UBP’deki muhalifler, Meclis’e sunulacak bir güvensizlik önergesine olumlu oy vereceklermiş.
Yani hükümetin düşürülmesi yönünde oy kullanacaklarmış.
Muhalefet partileri ile sıra kavgasına tutuştular.
Güvensizlik önergesini kim verecek kavgası.
Muhalefet partileri “ciddi ve kararlıysanız güvensizlik önergesini veriniz” diyor.
Çünkü daha önce de muhalefet partileri verdiler ve UBP bir anda iç sorunlarını unutup hükümette kalmak için birleşmiş ve önergeyi reddetmişti.
Onlar da “siz verin biz destekleyelim” tavrındalar.
TDP Başkanı Çakıcı “biz veririz” diyor.
Versin de artık gına gelen bu tartışmalar bitsin.
Gına geldi çünkü çocukça davranışlardan öteye geçmiyor.
Güvenoyu vermeyerek hükümeti düşürmek ciddi bir iştir.
Üstelik bunu yapacak olanlar iktidar partisine mensup milletvekilleridir.
Yapılacak oylama ile birlikte 2 seçenekleri olur.
Ya partilerinden istifa etmek ya da atılmayı beklemek.
UBP yönetiminin de atmak için uzun süre bekleyeceğini sanmıyorum.
Bunu yapacak olanlar gemileri yakarlar ve muhtemelen siyasi hayatlarını da sonlandırırlar.
Dolayısı ile iktidar partisindeki bir milletvekili “muhalefetle birlikte davranırım güvenoyu vermem” diyemez.
Rakiplerini bununla da tehdit edemez.
Çünkü tehdit olarak kullanılacak bir silah değildir.
***
Başbakan Amerika’ya gitmeden önce erken seçim yapılmayacağını açıklamıştı.
Bu onun temennisi.
UBP’deki muhaliflerle bu hükümet daha kaç ay gider belli değildir.
Belli olan bir tek şey vardır.
Ana muhalefet CTP’nin kurultayı.
Haziran ayı sonunda yapılacak.
Özkan Yorgancıoğlu’nun devam etmek isteyeceği aşikar.
Görünen odur ki Ömer Kalyoncu ile yarışacak.
CTP’nin başkanlık yarışlı kurultayından önce erken seçim olmaz.
Demek ki yaz aylarında konu pişecek ve sonbaharda sandıklar kurulacak.
Eğer UBP böyle giderse.
Başka türlü de gideceği yok galiba…
