Beslenme ve Diyet Uzmanı Sanem Apa, ramazanın ardından metabolizmanın normale dönebilmesi için 2-3 saatte bir, az ve sağlıklı gıdalarla beslenilmesi gerektiğini söyledi.
Ramazan süresince oruç tutan vatandaşların bayramı sağlıklı bir şekilde geçirebilmeleri için nasıl beslenmeleri gerektiği konusunda AA muhabirine açıklamalarda bulunan Sanem Apa, özellikle bayramdaki yoğun ikramlara dikkati çekti.
Ramazan sonrası düzenli beslenmenin önemine değinen Apa, "Metabolizmanın normale dönebilmesi için, 2- 3 saatte bir olmak üzere, az ve sağlıklı gıdalarla beslenmeliyiz. Tekrar yemeye geçtiğimizde küçük ve sağlıklı öğünler yaparsak metabolizmamızda herhangi bir olumsuzluk görülmeyecek. Yavaşlayan metebolizmaya çok fazla besin gönderdiğimiz takdirde, ani kilo artışları olabilmektedir" diye konuştu.
Bayramın yaza denk gelmesi ve besinlerin sıcak ortamda çabuk bozulma özelliğinden dolayı, besin zehirlenmesi gibi sorunlarla karşılaşılabileceği dile getiren Apa, "Tavuk, mayonez, kıyma ve pilav en çok zehirlenilen gıdaların başında gelmektedir. Dondurulmuş ürünlerin çözümüne de dikkat etmek gerekmektedir. Besin zehirlenmelerinin ardından vücut fonksiyonlarının tekrar rahaklıkla idame ettirilebilmesi için bir süreliğine gıda alımını azaltıp, sıvı alımını artırmamız lazım. Mutlaka bir hekime de görünmek gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
Hızlı yemek yemeye bağlı olarak sindirimde de zorlanma ve kabızlık gibi sorunlarla sık sık karşılaşıldığını belirten Apa, sıvı tüketiminin önemine vurgu yaptı.
BİTTER ÇİKOLATA KALBİ KORUR
Şerbetli tatlıların yerine sütlü tatlıları tercih etmenin çok daha doğru olabileceğini ifade eden Apa, şöyle devam etti:
"Bu gibi durumlarda ikramların küçük parçalar halinde olmasına dikkat edilmelidir. Baklava gibi geleneksel tatlıların yanında süt ve yoğurt gibi gıdalar alınarak kan şekerini dengede tutabiliriz. Şeker hastalarının tatlı tüketiminde daha da dikkatli olmasını istiyoruz. Geleneksel tatlılar yerine, daha sağlıklı olan meyve ve sütlü tatlıları tercih edebilirler. Tansiyon hastalarının mideyi ve vüucutlarını fazla yormamalarını istiyoruz. Çikolata ikramlarında da bitter çikolataları tercih edebiliriz. Çünkü yapılan araştırmalarda bitter çikolatanın kalp sağlığını koruduğu ortaya çıkmıştır. İyi kolestorolün yükselip, kötü kolestorolün düşmesi açısında da bitter çikolatalar ufak kareler şeklinde tercih edilebilir."
Çocukların bayramdaki şeker tüketimine dikkati çeken Apa, çocuklara çikolota yerine meyveli yoğurt gibi alternatif tatlıların ikram edilebileceğini söyledi.
ÇAY VE KAHVEYİ SU İLE İÇİN
Bayramda asitli içeçeklerden uzak durulmasını tavsiye eden Apa, vatandaşların ziyaretlerde en çok çay ve kahve tükettiğine dikkati çekerek, "Eğer çay ve kahve tüketimini fazla yaparsanız kalbi etkiler. Günde 2 fincan kahvenin yanında su ile tüketirseniz herhangi bir sıkıntı olmaz. Yine aynı şekilde çayı da 3-4 fincana kadar tüketebilirsiniz. Baram ziyaretlerinde bu sayı artabileceğinden açık ve limonlu olmasını tercih edebilirsiniz. Ayrıca dinlendirme özelliği olan melisa, beyaz çay gibi bitki çaylarını da içebilirsiniz" dedi.
Bayram ziyaretlerinden dolayı yorgunluk belirtilerinin de artabileceğini söyleyen Apa, şu tavsiyelerde bulundu:
"Bol bol su içilmeli. Ramazan boyu yaptığımız gibi suyun içerisine kabuk tarçın atmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü midenin boşalmasını geciktirdiğinden dolayı, besin alımı azalıp kan şeker değeri dengelenir ve bu yorgunluğu da iyi gelmektedir. Yatmadan önce içilen bu çaylar rahat bir uyku için de iyi gelecektir. Çok yediğini idüşünenler için de yatmadan önce iki kaşık kadar elma sirkesi ile bir bardak su tüketimi, sindirim açısından iyi gelecektir."
Apa, bayram tatilinde vatandaşların E vitamini ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri içinde 11 ile 15 saatleri arasıda 10 dakika güneşte durmalarını istedi.
KEPÇELİ: "ŞERBETLİ TATLILARDAN KAÇINILMALI"
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Göksu Kepçeli ise bayram ikramlarını hazırlarken, yüksek enerji içeren ve kan şekerini hızla yükselten şerbetli tatlılardan kaçınılması gerektiğini söyledi.
Kepçeli, ramazan ayı boyunca dinlenen midenin ve vücudun, bayramla birlikte hızlı ve ağır beslenmeye geçmesinin sindirim sisteminde ciddi sıkıntılar oluşturduğunu ve bir süre sonra bu hızlı ve ağır beslenmenin vücuda hızla kilo kazandıracağını ifade etti.
Ramazan ayının bedeni dinlendirdiğini, ancak bayramdaki yanlış beslenmenin bir tehlike oluşturduğunu dile getiren Kepçeli, "Ramazan ayında oruç tutan pek çok kişi, sonrasında hızlı ve aşırı gıda tüketmektedir. Bu durumda bir ay dinlendirilmiş olan vücut, birden ağır ve hızlı beslenmeye geçmektedir. Bu beslenme, vücut dengesini bozarak hızlı kilo alımlarına yol açmaktadır" diye konuştu.
Göksu Kepçeli, bayram ziyaretlerinde ikram seçimlerinde daha dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti.
"Bayram ikramları hazırlarken gerek yüksek enerji içeren, gerekse kan şekerini hızla yükselten şerbetli tatlılardan kaçınılmalıdır. Ayrıca hamur işleri ve ağır kızartmalardan da uzak durulmalıdır. Bir öğünde et, tavuk veya balık tüketiyorsak diğer öğünü sebze olarak ayarlamalıyız. Sıcak yaz aylarında olmamız sebebiyle, serinlemek için meyve suları, asitli içeçekler yerine ayran, maden suyu, az şekerli limonata ve kompostoları tercih etmeliyiz. Bayram sonrasında öğün sayısının artışı ile aldığımız enerji miktarında yükselme olacaktır. Bu enerji artışını da dengeleyebilmek için egzersizleri yaşantımıza eklemeliyiz."
