Bayram değil, seyran değil… Türkeş Cenevre’de ne yapıyor? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe YazarlarıManşet

Bayram değil, seyran değil… Türkeş Cenevre’de ne yapıyor?

Hüseyin Ekmekçi

Tuhaf geldi değil mi?

KKTC heyetine Müzakereci Özdil nami Başkanlık ediyor…


Rum heyetine Mavroyannis…

Türkiye heyetinin başında Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ahmet Muhtar Gün var…

Yunanistan’dan Dışişleri’nden müsteşar seviyesinin altında bir heyet…

İngiltere’den de öyle…

Peki…

Türkiye Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’in orada ne işi var?

Türkiye, sürece, “Türkiye hariciye geleneği” üzerinden bir yön verme gayretinde…

“Türkiye çözüm istemiyor” diyen bir Yunanistan ve Rum tarafı var…

Türkiye kamuoyunda ise, “AKP Kıbrıs’ı satıyor” propagandası yapmaya başlayan bir CHP…

Aynı zamanda da bundan rahatsız olan bir MHP tabanı…

“Cenevre’de Kıbrıs satılıyor, siz ne yapıyorsunuz” eleştirileri de artarak devam ediyor.

AK Parti bir taraftan Anayasa Değişiklik paketi ile “başkanlık sistemini” olanca muhalefete rağmen meclisten geçirme gayretinde…

Ortadoğu…

İç güvenlik…

Zor bir süreç…

Yiğit Bulut’un “gevezeliği aşan” ve “kan verdik, kolaysa gelin kan dökerek geri alın” mealindeki sözlerini de tamamen Türkiye iç kamuoyuna söylenmiş sözler olarak algılıyorum…

Özel isim…

Tuğrul Türkeş bu sürecin içerisinde kilit bir isim.

Hem, AK Parti’nin Türkiye’deki milliyetçi tabana ulaşması için önemli bir köprü…

Hem de Kıbrıslı Türklerin “bizden” diyerek, güven duyulduğu düşünülen bir isim.

Bu nedenle Cenevre’ye gitti..

Kimse yokken.

Siyasi düzeyde hiçbir katılım olmadan…

Sadece teknik düzeyde bir toplantıyı neden Cenevre’ye giderek yönetti Türkeş?

Hem Kıbrıslı…

Hem Kıbrıs işlerinden sorumlu bir bakan…

Ve AK Parti penceresinden bakılınca…

Hem Kıbrıslı Türklerin, hem de Türkiye’deki geniş bir tabanın hassasiyetlerini bilen bir siyaset adamı…

İki gerekçesi var…

Tuğrul Türkeş’in Cenevre’ye gidiyor olmasının, Türkiye diplomatik çevrelerinden iki mesajın yayılmasına neden oluyor…

Biri iç kamuoyuna…

Diğeri de dış kamuoyuna…

Türkiye kamuoyunda yapılan “Kıbrıs vatan toprağıdır, satamazsınız” eleştirilerine en güzel cevap, Türkeş’in Cenevre’de olması.

Kabul edin, ya da etmeyin…

İşinize gelir ya da gelmez…

Türkeş oraya gitti.

Hem Türkiye…

Hem de Kıbrıs Türk heyetinin başındaki isimlerle bir araya geldi.

Bir mesaj daha var…

O da dünya kamuoyuna…

 

Yunanistan zemin hazırladı

Yunanistan, Nikos Kocias ile, Cenevre’de kaybeden oldu.

Sadece “kaba saba” tavrı ile değil…

Kıbrıs Rum liderliğini de zora sokan “umursamaz” tavrı ile ortamı gerdi.

“Beni bu adamla bir masaya oturtmayın” diyen bir BM Genel Sekreteri’nden söz ediliyor…

“Biz bunla neyi konuşup, nerde uzlaşacağız” diyen bir İngiltere Dışişleri Bakanı’ndan…

Doğruya doğru…

Türkiye Cenevre’deki tavrı ve açıklamaları ile, Sayın Akıncı’ya da yardımcı oldu.

Hazırlıklı geldi…

Önerileri ile geldi…

Sonrasındaki basın açıklamalarında da, “hemen çözmek için devam edelim” tavrını sürdürdü…

Türkiye’de yükselen milliyetçilik dalgasına oynayan açıklamalar bir yana…

Türkiye’yi temsilen Cenevre’de bulunan bürokrat ve siyasilerin verdiği mesajları da görmek gerekiyor.

Bu süreç çözüme giderken, Türkiye bir realitedir.

Bu nedenle Tuğrul Türkeş’in Cenevre’de olmasının, uluslar arası camiaya da bir net mesajı vardır:

“Ciddiyetle, siyasi irade karar verici olarak buradadır…”

Alınması gereken bir mesaj da budur…


Derya da istifa etti

CTP MYK’da görev alan Doğuş Derya da görevinden istifa etti…

Kendisi istifa açıklamadı…

İstifayla ilgili kararı, dün düzenlediği basın toplantısında sorulan soru üzerine genel başkan Tufan Erhürman açıkladı…

Aynı şekilde, Hasan Ulaş Altıok’un Parti Meclisi’nden istifa ettiğini de doğruladı.

CTP içerisinde, duruşu ve söylemleri ile, önemli bir kesime hitap ediyor Doğuş Derya ve Altıok…

CTP karar alma mekanizmalarından istifa ediyorlar…

Derya milletvekili ve PM üyesi olarak yoluna devam edeceğini söyledi, “Çözüm mücadelesine” güçlü vurgu yaparak.

Altıok ise, PM’den de ayrıldı.

Başkan Erhürman, “Parti organlarının aldığı kararlara uymamak, bir disiplin suçu mudur?” sorusuna da “evet” yanıtı verdi.

MYK yeniden oluşacak CTP’de.

Henüz görevlendirmeler dahi açıklanamadı…

Örgütlenme Sekreterliği sorun olarak devam ediyor.

CTP PM toplanacak ve MYK için iki, hatta Mehmet Çağlar da “affını isterse” üç kişi seçecek…

Erhürman açısından da bu MYK konusu fazla uzadı…

Zira, “dönüp dönüp geriye bakmasına” neden oluyor…

Bunu tercih etmese de…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar