Candy Crush'ım kendi kararım! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Yaşam

Candy Crush’ım kendi kararım!

Candy Crush'ım kendi kararım!

Merhaba. Ben Patrick Özdemiroğlu. Ben bir bağımlıyım. Ancak içim rahat. Çünkü bunu daha iyi bir baba ve daha iyi bir evlat olmak için yaptım.

Öncelikle Candy Crush’ın ne olduğunu bilmeyen Türkiye’deki 8 kişi için kısa bir özet geçerek başlayayım: Aynı renkte şekerleri yan yana getirip patlatmak suretiyle görevleri tamamlayıp bölümleri geçtiğimiz bir mobil oyundan bahsediyorum (Biliyorum, hâlâ rasyonel gelemiyor.) Oyunu henüz tecrübe etmemişler ise Candy Crush’ı “Haa bizi Facebook’tan ve arkadaşlarımızdan soğutan şey” olarak hatırlayacaktır.


Benim söz konusu oyunla tanışmamsa iki hafta öncesine dayanmakta. Birisi düşüp bayılana kadar devam eden ‘Monopoly’ maceraları, “Süreyi durdur” feryatlı ‘tabu’ seansları, Lüleburgaz’ın il olmadığıyla sürekli yüzleştiğimiz ‘isim-şehir’ serüveni tabii ki baba olmanın vazgeçilmez bir parçası. Ancak yetmiyor. Kısa süre önce 9 yaşındaki kızım ve annemin kendi aralarında bir dil geliştirdiklerini fark ettim. Kendi jenerasyonlarının önemli temsilcilerinden olan bu ikili, iPad üzerinden oynadıkları Candy Crush ile ilgili sürekli kıkırdaşmakta ve tartışmaktaydı. Jargonlarını anlamıyor, aralarına giremiyor, bu popüler grubun bir parçası olamıyordum. Resmen ortaokula geri dönmüş gibiydim.

Hayatımdaki iki önemli insan ve birbirine çok benzeyen iki farklı nesili daha iyi anlamak için yıllarca mesafemi koruduğum Candy Crush’ı denemeye karar verdim. Oyunun Kasım 2014’te çıkan yeni ve modern versiyonu ‘Soda’da karar kıldım. Artık ben de çikolatadan soğutan, bir pavyonun yıllık ortalamasından daha fazla şişe açtıran bu oyunun neferlerinden biriyim.

Candy Crush'ım kendi kararım “Böyle şeylerle hiç işim olmaz” diyen ben durduk yere nasıl mı bağımlı oldum? Şöyle: Tabletim bana bir şeker uzattı ve “Bunun geldiği yerde daha çok var, rahat ol” dedi. İşin buraya geleceğini bir an bile düşünmemiştim… Patrick ÖZDEMİROĞLU 1 Mart 2015 Candy Crush'ım kendi kararım
4 Paylaş

inPaylaşın


A
+

Merhaba. Ben Patrick Özdemiroğlu. Ben bir bağımlıyım. Ancak içim rahat. Çünkü bunu daha iyi bir baba ve daha iyi bir evlat olmak için yaptım.

Öncelikle Candy Crush’ın ne olduğunu bilmeyen Türkiye’deki 8 kişi için kısa bir özet geçerek başlayayım: Aynı renkte şekerleri yan yana getirip patlatmak suretiyle görevleri tamamlayıp bölümleri geçtiğimiz bir mobil oyundan bahsediyorum (Biliyorum, hâlâ rasyonel gelemiyor.) Oyunu henüz tecrübe etmemişler ise Candy Crush’ı “Haa bizi Facebook’tan ve arkadaşlarımızdan soğutan şey” olarak hatırlayacaktır.

 

Benim söz konusu oyunla tanışmamsa iki hafta öncesine dayanmakta. Birisi düşüp bayılana kadar devam eden ‘Monopoly’ maceraları, “Süreyi durdur” feryatlı ‘tabu’ seansları, Lüleburgaz’ın il olmadığıyla sürekli yüzleştiğimiz ‘isim-şehir’ serüveni tabii ki baba olmanın vazgeçilmez bir parçası. Ancak yetmiyor. Kısa süre önce 9 yaşındaki kızım ve annemin kendi aralarında bir dil geliştirdiklerini fark ettim. Kendi jenerasyonlarının önemli temsilcilerinden olan bu ikili, iPad üzerinden oynadıkları Candy Crush ile ilgili sürekli kıkırdaşmakta ve tartışmaktaydı. Jargonlarını anlamıyor, aralarına giremiyor, bu popüler grubun bir parçası olamıyordum. Resmen ortaokula geri dönmüş gibiydim.

Hayatımdaki iki önemli insan ve birbirine çok benzeyen iki farklı nesili daha iyi anlamak için yıllarca mesafemi koruduğum Candy Crush’ı denemeye karar verdim. Oyunun Kasım 2014’te çıkan yeni ve modern versiyonu ‘Soda’da karar kıldım. Artık ben de çikolatadan soğutan, bir pavyonun yıllık ortalamasından daha fazla şişe açtıran bu oyunun neferlerinden biriyim.

SÜRECİN SONUNDA HİSSETTİKLERİM

Facebook arkadaşlarıma karşı kaybettiğim karizma miktarı, gönderecekleri can kadar önem taşımamakta.

Bu yazıyı bitirme motivasyonumun önemli bir parçası, geçemediğim bölüme geri dönme arzusunda yatıyor.

PEKİ NASIL BAĞIMLILIK YAPIYOR?

Bu bir zekâ oyunu değil. Her seferinde oyuncuya hamle öneriyor. Mesajı net: Durma, oyna!

‘Durmamayı’ öğretirken günlük can sayısını 5 ile sınırlıyor. Ulaşılamazlık, oyunu çekici kılıyor.

İnsan beyninin zaaflarından faydalanıyor. Oldukça kolay başlıyor, bölüm atladıkça başarılar beyne küçük zaferler, büyük tatminler olarak yansıyor. Beyin dopamin salgılamaya başlıyor.

Oyun zorlaştıkça, başarı isteği kamçılanıyor. Zafer mutlulukken, ihtiyaç haline geliyor.

Candy Crush temelde bir şans oyunu. Şekerler rastgele şekilde karşınıza geliyor. Ödülün öngörülemezliği oyunu çekici kılıyor.

Kazandırma algoritması oyunculara sahte bir başarı hissi veriyor.

Kumarhanedeki gibi ekranda insanları mutlu eden bir obje; ‘şeker’ kullanılıyor.

HER GECE KAPATMAK
BİLGİSAYARA ZARAR VERİR!

Hayır efendim vermez. Eğer makineyi yanlış bir şekilde, mesela güç kablosunu bahçe makası ile kesmek suretiyle kapatmıyorsanız sorun yok. Hatta kapatmak faydalıdır da. Elektrikten tasarruf edersiniz. Daha ender sistem hatası alırsınız. Bilgisayarın ışığı gözünüze gelmez, fanın sesi kulağınızı kemirmez.

Patrick ÖZDEMİROĞLU /Hürriyet

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar