“Bizi borç batağından kurtarın” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Kıbrıs

“Bizi borç batağından kurtarın”

“Bizi borç batağından kurtarın”

 

YENİ HÜKÜMETE ÇAĞRI… “35 milyon TL için müracaat ettiğimiz Borç Denetim Kurulu, bu borçlanma için karar almalı. Bakanlar Kurulu bu kararı onaylamalı. Bu borcu biz alarak yüksek faizli borçları kapatmalıyız ki önümüzü görebilelim”
RÜŞVET SÖYLEMLERİ DOĞRU… “Bizden önceki yönetimde rüşvet alındığı konusunda bana gelen kişiler var. Benimle görüşen birçok insan, birçok şeyi paylaştı. Özellikle, birinci ve ikinci etap arsaların dağıtımında kendilerinden rüşvet istendiğini ve kendilerinin de bu rüşveti ödediklerini söylediler”
EN KÖTÜ OLAY… “Son Meclis toplantısında talihsiz bir olay yaşadık. Bazı çalışanlar oraya geldi, çok seviyesizce konuşmalar yaptı, bağırdı, çağırdı. İstedikleri de, iki aylık geri kalmış maaşlarının hemen kendilerine ödenmesi idi. Sanki benim elimdeymiş gibi. Bu benim siyasi hayatımda yaşadığım en kötü olay oldu”
194 KİŞİNİN DURUMU… “Kimsenin işsiz kalmasına gönlümüz razı değildir. Sayıştay’ın bahsettiği 194 kişiyi biz çıkaracağız, seçimden sonra gelecek yeni hükümet de devlete alacak. Belediye ancak böyle kurtulur”


Selda İÇER

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Kadri Fellahoğlu, görevinde iki buçuk ayı geride bıraktı. Kadri Fellahoğlu ile dün sabah Lefkoşa’da Selimiye Meydanı’nda birlikte kahvaltı yapıp, sohbet ettik. LTB’nin bugün hangi noktaya geldiğine baktık. Başkanlarını karşılarında gören Lefkoşalılar ise, taleplerini dile getirmekten geri durmadılar. Fellahoğlu, görevde olduğu süre içerisinde gelirlerini ciddi oranda artırdıklarını; neredeyse tüm giderlerini ise hibe yolu ile karşıladıklarını söyledi. İki ayda çalışanların maaşlarını ödediklerini, bugün karar verse önümüzdeki ayın maaşını da ödeyebilecek durumda olduklarını anlatan Kadri Fellahoğlu, tek isteklerinin yüksek faizli ve özel finans şirketine olan döviz borçlarında devlet tarafından yeniden yapılandırmaya gidilmesi olduğunu vurguladı. Fellahoğlu, iki ay özel finans şirketine olan taksiti ödediklerini ancak şu anda hala anaparanın yükselen kurdan dolayı aynı kaldığını anlattı. Kadri Fellahoğlu, Maliye Bakanlığı’nda bu borçların kapatılması ve yeniden borçlanmaya gidilmesi konusunda talepleri olduğunu belirtti ve yeni kabineden bu yönde karar alması talebin, dile getirdi. Fellahoğlu, röportajımızda, reklam panoları, çalışanların durumu, belediyede mafya söylentileri gibi birçok konuya açıklık getirdi.
HAVADİS: Göreve geleli 2 ay 10 gün oldu. Bu süreçte ne kadar yol alabildiniz. Geçen zamanı nasıl değerlendirirsiniz?
FELLAHOĞLU: Belediyenin içine düşürülmüş olduğu duruma ve eldeki imkansızlıklara rağmen, bu 65 günde kat ettiğimiz mesafeye baktığımız zaman bu kadar şeyi, bu kadar kısa sürede nasıl başardığımıza şaşırırım açıkçası. Gerçekten zorluklar, sıkıntılar çok büyük boyutlarda. Buna rağmen hem Lefkoşa halkı, hem de çalışanlarımızın çok büyük bir bölümü, ciddi bir motivasyon içerisine girdi. Canla başla çalışıyor arkadaşlarımız. Ve Lefkoşa halkı da buna karşılık veriyor. Üçüncü aya girdik. Bugün eğer istersek bu ayın maaşlarını ödeyebiliriz. Tahsilat maaşları karşılayacak noktadadır. Nisan ayı sonu emlak vergilerinin ilk taksitinin son ayı idi. Bunları topladık maaş ödedik, 1 Mayıs ödeneğini de ödedik. Mayıs ayının maaşını da yine tahsil ettiğimiz paralardan ödedik. Devletten bir kuruş katkı almadık. Üçüncü aya girdik. Üçüncü ayın maaşları da şimdi hazır. Bu çok önemli. Geçmiş döneme baktığınız zaman seçimlerden 3 ay önce hükümet 6 milyon aktardı maaş ödemesi için belediyeye. Onların taksitlerini de biz ödüyoruz şimdi. Yine son bir maaş daha ödemek istedi hükümet, seçim öncesi idi, işine yarasın diye. Tahsil edilen para maaş ödemesine yetmiyordu. 600 bin TL eksilirdi ve onu da devlet sübvanse etti. Şimdi onu da biz ödüyoruz. Nasıl ödüyoruz? Devletin bize her ay ödemesi gereken su paralarından kesiyorlar ve ona alıyorlar. Yani devletten bir tek kuruş katkı yok. Tamamen tahsil ettiğimiz paralarla ihtiyaçlarımızı karşılayıp, maaş ödüyoruz.
HAVADİS: Bu borçlar olmasa biz tahsil ettiğimiz paralarla çok şey yaparız mı demek istiyorsunuz?
FELLAHOĞLU: İki buçuk milyon TL her ay sizlere devletten katkı gelecek, yaklaşık 3 milyon TL de tahsilat yapma şansınız olacak. Ve bu belediyeyi batıracaksınız. İnsan aklı bunu almaz.
HAVADİS: Peki bunu neye bağlıyorsunuz? Yapılan yatırımlardan mıdır? Çünkü eski başkan bunu hep yatırımlara bağladı.
FELLAHOĞLU: Ben eskiyi konuşmak bile istemem açık söyleyeyim. Eskiyi tarihe gömdük ve bir daha da o eskide yaşananların yaşanmaması gerekir artık. Bu toplum bundan ders çıkarması gerekir. Hesapsız kitapsız borçlanmalar. Hala daha 35 milyon TL özel finans kuruluşuna ve özel bankalara yüksek faizli borç ödüyor bu belediye. 2 taksit borç ödedik 1 Nisan tarihli, 35 milyon TL idi borç, yine 35.
HAVADİS: Neden böyle oldu peki?
FELLAHOĞLU: Çünkü yüksek faizli döviz ile alınmıştır borç. Yüzde 8’dir. Peşin faizli olduğu için yüzde 16’ya gelir. Bu ne demektir bilir misiniz? Ve döviz de yükseldi. 2.3’lerden 3 TL’ye geldi sterlin. Büyük bir kur farkı yiyoruz. TL faizleri de yüzde 20-24 arasıdır. Bunlar da çok yüksek. Faiz ödüyoruz biz devlete.
HAVADİS: Tüm bunların yeniden yapılandırılması söz konusu olabilir mi?
FELLAHOĞLU: Biz bir girişim yaptık. Borç Denetim Komitesi diye bir kurul vardır Maliye Bakanlığı’nda. Onun başkanı da Maliye Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Havuççu’dur. İç borçlanma senedi ile 7.5’ten borçlanmak için oraya başvurduk. İçişleri Bakanlığı üzerinden yaptık bu başvuruyu ve onun cevabını bekliyoruz. Bu kurul bu kararı alacak, Bakanlar Kurulu bu borcu onaylayacak, bu borcu alıp bu yüksek faizli borcu kapatacağız. Temlitleri kaldıracağız. Biz, devletten borçlanmış olacağız. Devlet bunu senetle iç borçlanma şeklinde bankalara yönlendirir. Bunu Kıb-Tek’e yaptılar. Bankalardan bu senetleri alıp bu borçlanmayı yaptılar, aynısını bize de yapacaklar. Başka yolumuz yoktur aksi taktirde, devlet her ay faiz ödeyecek ve ana para da aynı kalacak.
HAVADİS: 2 ayda ne kadar para ödediniz faizlere?
FELLAHOĞLU: 4.4 milyon TL, kur farkına ve yüksek faize gitti 2 ayda. Devletin bir an önce bu işe el atması gerekiyor. Biz her türlü normalleşmeyi sağlamaya çalışıyoruz kentte iki ayda. Hizmetlerimiz çok çok iyi olmasa da en azından halkı sıkıntıya sokmayacak şekilde işimizi yapıyoruz. Çöp toplama, temizlik, bina inşaat denetimleri, zabıta görevleri, AB ile ilişkiler. TC Yardım Heyeti ile ilişkiler. Bunları giderek daha iyi bir noktaya getiriyoruz. Tahsilat da geliyor maaş ödüyoruz ama nereye kadar. Bu borcun bu şekilde kapanması ve düşük faizle yeniden borçlanılması ve bir yıl geri ödemesiz olmasıdır bizim talebimiz. Bir yıl biz devlet katkısını alacağız ve giderek personel sayısını da azaltacağız, hiç istihdam yapmayacağız ve tabii ki personel fazlalığı vardır.
HAVADİS: Bu konuda ne yapacaksınız peki?
FELLAHOĞLU: Biz bunu da şu anki hükümetle istişare ederek yapacağız. Personel giderlerini azaltmanın iki yolu vardır, bunu daha önce de söylemiştim. Ya personel durduracaksınız, ya da personelin aile yardımını bir yıl durdurmayı teklif ettik. Ancak çalışanların sendikası bu teklifimizi kabul etmedi. Peki giderler aynı duruyor. Yaklaşık 3 milyon TL, Sosyal Sigorta, İhtiyat Sandığı hariç, topladığımız parayı personel maaşlarına veriyoruz. O yüzden bu giderleri azaltmak gerekiyor. Şimdi bizlere “personel durdurun” deniliyor. Durduramayız çünkü belediye olarak bu insanları biz kadrolamadık. Yasa gereği, İntibak Komisyonu yaptı bunu. Personel Dairesi’nden bir temsilci, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanlığı’ndan bir temsilci, belediye meclisinden ve sendikanın temsilcinin yer aldığı bir kuruldur bu. Bu insanlar 3 yıl çalıştı ve yasa gereği bu intibak komisyonu ortadan kalktı. Durdurma konusunu İç İşleri Bakanlığı Savcılığa sordu 2012 yılında. Başsavcı’nın görüşü nedir bilir misiniz, “Birileri isterse versin bunu mahkemeye ve mahkeme buna karar versin” şeklinde bir görüş verdi bizlere. Peki şimdi ben birisini durdurursam ve mahkemeye gider, mahkeme de “Senin işçi durdurma hakkın yok” derse ne olacak. “Bu insanları geri alacaksınız ve tazminat da ödeyeceksiniz” derse mahkeme ne yapacağız. Hukukçularla konuyu değerlendirdiğimiz zaman bize söyledikleri “Bu kişileri siz kadrolamadığınız için durduramazsınız” yönündedir.
HAVADİS: Gelinen bu noktada ne olacak peki?
FELLAHOĞLU: Bizim görüşümüz şudur, belki bazı çevreler kıza bilir buna da ama bir olumsuz durum vardır ve bu kurumu bundan kurtarmamız gerekiyor. Başkentin belediyesindeki durumu sürdürülebilir bir noktaya getirmek için elimizden geleni yapacağız. Bu fazlalık personeli ki Sayıştay da “194 kişinin intibakları yasal değildir” dedi. Ama Sayıştay sonuçta mali bir denetçidir ve görüş belirtir. Hukuki bir değerlendirme değildir yaptığı. Biz kimsenin işsiz kalmasını istemeyiz. Bu insanların suçu değildir bu şekilde bu şartlarda çalışmak. İşe alanlardır suçlu. Bu insanlar bir düzen kurdu. Hayat şartlarını buna göre düzenlediler ve bu maaşla geçiniyorlar. Siz bu insanları bir anda durdurduğunuz zaman alın işte size bir sosyal sorun. Ne yapacak bu insanlar. Biz da diyeceğiz ki yeni hükümetle istişare yaparak, “Biz durduracağız bu insanları ve siz de alacaksınız.” Böylece bu kurum da bu sorundan kurtulacak.
HAVADİS: Bu yeni hükümetin istihdam yapma hakkı yok ama?
FELLAHOĞLU: Bu hükümet değil, seçimden sonra oluşturulacak yeni hükümet ile bu konuyu ele alacağız. Biz artık belediyede kaos değil, huzur isteriz. Belediyeyi bu durumdan kurtaracağız ve Lefkoşa halka hak ettiği hizmeti vereceğiz. Giderek de çağdaş, standardı yüksek bir hizmet vermek isteriz. Ama bu yapıda bunu yapamayız. Ancak çöpü toplarız, otu temizleriz. Maaş öderiz. Dibe vurmuş bir belediyedir bu sonuçta. Mağusa Belediyesi standartlarında hizmet vermek bugün mümkün değildir ama hedef odur. Buna varmak için de yapılacak olan bellidir. Personel gideri azalacak, her kuruşun hesabı yapılarak hareket edilecek. İstihdam yapılmayacak. Personel sayısı giderek en alt seviyeye düşürülecek.
HAVADİS: Çalışanların durumu nasıl?
FELLAHOĞLU: Bizlerin çalışanlara karşı sorumluluklarımız vardır ve biz bundan kaçmıyoruz. İki eksik maaşları var ve bunları almaları gerekir. Bizler geldiğimiz günden itibaren gelirlerimizle maaşları ödedik, hiç aksatmadık. Hatta geçen ay 28’inde ödedik biz çalışanlarımızı. Bazı belediyelere devlet katkısını geç aldıkları için 2-3 gün önce ödediler. Şu anda biz istersek biz bugün belediye çalışanlarını ödeyecek durumdayız, tahsilatımızı yaptık. Bunda bize 1 milyon TL katkı, binde iki, devlette çalışan işçilerin bize her yıl belediyeye bir ödenekleri vardır. Bir milyon TL odur. Ama iki milyon TL de bizler topladık ki 3 milyonumuz vardır. Tabii ki özel sektörden de toplandı bu binde ikiler. Bu yasa gereğidir. Ama sonuç itibarıyla biz üçüncü aydayız ve maaş sorunumuz olmadı. Umarım hiç olmaz, olmayacak gibi görünür.
HAVADİS: Bu iki milyonluk geliri tamamen tahsilatlarla mı sağladınız?
FELLAHOĞLU: Tahsilatla tabii ama biz giderlerimizi de minimize ettik. Hemen hemen tüm ihtiyaçlarımızı hibe ve bağış yolu ile karşılıyoruz. Biz, mazotu ödüyoruz, Kıb-Tek’e taksitlerimizi ödüyoruz, bunlar daha önce ödenmezdi. İki ay Kıb-Tek’e taksit ödedik biz 25 bin TL her taksit. Bilgisayar sistemi Türkiye’den alınmıştı. Ona 12 aylık bir bakım destek anlaşması yapılmıştı. Hiçbir ödeme yapılmadı. İki tane 3 bin dolar da ona ödeme yaptık. Kısacası sistem tamamen çökmüş vaziyette idi. Biz zaten bu 14 aya normalleşme süreci dedik. Giderek bu normalleşmeyi ideal noktaya getirip yeniden seçime gideceğiz.
HAVADİS: Tüm bu yapılanlar karşısında çalışanlar da motive oldu herkes işine sarıldı diye bilir miyiz?
FELLAHOĞLU: Herkes değil, büyük bir kısmı. Ama biz bir çalışma başlattık. Günlük rapor tutuyoruz. Kim kaç saat çalışıyor. Hala daha ayda 49 saat mazeretsiz işe gelmeyen arkadaşlar vardır. Biz bunları tespit ediyoruz. Her ay artık maaşlarından bu kesilecektir. Bunun yanında bazı arkadaşlar vardır sürekli rapor getiriyor. Onları da yadırgıyoruz doğru bulmuyoruz. Bir de artık işçiler, işçilik yapacak. 28 kişiyi yolladık, biraz tepki aldık, bir iki kişi istifa etti. Şimdi bir çalışma daha yapıyoruz. 57 kişi daha görev yeri değişecek. Herkes artık çalışacak, üretecek. Bundan sonra oturmak yok.
HAVADİS: Sendika başkanından son dönemlerde eleştirel bir şey duymuyoruz?
FELLAHOĞLU: Son Meclis toplantısında talihsiz bir olay yaşadık. Bazı çalışanlar oraya geldi, çok seviyesizce konuşmalar yaptı. Bağırdı, çağırdı. Onları biz olgunlukla karşılamaya çalıştık ama o toplantı beni çok üzdü. İstedikleri de iki aylık geri kalmış maaşlarının hemen kendilerine ödenmesi idi. Sanki benim elimdeymiş gibi bu yapılandırmayı yapmak. Devlet tarafı var, Borç Denetim Komitesi var. Parayı verecek olan taraf var, Bakanlar Kurulu var. Sen varsın, (çalışanlar). Giderlerin azalması gerekir. Sen bir şey yapmıyorsun, sonra da gelip “bul ve ver bana” diyorsun. Hakarete varacak konuşmalar yapıyorsun. Bu benim siyasi hayatımda yaşadığım en kötü olay oldu diyebilirim. Sendikacılar da orada idi. Onlar müdahale edecek gibi oldu. Ama oraya gelen işçiler çok yanlış bir şekilde yüksek sesle konuşmalar yaptılar. Sonuçta orada bir Meclis var, Lefkoşa halkının temsilcileri var. Ben merak ediyorum. Bu belediye batırılırken ve bu yönde kararlar alınırken bu çalışanlar gidip orada da bağırmalar yapıyorlar mıydı. Ta ki maaşlar alınırdı her şey tamamdı. Batacağı aşikardı ama kimse o dönem tepki koymadı. Battıktan sonra ateşler yakılmaya başlandı.
HAVADİS: Gelirlerimizin giderek artacağı bir noktaya gelebilecek miyiz?
FELLAHOĞLU: Biz, birçok yasal çerçevede gelirlerimizi artırmaya çalışıyoruz. Reklamlardan gelirlerimizi artırıyoruz. Yaklaşık bir ayda reklamlardan 60 bin TL ek bir gelir elde ettik. Emlak birimimiz bir kısım arazinin ve evin kayıt dışı olduğunu tespit etti. Onları kayıt altına alarak vergilerini aldı. Zabıta birimlerimiz kenti daha huzurlu hala getirmek için, eskiden olduğu gibi gösterişe yönelik değil, gerçekten huzuru sağlamak için çalışıyorlar. Artık bu ülkede, düzenli ve kurallı yaşamaya çalışacağız. Zabıtanın yazdığı cezaları sildirmek için kimse istekte bulunmasın. Hala daha ana caddelerin aydınlatılması tahta direklerle olmamalıdır. Bisiklet yolu ile modern kaldırımı ile ağaçlandırılmış bir şekilde olmalıdır Dereboyu. Trafiğin yeniden düzenlenmesi gerekir. Derenin diğer tarafındaki yol için de girişim yaptık. Onu da alırsak, en uygun çözümü uygulayacağız ama daha şimdi değil, ilerleyen zamanlarda.
HAVADİS: Reklam panolarının kiralanması konusunda ciddi tartışmalar yaşandı seçimden önce. Bu konudaki son gelişmeler nelerdir?
FELLAHOĞLU: Firma temsilcileri ile ekiplerimizle birlikte toplantı yaptık. Oradan çıkan kararı Meclisimize götürdük. Orada alınan karar, kendi hukukçularımız da yapılan sözleşmeyi değerlendirecek ve atılması gereken adımları belirleyecek. Ben firma yetkilileri yaptığı görüşmede direk yüzlerine, “Ben ve ekibim belediye tarafındanız. Konuyu oturup inceleyeceğiz. Eğer belediyenin çıkarları bu sözleşmenin iptalini gerektiriyorsa, iptal edilecektir” dedim. Bizim hiç kimseye gebeliğimiz yoktur. Belediyenin çıkarlarıdır bizim için önemli olan, birilerinin çıkarları değil. Birilerinin çıkarları için bizden öncekiler çok iyi gerçekleştirdi uygulamalarını.
HAVADİS: Sizden önce belediyenin içinde mafya olduğu ve bazı ihalelerin onlara verildiği yönünde söylemler vardı. Bu konuda nedir şimdi durum?
FELLAHOĞLU: Ben birçok insanla konuştum. Onlar da bire bir söylüyorlar. “Biz iş yaptık, bizden para istendi” diyorlar. “Bana bunu yazılı verebilir misiniz, ya da kayda söyleyebilir misiniz” diyorum ama ne yazık ki bundan kaçınıyorlar. Ama benimle görüşen birçok insan birçok şeyi paylaştı. Özellikle, birinci ve ikinci etap arsaların dağıtımında kendilerinden rüşvet istendiğini ve kendilerinin de bu rüşveti ödediklerini söylediler. Küçük esnaf birinci ve ikinci etap sitelerinde.
HAVADİS: Belediyenin içerisinde hala böyle bir şey var mı?
FELLAHOĞLU: Hayır kesinlikle yok. Bu insanlar da zaten 5-6 aydır bizden önce de işe gelmiyorlardı. Ben bu kişileri hiç tanımadım. Bir takım isimler duyarız. Bizler bir disiplin kurulu oluşturduk. İşe gelmeyen insanları bu disiplin kurulu, iki sendika temsilcisi, bir belediye müdürü, bir de o ilgili kişinin amirliğinin dışında bir amirden oluşan bir kurul oluşturulup kendisini inceliyor. Ben işe geldikten sonra bu şekilde 2 ayda 18 kişiyi işten durdurduk. Benim yönetimimde asla böyle bir şey söz konusu olamaz. Çalışanlarımızı büyük kısmı şunun bilincindedir. Önümüzdeki bir yıl belediyenin kurtulması için son şanstır.
HAVADİS: Başkentin Başkanı olarak yeni hükümet oluşumu sürecini siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
FELLAHOĞLU: Bu süreci ben iki açıdan değerlendiriyorum. Birincisi, çok pozitif bir süreç aslında. Bir kadın arkadaşımızın Başbakan olması bile başlı başına bir olay. Böyle bir konsensüs ile hükümet oluşması, 3 partinin desteğinde, o da bir olay. Bir diğer nokta ise, UBP’yi değerlendirmek gerekiyor. Kendi kendi ile kavga eden didişen uğraşan, kısacası kendi kendine hayrı olmayan bir yapının memlekete hiç hayrı olmaz. Bir an önce erken seçime gidilmesi gerekirdi. Neticede de param parça oldular. Bu huzursuzluk topluma da yansıyordu. Bu hükümet bu huzursuzluğu ortadan kaldırdı. Huzur içinde seçime gideceğiz. Ben umutluyum. Belediye olarak da bizim önümüzü açmaları gerekiyor.
HAVADİS: Belediye olarak ne bekliyorsunuz?
FELLAHOĞLU: 35 milyon için müracaat ettiğimiz Borç Denetim Kurulu bu borçlanma için karar almalı. Bakanlar Kurulu bu kararı onaylanmalı. Bu borcu biz alarak yüksek faizli borçları kapatmalıyız.
HAVADİS: Ne kadar kara geçmiş olacaksınız bu isteğiniz olursa?
FELLAHOĞLU: Tam hesap yapmadım ama inanın en ay 2 milyon TL ayda kar edeceğiz. Bir yıl geri ödemesiz biz bunu alabilirsek her ay 5 milyon gelirimiz olacak devlet katkısı ile birlikte. Bir yıl boyunca her ay 5 milyon olacağı için şu anki personel bile kalsa, her şey yoluna girer. Personel sayısını bir yıl içinde 600-700’lere çekersek daha iyi olacak. Bu yapılanma sağlandıktan sonra bize, geri kalmış iki aylık maaşları ödememizi ve ihtiyat sandığı ve sosyal sigorta yatırımlarını da yapmamızı sağlayacaktır. Çok zaruri olduğu anlaşılan bir şeydir. Faizlere ve yüksek kur farkına devletin parasını ödemeyelim diyoruz biz. Başka bir şey değildir istediğimiz. Bugün biz hala binanın temizliğinden tutun da yedek parçalarımıza kadar çemberlerin düzenlenmesine kadar hepsini hibe yolu ile alıyoruz. Özel sektörün bizlere büyük desteği var. Belediyeyi bir sahiplenme var halk tarafından bu da iyi bir şey.
HAVADİS: Son olarak neler söylersiniz?
FELLAHOĞLU: Ben şunu istiyorum. Çalışanlarımızda yapacağımız bazı görev değişiklikleri lütfen onları rahatsız etmesin. Onlara bizim bir kastımız yok, onları çok seviyoruz ancak bu hantal yapıda bazı düzenlemeler yapmak şarttır. Belediyeye herkes çalışmak için gelecek. O nedenle bu görev değişikliğinde onlardan anlayış bekliyoruz. Lefkoşa halkından büyük bir anlayış görüyoruz, büyük bir destek görüyoruz. Faturaların ödenmesinde, ihtiyaçların giderilmesinde büyük bir destek görüyoruz. Lütfen bu şekilde devam edelim. Ne olur bize sahip çıkmaya devam etsinler.

 

Fotoğraflar: Duygu ALAN

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar