı ancak uygulayacak kurumlar olmadan bu yasa yürürlüğe girerse hem hukuksal boyutta adalet sağlanmayacak hem de madde bağımlıları ve çevresi, yasadan tam anlamı ile yararlanamayacak” dedi.
İdris Deniz, KKTC’de neden DNA yapılmıyor sorusuna ise, “Ülkede bu birim var. Dolayısı ile DNA testlerini yapmaya imkân da var. Sorun Sağlık Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı arasında bir koordinasyon sağlanıp, ilgili tüzüğün yapılmaması” dedi.
Mesleki anılarını da Havadis okurları ile paylaşan İdris Deniz, KKTC’de bugüne kadar gerçekleştirdiği otopsilerden en fazla 2012 yılında cinayete kurban giden 7 yaşındaki Mustafa Diker’de zorlandığını söyledi. 
Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, KKTC’de 7 yıldır görev yapıyor. Deniz, günde 4 otopsiye girerken, ayda en az 12 en fazla 27 otopsi gerçekleştiriyor.

“Otopsi cesedin son sözleridir”
Kesin ölüm nedeninin ortaya çıkması için otopsi yapılmasının önemine dikkati çeken Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, bu konuda ailelerden büyük tepki gördüğünü anlattı. Deniz, otopsinin dinle alakası olmadığını ifade ederek şöyle konuştu: Otopsi bize cesedin söyleyeceği son sözlerdir. Kişinin ölüm nedenin de ihmal veya kasıt var mı? Çok önemli. Otopsi ölen kişinin ruhen huzur bulmasını sağlamak, gerçeği ortaya çıkarmak için yapılır. Birçok ölümde mahkeme emri olmasına rağmen ailelerle sıkıntı yaşıyoruz.

“Ölüm tespiti için otopsi şart”   
İdris Deniz, iki türlü otopsinin olduğunu açıkladı. Deniz,  Adli ve Patolojik diye adlandırılan otopside yapılan işlemle kişiyi ölüme götüren olayın ne olduğunun tespit edildiğini ise şöyle anlattı : Adli otopsi şüpheli bir ölümü, ölü bulunma, cinayet, intihar ve kaza sonucu ölümlerde yasal olarak mahkeme emri ile yapılan otopsidir. Patolojik otopsi ise ortada gerçekleşen veya beklenen bir ölümün olduğunu ancak aile veya hekimlerin ölümü açıklayamadıkları durumda yapılan otopsidir. Otopsi kelimesi birçok kişiye itici geliyor ve aileler bu işlemle yakınlarının parçalandığını düşünüyor. Otopside kişiye ameliyatta yapılan işlemler yapılır ancak burada sadece kişi ölüdür onun dışında yapılan tüm işlemler aynıdır ve açılan yerler yeniden dikiş yapılarak kapatılır. Otopsinin tek bir amacı vardır, şüpheyi ve efsaneleşmesini ortadan kaldırmak için yapılmak zorundadır.

“Alt yapısı kurulmadan Denetimli Serbestlik Yasası geçmemeli”
KKTC’de 7 yıldır tek Adli Tıp Uzmanı olarak görev yapan Doktor İdris Deniz, ülkede uyuşturucu ölümlerinin artışına dikkati çekti.
Meclis’in gündeminde olan Denetimli Serbestlik Yasası’nın hiçbir alt yapısı olmadan geçirilmeye çalışılmasının ise ülkede büyük kaoslara davetiye çıkarılacağını ifade eden Deniz, “Kişinin uyuşturucu suçundan cezaevi yerine cezasını toplum içinde çekmesi gerekir ancak bugün ülkemiz bu yasa için hazır değil. Denetimli Serbestlik Yasası’nı uygulayacak kurumlar olmadan bu yasa geçerse, hem hukuksal boyutta adalet sağlanmayacak, hem bağımlılar ve ailesi alt yapısı olmadan geçecek yasanın zararlarını ödeyemeyecek” dedi.
Deniz, bağımlılar için tam donanımlı yataklı bir binanın şart olduğunu söyledi.

“Bağımlı rehabilite edilmeli” 
2015 yılında 6 kişinin uyuşturucudan öldüğüne dikkat çeken İdris Deniz, ülkede yaygınlaşan uyuşturucu suçlarını dile getirerek, bağımlıların ciddi bir şekilde tedavi olması için yataklı bir birimin olması gerektiğini söyledi.
Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gören birçok bağımlının olduğunu ifade eden Deniz, “Barış Ruh ve Sinir Hastanesi temelde çok iyi bir bölüm ancak fiziki olarak yıpranmış durumda. Kadro olarak ciddi manada sıkıntı yaşayan hastanede tedavi olan bağımlılara yeterli destek verilemiyor. Denetimli Serbestlik Yasası bu şartlarda geçmemeli, gerçekten uyuşturucuyu bırakmak isteyen bağımlı ciddi anlamda tedavi altına alınır. Kişi için uzun bir süreç başlar ve yataklı birimde tedavi olur. Bağımlının rehabilite edilip yeniden topluma kazandırılması için uzun bir aşamadan geçirilmesi şart” dedi.

“İmkân var yapan yok”
Adli Tıp Uzmanı KKTC’de DNA’nın neden yapılamadığını Havadis’e açıkladı. DNA’nın Adli Tıp’ın ihtiyaç duyduğu en önemli tetkik olduğunu ifade eden İdris Deniz, “Olay yerinde bulunan bir lekenin kime ait olduğunu tespit etmemiz için DNA çok önemlidir. Bugüne kadar kimliğini tespit edemediğimiz olmadı ancak tecavüz ve hırsızlıkta da DNA oldukça önemlidir. Birkaç basit ilave ile ihtiyaç duyulan tüm DNA tetkikleri Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi içerisinde yer alan Thalassemia binasında yapılabilir. Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Kayıp Şahıslar Komitesi’nde DNA birimi var ve işlem yapılmakta. Sağlık Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı arasında bir koordinasyon sağlanıp tüzük çıkartıldığı takdirde, DNA işlemlerini yurt dışına göndermeden bu binada gerçekleştirebiliriz” dedi.

“Sonuçlar 3-4 ay arasında geliyor”
DNA sonuçlarının davalar için de zaman kaybı olduğunu ifade eden İdris Deniz, “Sonuçlar için en az 3 ay 10 gün, 4 ay arası bekliyoruz. Bu merkez KKTC’de çalışırsa sonuçlar elimize bir hafta, 10 gün içinde ulaşabilir. Türkiye’ye ödenen paranın sadece üçte biri ile hem adaletin erken tecellisi sağlanacak hem de bizim işimiz kolaylaşacak” diyerek erken gelen sonuçlarla adaletinde erken sağlanabileceğine dikkati çekti.

“Laboratuarda teknik eksiklik”
Laboratuar koşullarının yeterli olmadığını ancak işlerinin döndüğünü belirten İdris Deniz, uyuşturucu madde miktarını laboratuarda göremediklerinin nedenini ise şöyle özetledi: Uyuşturucudan ölen bir kişinin tam ölüm nedenini öğrenebilmemiz için otopsi sırasında alınan içerikleri laboratuara gönderilir. 2015 yılından önce bu işlemleri Türkiye’ye gönderiyoruz, eksiklik giderildikten sonra kendi işimizi laboratuarda görüyoruz. Tek eksik ise net istediğimiz miktar tespit edilemiyor, nedeni ise teknik. Doku örnekleri de patoloji de burada laboratuarda bakılmasına rağmen, personel gerekli eğitimlerden dönem dönem geçmelidir. Teknoloji olarak gerideyiz onun dışında laboratuar koşulları işimizi eksikte olsa görmekte.

“En zoru küçük Mustafa’nın otopsisiydi”
Mesleğinin zorluklarını anlatan Doktor İdris Deniz, KKTC’de meslek yaşantısında unutamadığı en zor anının ise babası tarafından tecavüz edilip vahşice öldürülen 7 yaşındaki Mustafa Diker olduğunu ifade etti. Deniz yaşadığı durumu şöyle anlattı: Girdiğim en zor otopsilerden biri Mustafa Diker’in otopsisiydi. Öncelikle küçük bir çocuk olması ve cesedin 1 hafta boyunca açık hava ve su ile temas etmesi Diker’in cansız bedenini çürüttü. Çürük olması ise işimi ayrı bir zorlaştırdı. Hayatımın en zoruydu.

Yaşamını işine endeksledi
Doktor İdris Deniz, Adli Tıp Uzmanlığı Kontenjanlığı’nın her yıl açılmasına rağmen başvuran kimsenin olmadığını ifade etti. Deniz, bölümün meslekte ek geliri olmadığı için kimsenin başvurmadığını söyledi. Hastane memurunun yazması gereken raporları da kendi yazan Deniz, yıprandığını ifade etti. 
Ülkede tek Adli Tıp Uzmanı olarak görev yapan İdris Deniz, ölümlerin artması ile iş yoğunluğunun arttığını şöyle anlattı: 365 gün, 24 saat onkol ve arandığım her saat ulaşılabilecek şekilde çalışıyorum. Otopsiler zamanında yapılmasına rağmen ek tetkikler için 2 kez rapor yazıyorum. Otopsiler polis bazında yapıldığı için mahkeme aşamasında da bilirkişi olarak mahkemede tanıklık yapıyorum. Bazı davalara birden fazla çağrıldığım zaman da oluyor. Raporlar için bölümümde bir memurun olması şart, sadece işim otopsi ile sınırlı kalmıyor. Kayıp Şahıslar Komitesi’nde kemikler üzerinde kimlik tespiti yaparak kayıp şahısları raporlandırma işini de ben gerçekleştiriyorum. Kısacası hayatım işime endeksli olduğu için belli sıkıntılar yaşıyorum.

1 günde 4 otopsi
Artan ölümlere değinen İdris Deniz, bir günde en fazla 4 otopsi yaptığını açıkladı. Deniz , “Adaya geldiğim günden bu yana her ay en az 12, en fazla 27 otopsi gerçekleştiriyorum” dedi.

“Ülke iyiye gitmiyor”
KKTC’de artan kriminal olaylara değinen Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz, “Cinsel suçlarda şartlı tahliyeye karşıyım, bu tarz suçlarla mücadele her geçen gün artmakta. Ülkenin gidişatı ciddi manada tehlike altında, bir iki yıl içinde uyuşturucunun önüne geçilmediği takdirde uyuşturucu ile mücadele edilmek zorunda kalınacak” dedi. 
Ülkeye okumak için gelen Türkiyeli ve üçüncü ülke vatandaşlarının ciddi anlamda dikkate alınması gerektiğini savunan Deniz, “Eğitim en doğal hakları da olsa, ülkeye öğrencilerle ilgili girişlerde bazı düzenlenmeler getirilmesi şart. Son zamanlarda ülkeyi psikolojik olarak derinden etkileyen kriminal suçların yarısından çoğu öğrenci. Devlet ciddi anlamda önlem almalı ve kişilerin denetlenmesinin farkına varmalı” diye konuştu.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar