Bugün biraz aynaya bakalım diyorum... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Bugün biraz aynaya bakalım diyorum…

Temiz ellerden bahsettiğimizde sürekli olarak siyaseti, siyasetçiyi suçlar dururuz. Ancak onları adaletsizliğe, adam kayırmacılığa, partizanlığa davet eden, hatta sırasında zorlayan kimdir? Bizler değil miyiz..?

Konum siyaset değil aslında. Önceki gün, tam da Ercan Havalimanı’nın dibinde başlayan yangın bana bunları düşündürdü… Yarıdan fazlası biçilmemiş, 2 bin dönüm arazi kül oldu…


Bir düşünelim, böyle bir yangın neden çıkar… Bir, anız yakma işinden; iki, sigara izmaritinden; üç, tarlada kırılıp bırakılmış şişelerin güneşin yansımasıyla otları tutuşturmasından. Her üçünün altında da tedbirsizlik, umursamazlık, adam sendecilik yok mu..? Yaz mevsimi geldiği andan itibaren ilgili birimler halkı bu konularda uyarır, ama bizler sürekli olarak etrafı yakar dururuz. Hatta bilerek ve isteyerek anız yakanlarımız var hala. Geçtiğimiz yıl yine dönümlerce ağaç, bu nedenle yok olmadı mı..?

Yolların kenarlarındaki çöp dağları. Aynı sebepten. Girne-Lefkoşa arasını bir özel şirket temizledi. Belli aralıklarla çöp sepetleri koydu. Doldu boşaldı o sepetler. Bugün bakın, yine yolun kenarları aynı şekilde içki şişeleri, teneke kutular, naylonlar dolu. Nasıl oluyor? Tabii ki arabayla geçerken fırlatmak suretiyle… 

Piknik alanları, halka açık plajlar… Mesela Alagadi Plajı, mesela şu sıralar Kervansaray plajı. Çöp dağlarından geçilmez durumda. Plajlarda mevsimi açan yabancıların ellerinde poşetlerle çöp topladıklarına şahit oldum. Topladıklarını da plajın bir kenarına sıraladılar. Utandım, yerin dibine girdim…

Kentlerimiz de aynı değil mi? Ne ev sahipleri, ne esnaf, kapılarının önünü temiz tutma gailesinde değiller artık. İnanın köylerimiz kentlerden daha temiz. Çünkü hala oralarda bozulmamış insanlar yaşıyor… Aslına bakarsanız, olayın özü de burada yatıyor zaten…

Biz bozulduk, hem de çok fazla. Bizim çocukluğumuzda okumuş insan sayısı parmakla gösterilirdi. Cehalet vardı. Üstüne üstlük fakirlik vardı. Savaş vardı. Buna rağmen ben bu memleketi hiç böyle görmedim. O dönemde de pikniğe gidilirdi, denize gidilirdi, tarlalar ekilirdi. Ne böyle yangınlar çıkarıldı, ne ardımızda böyle pislik bırakılırdı…

Aynaya bakmak zorundayız. Aslını inkar eden, hani eskiden mezokörto dediğimiz cinsten insanlar olduk. Bizler bu haldeyken, ülkenin de bundan daha iyi yönetilmesini beklemeye hakkımız yok. Baş ve tıraş meselesi…

***

GDO’lu pirinç konusu mahkemede

Mersin Limanı’ndan GDO’lu pirinç ithal ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan Tat Bakliyat Şirketi aleyhine, savcılık iddianamesini hazırlamış. Şirket yöneticilerinden 9 kişi hakkında “GDO’ların bulaşma değil, ürünlerin genlerinde olduğu, bakanlık laboratuarının da ehil olmadığı bir analizi yapmış gibi adaleti yanılttığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuştu. Dava sırasında hem şirketin çelişkili raporlarına ve hem de İTÜ’nün nihai raporuna bakılacak. Konuyla ilgili haberlerde, pirincin 2007’den beri Kıbrıs’a da gönderildiği vurgulanıyor. Ticaret Dairemiz gönül rahatlığıyla bu firmadan ithalat yapılmadığını açıklayabilir mi? Günlerdir konu tartışılıyor. Tarım Bakanlığı sanki GDO analizi yapabilirmiş gibi, “Yoktur” diyor. Zaten ona çok kulak asmıyoruz. Baksanıza Türkiye Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da reddetmişlerdi ancak analiz sonuçları GDO’yu tespit etti. Diyorum ki hiç olmazsa Ticaret Dairemiz geriye dönük bir araştırmayla bu firmadan KKTC’ye mal girip girmediğini açıklayabilir…  Çok şey istiyorum değil mi?

 

YERİN KULAĞI VAR
BUGÜN NE YAPACAKLAR:                                                                                                                               İsteklerinin yerine getirilmesi için Başbakan Küçük’e muhtıra ve 30 Nisan’a kadar süre veren UBP’li muhalifler ilk tepkilerini, Meclis’e girmeyerek nisap krizi yaratarak göstermişlerdi. Şimdi gözler, bugünkü Meclis oturumun muhalif kanadın ne yapacağına çevrildi. Merak etmeyin, bugün hiçbir şey olmayacak. Kuzu kuzu birleşime katılacaklar…  Zira artık bir gruba benzemiyorlar. Aralarından bir kaçı çıkarı için savaşıyor, o kadar.
KİBARCA

RED:                                                                                                                                                     

   Anneler günü nedeniyle UBP Genel Başkanı Küçük’ün eşi Gülin Hanım’ın düzenleyeceği etkinliğe muhalif vekil hanımları katılmamak için türlü bahaneler uyduruyorlarmış. İddiaya göre 12 Mayıs Anneler Günü için Gülin Hanım’ın yaptığı davetleri UBP’li bazı muhalif milletvekillerinin eşleri “yurt dışında olacağım” veya “işlerimin yoğunluğu” bahaneleriyle kibarca reddetmeyi tercih ediyorlarmış… Yahu bunlar değil miydi “kucaklaşalım” diyen.
KAÇA OLACAĞINI DA SÖYLEYİN:                                                                                                                           Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, “Türkiye’den su ve elektrik gelince maliyetler düşecek” demiş. Peki o zaman kullandığımız su kaç para, elektrik kaç para olacak rakam olarak söyleyebilir misiniz?  Bu sözünüz uçak biletlerindeki ucuzlama gibi olacaksa o zaman yandığımızın resmidir…
BU TADI ALAN VAZGEÇMEZ:                                                                                                                                 

       KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, Ercan’da yapılan özelleştirmenin iptal edilip, bir şekilde şirkete verdiği paranın geri ödenmesini istedi. Artık çok geç Sayın Kaptan. Ercan’daki rantın boyutları o kadar yüksek ki, bu kaymağın tadını alan kolay kolay vazgeçmez. Hesap ortada… Baksanıza rant öylesine tatlı ki, adam küçük ortaklarını bile devre dışı bırakmaya çalışıyor… Bu arada, Ercan’da bir kısım maaşların hala daha devlet tarafından ödendiğini ve Sayıştay’ın olaya el atmasını istiyorsunuz. Allah aşkına, kimi kime şikayet ediyorsunuz…
YAPIN ŞU TAHLİLİ BİR AN EVVEL:                                                                                                                   Sahillerde nedeni bilinmeyen renk değişikliği haberleri Türkiye basınına da yansıdı. Ne olduğu bilinmeden halkı paniğe sokan “denize girmeyin” açıklamaları yapan uzmanlar, Kuzey Kıbrıs turizmine balta vurduklarının farkında değiller. Çavre Koruma Dairesi numuneleri tahlile göndermiş, Sağlık Bakanlığı, Turizm Bakanlığı da işin peşini bırakmamalı. Yapılacak olan atla deve değil, basit bir su tahlili. Kendi elimizle gözümüzü çıkartmayalım… 

ALAYKÖY’LÜLER ŞİKAYETÇİ:                                                                                                                            Alayköy’de yaşayan bir gurup vatandaş, belediyenin ilaçlama yapmaması nedeniyle, sinek ve böceğe teslim olduklarından şikayet ediyorlar. Özellikle kadınlar, sinek istilası yüzünden kapı önü kahve sohbetlerine hasret kaldıklarını söyleyip, belediyenin bir an önce ilaçlama yapması isteklerini, başkana iletmemizi istediler. Elçiye zeval olmaz, gereğini yaparsınız herhalde sayın başkan… 

İSİM DEĞİL GÖRÜNTÜ ÖNEMLİ:                                                                                                                 Lefkoşa’daki tarihi, “Ankara Çağlayan Parkı”nın adındaki Ankara ismi çıkarıldı. Başkan Fellahoğlu seçim döneminde, tarihi Çağlayan Parkı’nı eski ismine dönüştürme sözünü de yerine getirmiş oldu. Tabii önemli olan, parkın isminin değişmesi değil, o eski günlerine ve görüntüsüne dönmesidir. Beklenti budur. İnşallah o günleri de görürüz…  

ZİRVEDEKİLER
Kıbrıs Türk Hemşireleri:  Dünya Hemşireler Günü nedeniyle yarın ilk etkinliklerini, “Kan Bağışı Kampanyası”yla başlatacak olan Kıbrıs Türk Hemşireler ve Ebeler Sendikası, sosyal bir dayanışmaya imza atıyor. Mesleki risk ve tüm zorluklara rağmen,  görevlerini eksiksiz ve sorumluluk bilinci ile yapmaya çalışan tüm hemşirelerimizi kutluyoruz…

DİPTEKİLER
Ersan Saner: Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Saner Değirmenlik Belediyesi’nin Ercan’dan aldığı katkının kalkacağını söyleyerek, “Eğer bu nedenden dolayı belediye, hizmet verdiği köylere bakamayacaksa, başka belediye bakar” gibi talihsiz bir açıklamada bulundu. Sayın bakan için, 19 köye götürülecek hizmet değil, Taşyapı ve özel hava yolu şirketlerine sağlanacak avantajlar önemli herhalde…


Maalesef, kirleten bizleriz… Bu çöpleri ise ülkemize tatil için gelen turistler topladı…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar