Bir gayret daha Sibel kızım! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 18, 2024
Köşe Yazarları

Bir gayret daha Sibel kızım!

Resmiyet dışı ifademe aldırma. Babandan yaşlı olduğumdandır. Doktorum olduğundandır. Bey’inin aileden sayılırım. Bu ülke en az iki gerçek lider gördü, ama ne yazık ki devlet adamı göremedi. Hiç görmedi. Adalete, cana, mülke kemiklerine kadar kıymet veren, tamamen şahsi menfaatten sıyrılmış yönetici görme şansına sahip olmadı. Seçen de, seçilen de dejenere olmuş, iki yüzlü, menfaatçi ve sahte. Verdikleri sözü tutmayan, parti programlarının bir şey ifade etmediği, politikacıya güvenin sıfırlandığı, statükoyu yıkacağım diye halkı peşinden sürükleyenlerin dahi statükoyu daha da güçlendirdiği, genel anlamda adaletin hemen, hemen hiçbir ülkede olmadığı kadar sıfırla çarpıldığı bir ülkede maalesef yaşam sürüyoruz. Göç edebilenler kaçıyor, benim gibi her iklimde yaşayamayanlar, hala daha adaletin kendilerini gelip bulacağını bekleyenler, utananlar, kimseyi rahatsız etmek istemeyenler, rezillikten hoşlanmayanlar mahkum oldu, oluyor.

Konjonktürün getirdiği bu geçici hükümet bence toplum için büyük bir şans oldu. İki sebepten; şahsını başına geçirenler isabetli bir seçim yaptı. Çünkü bu kısa sürede şahsında devlet adamlığı (feministler kızmasın, devlet hanımlığı diye okusun) işaretlerini gördüm. Diğer sebep ise başkanlık sisteminde olduğu gibi bakanların oy peşinde olmaması, farkını gösterdi. 1976’dan beri savunduğum, bizim bünye ve karakterimize başkanlık sistemi uygundur diye canımı yiyip izah edemediğim, labratuvarda biraz olsun denendi, görüldü. Bizim kaşarlanmış politikacıların başkanlık sistemine karşı çıkması normaldir, beklenilendir. Çünkü atları oynamayacak, bakanlık beklentileri hüsrana uğrayacağındandır. Hukuk bilgisine saygımız sonsuz, ancak başkanlık sistemi ile parlamenter sistemi ülkemiz şartlarında teraziye koyup tartacak, tartabilecek politik felsefenin çok gelişmiş ülkesinde bu konuda derinliğine eğitim görmeyip, şark eğitiminin kısır derinliğinde bocalayanlar güzel sözlerle, ne yazık ki, tezlerini kabul ettirebiliyorlar. Bu konuda yayınlar da yapabiliyorlar. Köy köpeksiz. Ne ise, bütünü dururken, çarşaf liste denen olayla kısmen iyileştirmek için çaba göstermeleri da olumlu.
Sn. Başbakan, bu yazıyı yazmamın ve size doğrudan hitap etmemin gerekçesine giriyorum. Demokrasiden çok adaletin ekonomideki, yaşam kalitemizdeki önemini kavramış birisiniz. Bu ülke insanını yozlaştıran üç-dört nedenin başında eşdeğer, tahsis, yani iskan adaletsizliği ile kamuya tayinlerde 3’lü kararname rezilliğinin getirdiği popülizm ve liyakatsizliktir. Müslümanlık olgusunun belli sebeplerden arttığı bu devrede, dikkat et, yalnız gösteriş ve şekilcilik yönüne ağırlık verilir. Temeline değil. Güzel dinimizde temizlik önemli değil mi? Çevremize bir bakın bakalım. Yalan söylememek gerekmez mi? Zekat nedir? Fakirleri ve güçsüzleri korumak yok mu? Faiz sömürüsüne dinimiz karşı değil mi? En önemlisi hak yeme, kul hakkına, alın terine tecavüz, hırsızlık dinimizde en ağır şekilde cezalandırılmaz mı? Bu ülkede iskan rezaleti, meyhane sohbetlerinde, kapı arkalarında mal dağıtma ile kul hakkı öyle bir yendi ki? İşte bütün yozlaşma bundan kaynaklanır. Adalet yerini bulmadığı sürece de bu böyle sürecek. Sayıları az dahi olsa, Güney’de külliyetli mal bırakanların bazıları mahvedildi. Çoğunluk bedavadan, üretmeden, alın teri dökmeden bir gecede köşeyi döndü. 40 senedir da gelirini yer. Ortalık (trafiğe bak) sonradan görme insanlar, gençler ile doldu.
Bu topluma giderayak birçok önemli iyilik daha yapın. Zaten birilerine rant sağlama uğruna, veya seçim öncesi oya karşılık rüşvet uğruna kıymetli arazilerin bazılarını geri aldınız. Bunları mağdur olmuş eş değer sahipleri adına bir potada tuttuğunuzu açık seçik ilan edin. Ve de gelecek hükümetin dönmede zorlanacağı mal dağıtım mekanizmasını, adaletini sorgulayacak, Güney’de malını satıp da burada da mal alanları saptayacak bir adalet mekanizmasını giderayak en azından kurun. Sayıları azdır, çoktur safsatalarını dinlemeyin. Bilinsin ki bir kişiyi haksız yere idam etmek birçok idamlığı haksız yere idamdan kurtarmak, bağışlamaktan çok daha kötüdür. Eğer yetiştirirseniz 3’lü kararnamelerin de tümden iptali için çalışmaları başlatın ki ileride bundan geri dönenleri, eğer cesaret ederlerse, toplum gözünde deşifre olsunlar.
Şimdiye dek yaptıklarınız için sizi alkışlarım. Bunları da yap ayakta alkışlayayım. Devlet adamlığı karakterini perçinle. Bu toplumun devlet adamlarına çok ihtiyacı var. Kolay gelsin!


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar