Aman Allah’ım hepsi sahte, göstermelik, taklit! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Köşe Yazarları

Aman Allah’ım hepsi sahte, göstermelik, taklit!

Seçen sahte, seçilen sahte, devlet sahte, ticaret becerisi sahte (monopoller), dindarı sahte, demokrasimiz sahte, taklit, solcumuz sahte, liberalim diyenler sahte. Bu ülkede “komşuculuk” oynarız. Bazılarınız kızmasın, istisnalar kaideyi bozmaz.
Daha evvel de yazmıştım. Tekrarlamakta fayda var. Oğlumun Londra’da bir polis komutanı müşterisi var. Ben de orada iken bir çeteyi yakaladıkları için kendisini tebrik etmiştim. Büyütme dedi. Bizim fazla bir becerimizden kaynaklanmaz. Çete üyeleri eninde sonunda kendi aralarında kavgaya tutuşurlar, çoğu kez biz de o zaman yakalarız. Acaba bizim seçmen şimdi durumu yakaladı mı? Hiç sanmam.
İlk önce devletten ve onun icraatçısı hükümetlerden başlayalım. Devlet olgusunu tarif eden birçok kriter vardır. Yer tutmasın diye birkaç tane önemlisini sıralayalım. Bir devletin devlet olması için belirli sınırları olması lazım. Hade diyelim bizim de var. O sınırlar içinde “omnipotent, “omnipresent” olması lazım. Yani her yerde hakim ve en güçlü olması şarttır. Onun üzerinde güç olmamalıdır.  Bizde öyle mi? Devletin dokunamadığı içteki güçleri bilirsiniz, yazmaya gerek yok. İçe müdahale eden dış güce ne demeli? Olgu apaçık ortada. Dıştan kredi alırsanız krediyi veren kredinin geri ödenebilmesini garantiye almak için size bazı şartlar koyabilir. Hibe alırsanız onun belirtilen yerde kullanıldığını hibe veren denetleyebilir. Ancak içteki günlük kararlarınıza, ne kadar ve kime vatandaşlık vereceğinize, kimin bakan, Başbakan yapacağınıza devlet iseniz asla karıştırmazsınız. İlim devam eder ve der ki; devlet söylediğini yapan ve yapamayacağını söylemeyen bir olgudur. Gülümsediğinizi görür gibiyim. Gelelim demokrasimize ve seçmene İlim der ki demokrasilerde seçmen temsilcisini seçer meclise gönderir. Temsilcisini der, delegesini değil. Bizim seçmen şahsi işini yapacak delegesini seçer, şahsi kısa gününün menfaatini sağlayacak olanı seçer. Demokrasilerde seçmen parti manifestolarına, programlarını inceler ve oyunu ona göre kullanır. Bizim seçmen futbol takımı tutar gibi parti tutar, çok ender, o da açık seçik şahsi menfaat görünce, manifestoya göre değil, şahsi menfaat beklentisine göre parti değiştirebilir.
En azından iktidara gelmiş partilerle, iktidara ortak olmuş partilere bir sorun. Size halkın refahı ve yaşam kalitesini yükseltmek için uğraş gösterdiklerini söyleyecekler. Son meclis tartışmalarını gördüm, görmez olaydım, midem bulandı.  Bunlar mı bizim istikbalimizde söz sahibi, aman Allah’ım dedim. Hep entrika, düzenbazlık, kompas, şark kurnazlığı, hep şahsi menfaat odaklı. O kadar problemimiz dururken, alınması ve ciddiyetle uygulanması gereken icraat var iken onlar neyin peşinde. Menfaat, yine seçilebilme kendi ve ailelerinin ego tatmini peşinde. Sahte parlamenterler. Sakın onlara inanmayın. Düğününüze gelme, cenazenize gelme, size öpücük ve gülücük dağıtma, halkın arasına karışım görünüşleri çoğu kez içtenlikle değil, hep sahtekarlığa dayanır. Enayi olmaktan kurtulun artık. Bunlar Sn. Özersay’ın dediği gibi beni da temsil etmezler, ya sizi? Devlete sahip çıkma genel söylemi dışında UBP’de o birleşimi, örgütlenmeyi sağlayan ne? İdeolojileri ne? Yok. Partiden ayrılan sekizler nelere karşı çıktı, dinlenmeyen önerileri ne idi de isyanları oynadılar? İzah edin bana lütfen. Çetede menfaat kavgası ve polisin yakalaması gibi bir şey. Ama bu bile poliste biraz zeka ve beceri ister, sayın İngiliz polis komutanı. O kadar mütevazi olmana gerek yok. UBP bir şahsi çıkar ve o çıkarların devamı için statükonun devamından yana bir şemsiye partisi. Eksik olaydı o Rum’un bolca, bitmez tükenmez malı ve üçlü kararnameyi hayatımıza sokup kamudaki liyakat sistemimizin içine edenler. Vaktiniz olduğunda, bu günlerde UBP parti merkezinin önüne gidin ve bir gözleyin. Gelen giden, kulis yapan geniş halk kitleleri değil. Çoğunluk, ensesi kalın, yeme içmeden göbek bağlamış, çok lüks araba süren, konuşması ile o araba hak ve ilişkisi sırıtan, hemen hemen hepsi ya ganimet yemiş, ya kendine veya yakınlarına devlette iş ayarlamış, ya monopol durumuna ses çıkarılmamanın tatlılığına erişmiş, ihalelerde bu yolla başarılı olmuş küpünü dolduran, hak yiyicileri. Diğer taraftan sosyalist geçinen parti mensupları. UBP ile anlaşıp, sözünden dönüp, seçim öncesi arsa, vatandaşlık vb. dağıtma ile UBP’nin alıştığı seçilme yöntemine izin verenler; seçim ister temmuzda, ister eylülde olacağı kesin bir durumda eylülde karar verilmesi halinde, geçici hükümetten mutabakatına sadık kalmayacak kadar tavır bence özgüven eksikliğidir.  Halkçı, adalet havarisi diye geçinenler, siddin sene vekil diye, iş yapmadan, halkın vergileri ile iyi hayat sürenler. Onlar da hiç statükonun değişmesini isterler mi ki Seçim ve Halk oylaması yasalarını, hatta bünyemize hiç uygun olmayan bu rejimi değiştirmek istesinler?
En fenama giden kurnaz geçinen insanların beni ahmak yerine koymaya çalışmalarıdır. Şöyle ki şimdilerdeki güçlü Anavatan iktidarına yaranmak, bundan şahsi menfaat elde etmek için, sonradan görmeler gibi, sonradan dindar olanlar. Bakın bakalım dinimizin vecibelerinin hangilerini yerine getirmeye başladılar. Gözle görünenleri tabii! Namaz kılma, Hacca gitme gibi. Peki, diğer vecibeleri bir tarafa bıraktım, kul hakkını yememeye titizlikle dikkat ediyorlar mı? Ne gezer. Bu dinimizde önemli değil mi? Alın teri döküp yüksek liyakata erişenleri mi işe alıyorlar? Yoksa yağcıların yakınlarını mı? Gemiden ilk atlayan kaptan gibi, ilkin kendilerini ihya ederek, bilahare birçoğumuzun babalarının, dedelerinin alın terini çalarak mı dinin yalnız görsel tarafına sığındılar. Kul hakkı yiyen monopollere dur mu dediler? Enflasyon olmayan devrede dinimizin yasakladığı faizi şimdi enflasyonun kat kat üstünde durmasını engellemeyip partilerini destekleyen kodamanları korumakla mı dindar oldular?
Kimse inanmasın, seçimler göstermelik. Bizde demokrasi vardır diyenlere ve demokrasimiz hakkında ahkam kesenlere şaşar, akıllarını sorgularım.
Bu politik rejim bize uymadı be arkadaşlar! Bunu değiştirmek isek daha çok çekeceğiz, gelecek nesillere ihanet etmiş olacağız.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar