Biz Suyun Fiyatını Baştan Biliyorduk, Ama Ses Çıkartmadık... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mart 19, 2024
Köşe Yazarları

Biz Suyun Fiyatını Baştan Biliyorduk, Ama Ses Çıkartmadık…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Sorunumuz, yeterli toplumsal muhalefetin olmaması…

Sanki yeni bir şeymiş gibi, su fiyatlarından yakınmaya başladık.


Oysa uygulama tam bir yıl önce başladı.

O günlerde, suya kavuşmanın heyecanıyla, tepkiler sabun köpüğü gibi geldi geçti.

Şimdi “delmeye” başlayınca, yeniden alevlendi.

Ama merak etmeyin bu da unutulur…

Bakın geçen yıl böyle gün ne yazmışız;

“Belediyeler Birliği Başkanı 6,5 liranın altında satarsak krize gireriz diyor. Lefkoşa Belediye Başkanı ise 7 TL’ye geleceğini iddia ediyor. Oysa şu durumda belediyeler ton başına  en fazla 3 lira kar elde ediyordu. Şimdi bu 2,30’dan alacakları suyun üstüne de bu 3 lirayı koysalar, rakam en fazla 5,30 lira olacak. 6-7 lira nereden çıkıyor? Bu hesabı nasıl yaptılar anlamadık. Kar marjını haksız bir şekilde arttırmak, fırsatçılık yapmak değil de nedir..?”

CTP milletvekili Birikim Özgür de o zaman çağrı yapmıştı…

“170 km’yi aşıp Lefkoşa’ya ulaşan bu suyun depodan cazibeyle evlere dağıtımı için belediye başkanımıza göre ton fiyatına eklenmesi gereken tutar 4,7 TL…. Burada bir tuhaflık yok mu?
Biz siyasetçilerin asli görevi halkımıza en uygun maliyetle temel hizmetlerin sunulabilmesi için gerekli tertibatı almak olmalı…”

Devlet bir şey yapamadı. O tertibatı almadı, alamadı. Serbest bıraktı…

İşte o belediyelerin kendi açıklarını kapatmak için “bindirim” yaptığı fiyatlar da, 1 yıldır geçerli…

Haksız kazançsa, tam bir yıldır haksız kazanç…

Geriye bir tek, toplumsal tepki kalıyordu ki, biz de bunu yapamadık…

Eğer zamanında yeteri kadar tepki konmuş olsaydı, bu derece rahat hereket edemezlerdi…

Dediğim gibi bence sorunumuz, keyfi icraat yapan her türlü idareyi rahat bırakmamız, rahatsız edemeyişimiz…

Kazığı yeriz, sonra da vizirderiz… Atı alan da Üsküdar’ı geçer…

Alın Size Asayiş…

Birbirlerini öldüren Nijeryalılar, ortalıkta dolaşan tetikçiler, mafya usulü ayaktan vurmalar, kundaklamalar, trafik canavarları falan derken, hırsızlıklar da tavan yaptı…

Meyhane soyanlar, kuyumcu soyanlar, döviz bürosu soyanlar, sokaklardan her gün çalınan arabalar..

Bunların hepsi bir ya da iki kez oldu geçen hafta…

Hiç biri bireysel suç değil. Organize işler bunlar…

Biz takip etmekten usandık.

Ya canı yanan günahsız insanlar…

Ya sokağa çıkmaya korkanlar, ya dükkanını kapatırken, başına ne geleceğini bilmeyenler…

Güvensizlik ciddi bir toplumsal sorun haline geldi.

Büyük metropollerin bazı bölgeleri vardır, insanlar oralara girmekten korkar, başka yerlere kaçarlar.

Burası öyle değil ki. Avuç içi kadar memleket. Ve her yerinde her türlü suç işlenebiliyor.

Hala mı uyuyacak bu iktidar..?

Hala mı ciddiye almayacak sokakların durumunu..?

Daha ne olmasını bekleyecekler..?

Yerin Kulağı Var

Aralık’ta Baskın Bir Seçim Mi?: 

UBP Genel Başkanı ve Başbakan Hüseyin Özgürgün her ne kadar seçimler 15 Nisan 2108’de yapılacak dese de, geleişmeler tam tersini söylüyor. UBP’li kaynaklar Özgürgün’ün örgütlere olası bir erken seçim için hazırlıklı olmaları talimatını verdiğini, Aralık 2017’de bir erken seçimin ihtimal dışı olmadığını söylüyor…

Anketler Ne Diyor:

Son günlerde UBP’nin yaptırdığı ancak, kamuoyu ile paylaşmadığı bir anketten bahsediliyor. Bugüne kadar açıklanan anketlerde UBP açık ara birinci parti durumunda görülürken, iddia o ki yaptırılan bu anket sonucuna göre, ilk sırada bir başka parti çıkarken, UBP’nin bu partinin hemen ardından ikinci sırada olduğu söyleniyor. Seçim atmosferine girilmeden yapılan anketler öyle çok güvenilir olmasa da, yine de partilerin durumuyla ilgili az çok fikir veriyor…

Maskaralık:

Haydaaa, şimdi de Anastasiadis’in müzakere parametrelerini alt üst eden sözde önerilerinden geri adım attığı iddia ediliyor. Hem de bir kaç gün içinde… Bu ne yani? Mont Pelerin’de, Cenevre’de yaptığının aynısı… Ortaya bir bomba atıyor, sonra geri çekiliyor… Adam zamana oynuyor, ama aynı zamanda hepimizle oyun oynuyor… Maskaralığa döndü bu iş…

 Onlar Bile Şaşırdı:

Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, son görüşmede Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sunduğu ve “kabul ederlerse anlaşma olabilir” dediği yeni sürpriz “önerilere” sadece KKTC tarafı değil, kendi partilerinden bile tepki var. Yunan Dışişleri Bakanı Koçias’ın bile “ilginç” bulduğu önerilere bir tepki de, Akel Genel Sekreteri Kiprianu’dan geldi. Kiprianu son önerileri, “Anastasiadis’in son anda sunduğu yenilikçi bir öneriyle sürecin çökmesi trajik olacaktır’ değerlendirmesinde bulundu… Geri adım bundan mı acaba?

 Belgeyle Geliyor:

Bugün adaya gelecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin beraberinde Akıncı ve Anastasiadis’e sunacağı yeni bir belge getireceği konuşuluyor. Son süreçte BM’nin arabuluculuk rolü olmadığı açıkça vurgulandığı halde Eide’nin yine de formül getirmesi, tuhaf bir durum. Diğer yandan, daha formül ortaya çıkmadan, taraflardan hiçbirini tatmin etmeyeceği yorumları yapılıyor.  Sonuçta kaderi belli, yarım asırdır gelen yüzlerce belge gibi arşivlerde kalmaya mahkum. Bu saatten sonra, tarafların uyuşmazlıkları bu kadar net iken getireceğiniz formül ne olursa olsun, pek birşey değişeceğini sanmıyorum…

 İşte Orası Zor:

Eşref Çetinel köşe yazısında, “Az git uz gittik gide gide meğer bir karışlık bile yol gitmedik ki  çözüm umutları başımıza yıkıldı! Olmuyor! ‘Hayaller, umutlar, sloganlarla’ çözüm olmuyor! Olsa da biliyoruz, tek fiskelik dokunuşta o yamadan farksız çözüm yeniden ‘çözümsüzlüğe’ dönüşecek! Bu nedenle artık çok daha rasyonel düşünmek, kendimizi Rum tarafının çözüm için peşimizde koşturacağı düzeye getirmek zorundayız…” diyor. Kafama takılan, “kendimizi Rum tarafının çözüm için peşimizde koşturacağı düzeye getirmek zorundayız” sözü. Hepsi tamam da bu konuda pek umudum yok, yıllardır bırakın bir adım ileri gitmeyi, mehter misali üç adım geri gittik diyebilirim…

 Zirvedekiler

Yasin Aktay: Geçtiğimiz hafta, Anastasiadis’in ne yapmaya çalıştığını en güzel anlatan AKP Sözcüsü Yasin Aktay oldu; “…çözümde Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği için dönüşümlü başkanlık ve federal kararlara etkin katılım olmazsa olmaz unsurlardır… Bir ortaklığın en temel koşullarından biri olan eşitlik konusunda bile bir  çözüm henüz sağlamamışken Rum Liderin ‘toprakta alacaklarımızı alalım, garantilerde de istediğimizi elde edelim ve sonra gerisine bakarız’ diyerek, uluslararası Kıbrıs konferansının devamına ön koşul koyması kabul edilemeyecek bir yaklaşım biçimidir”…

Diptekiler

Beylikdüzü Belediyesi:Kentlere kimin heykeli dikilir? Unutmak, unutturmak istemediklerimizin, övündüklerimizin, saygı duyduklarımızın, minnettar olduklarımızın. Beylikdüzü Belediyesi, Rauf Denktaş heykeli yaptırmış, yanına da hayatı boyunca tek ülküsü Kıbrıs adasındaki Türk varlığını yoketmek olan Makarios’u koymuş… Londra anlaşmasını anlatıyormuş falan… Sözde saygı duydukları Denktaş bu konseptle anılmak ister miydi, bunu hiç düşündüler mi? Bu aymazlığa CHP ve onun Genel Başkanı da alet olmuş, ne yazık…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar