Yatırımcı için bu ada cennet…
Düşünsenize…
Bir dosya hazırla…
Proje yap…
İki- 3 bakanlığa git…
100 dönüm arazi al…
Turizm Yatırım Alanı olsun…
Elinde izin var…
Nerden baksan 8- 10 milyon Euro eder…
Üniversite mesela…
Dosyanı hazırla…
Rektörünü bul…
Eğitim Bakanını ikna et…
YÖDAK’ı geç…
Al sana üniversite izni…
Nerden baksan 3- 5 milyon Euro…
Hem de hiç para harcamadan…
Sırada ne var?
Banka…
Bankalar Yasası değişirse…
Üç beş günde bir banka kurulur artık…
Kurulan her banka da lisansı ile birlikte milyon Euro…
Hepimizin hakkı…
Kimse, yabancı yatırımcıya karşı olduğumu düşünmesin.
Aksine…
İstiyorum ki…
Şimdi Bafra’da 13 tane otel olsun…
Golf sahası olsun…
Oraya uzanan doğru bir yol…
Bol bol futbol sahası olsun…
Yatak kapasitesi daha da artsın…
Turizm potansiyelimiz bir noktada durmasın…
Ama gel gör ki, kamuya ait araziler, siyasi girişimlerle sahiplenilmekte…
Çeşitli gerekçelerle yatırımlar gecikse de…
Araziler tutanın elinde kalmakta…
Üstelik, “yatırım gücü olmayanlar” ya da “yatırımdan vazgeçenler bu izinleri ellerinde tutuyır.
Ya da yatırım için ortak arıyor.
Ya da başka bir yatırımcıya satmak istiyor.
Bu mu hakkımız?
Yerli yatırımcı isyan etmeli…
Turizmle devam edelim.
Bugün Havadis Gazetesi’nin manşetinde.
Bertuğ Topal araştırdı.
Bafra’daki 13 parselden sadece ikisi tamamlandı.
Tamamlanma aşamasına gelenler de var ama…
Kaya Artemis, başladığı işi hemen bitirmiş…
Nuh’un Gemisi geç de olsa tamamlanmış, şu an hizmette…
Ya gerisi…
Bu yaza biter mi bir tane daha?
Bilemedin 2 tane daha tamamlanır…
Ama ötesi yok.
İzinler de 2020 yılına kadar uzatılmış bir çoğunun…
11 bin 500 yatak, bekliyor.
Arazisi devlet tarafından verilmiş…
Teşviklendirilmiş…
Ama “yatırım bende” diyen ortada yok.
İzin de elinde…
Peki, KKTC vatandaşı olan yatırımcılar neden susuyor?
Bu ülkede, konsorsiyumlarla büyük iş yapabilecek işadamları var.
Ama kimse, “yatırım önceliğimiz elimizden alınıyor” demiyor.
Nasıl sahip çıkacağız…
Özetle…
Bu ülkenin toprakları da olanakları da kısıtlı…
Sahip çıkmak gerekiyor.
Çar- çur edilmesine izin verilmeden, en ekonomik şekilde kullanılması gerekiyor…
Başka yolu da yoktur.
STÖ’ler de…
Yatırımcılar da…
Muhalefet de…
Elbette iktidar da…
Başka türlü sahip çıkamayız…
