Seçimin son gününe girdik.
Bu yazı son seçim yazısıdır.
Yarın seçim yasağı var.
Herkes susacak seçmen konuşacak.
Pazar akşamından itibaren yeni bir gündemle yola devam edeceğiz.
Yeni gündem yeni hükümet olacak.
2009’dan itibaren Ulusal Birlik Partisi hükümetlerini çektik.
Çektik diyorum çünkü çok değerli zaman dilimi UBP içi kavgalarla geçti.
Seçmen UBP’ye tek başına hükümet olma şansı verdi, UBP’li birini Cumhurbaşkanı yaptı ama UBP bunun karşılığında kaostan başka bir şey üretmedi.
UBP, yeniden tek başına hükümete geleceğine inanmıyor.
Dolayısı ile koalisyon olacak.
Nasıl bir koalisyon olacağını pazar akşamı göreceğiz.
Gerçi ciddi kamuoyu araştırmacıları bir partinin yani CTP’nin tek başına gelme ihtimalinin bulunduğunu da söylüyorlar, bu yüzden CTP seçimin son döneminde “28’inde 28 milletvekili” gibi bir hedef belirledi.
Bu hedef tutar mı?
Erken seçimin belli olduğu ilk günden itibaren “herkes TDP’ye dikkat etsin” demiştim.
Hala aynı noktadayım.
TDP’nin performansı nasıl bir hükümet kurulacağını belirleyecek.
Buna ikinci derecede DP’yi de ekleyebiliriz.
DP, mitingler, kitlesel gösteriler anlamında seçmenini harekete geçiremedi. Fakat bu gösterge olmayabilir.
Sandığa götüreceği mühürlerin miktarı sonuçta etkili olacak.
***
Bugün son bulacak seçim kampanyasının en bariz özelliği geçmiş kampanyalarda yaşanan anket kirliliğinin olmayışı idi.
Anketleri bir manipülasyon ve seçmeni aldatma aracı olarak kullananlar Lefkoşa Belediye seçimlerinde hüsrana uğradılar.
Bu seçimlerde de ortaya çıkacak yüzü bulamadılar. Hoş bulsalardı da seçmen onlara yüz vermeyecekti.
Her seçimin tetikçileri “kambersiz düğün olmaz” misali bu seçimlerde de atıp-tuttular.
Politikayı plan ve proje bazında, ülke sorunlarını çözecek yaklaşımlarla yapamayanlar, yine tetikçilerini ön plana sürdüler ve maskaralık iddialarla seçmeni etkilemeye çalıştılar.
Tabii ki sadece maskara oldular.
***
Ancak, seçimin son dönemecinde ortaya atılan ses kaydı olayına dikkat etmek gerekir.
Tetikçileri aracılığı ile ses kaydını ortaya atanlar CTP’yi hırpalamak amacındaydılar.
Bu amaçlarına ulaşamadılar.
Bence bu olay seçimle sınırlı kalmayacak.
Yani pazar gecesi seçim sonuçları açıklandıktan sonra unutulmayacak.
Devamı olacak.
Aldığımız duyumlara göre birilerinin elinde birçok ses kaydı var.
Talat’ın Cumhurbaşkanı olduğu dönemde yapılan kayıtlar bunlar.
Bazılarında Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın da olduğu belirtiliyor.
Para karşılığı pazarlamaya çalışıyor.
Para pazarlığı yapan birden fazla kişi var.
Dolayısı ile ya pazarlıklar tamamlanacak ve bu ses kayıtları bir yerde yayınlanacak ya da devletin ilgili birimleri duruma el koyacak.
Dinlenen ve gizlice kayıt altına alınan devletin Cumhurbaşkanlığı’dır.
Sesleri kaydedilen KKTC’nin Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin Başbakanı’dır.
Konuyu konuşma içeriklerine indirgeyip casusluk ötesi bir durum olan bu olay kapatılamaz.
Seçim sonrası bir hükümet gündemimiz olacak bir de ses kayıtları gündemimiz.
İzlemeye devam edeceğiz…
