Haspolat’ta Nisan 2012 tarihinde öz evladına iki kez tecavüz ettikten sonra konuşabilir endişesi ile vahşice öldürüp sonrada Taşkent bölgesinde boş bir araziye attığı gerekçesi ile Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilen sanık Erol Diker’in cinayeti işlediği tarihlerde akli dengesinin yerinde olduğunu doktor raporları ile kanıtlandı.
3 tanık daha dinlendi
Sanık Erol Diker, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün yeniden yargıç önüne çıkarıldı.
Tanıkların dinlenmesi ile devam eden Erol Diker davasının dünkü duruşmasında, Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapan Psikiyatr Dr. Abidin Akbirgün, polis çavuşu Ertan Akçaylı ve sanık Erol Diker’in eşi Özlem Diker’in eski iş arkadaşı Hasan Bayrak, tanık olarak dinlendi.
Dr. Akbirgün: Bilinç açıktı, olan bitenin farkındaydı
Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde görevli Dr. Abidin Akbirgün, sanık Erol Diker’in 25 -27 Nisan 2012 tarihinde iki kez psikiyatr muayenesini yaptığını ve muayene sonucunda rapor yazdığını söyledi.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün tanık kürsüsünde ifade veren Dr. Abidin Akbirgün, 25-27 Nisan tarihinde Sanık Erol Diker ile ilgili yazdığı muayene raporunu mahkemede okudu.
Dr. Akbirgün, sanık Erol Diker’in muayenesi sonucu gerçekleştirdiği eylemlerin neden ve sonuçlarını kavrama yetisine sahip olup gerçeği değerlendirme yetisini bozacak akıl hastalığı bulunmadığı ve bilincinin açık olduğu yönünde bulgu yapıldığını belirterek cezai ehliyetinin tam olduğunu kaydetti.
Bayrak: Çocuğun kaybolduğunu basından öğrendim
Sanık Erol Diker’in eşi Özlem Diker’in eski iş arkadaşı Hasan Bayrak, mahkemede verdiği ifadede, Mustafa Diker’in kaybolduğunu basından öğrendiğini ve bu konu ile ilgili Mustafa Diker’in üvey annesi Özlem Diker ile hiç konuşmadığını kaydetti.
Hasan Bayrak, Eylül -14 Nisan 2012 tarihleri arasında özlem Diker ile aynı kurumda çalıştıklarını belirtti.
Hasan Bayrak, Özlem Diker’in 7 Nisan 2012 tarihinde sabah saat 06.30 sıralarında kendisini arayarak, rahatsız olduğunu, işe gelemeyeceğini ve izin talep ettiğini söyledi.
Özlem Diker’e izin verdiğini söyleyen Hasan Bayrak, izin verdiği halde Özlem Diker’in aynı gün mesai saati olan 07.30 sıralarında işe geldiğini ve bu duruma çok kızdığını başka bir iş arkadaşları ile Özlem Diker’e “Bugün izinli, evine gitsin” şeklinde haber gönderdiğini anlattı.
Bayrak, bunun üzerine Özlem Diker’in geri döndüğünü ve 7 Nisan 2012 tarihinde çalışmadığını kaydetti.
Akçaylı: Özlem Diker şiddet gördüğünü söyledi
Değirmenlik Polis Karakolu Karakol Amiri Polis Çavuşu Ertan Akçaylı ise ifadesinde, aynı karakolda görev yapan polis memuru Hüseyin çaltılı tarafından Erol Diker ile eşi Özlem Diker’in 7 Nisan 2012 tarihinde Değirmenlik Polis Karakolu’na saat 19.30 sıralarında giderek Erol Diker’in oğlu Mustafa Diker’in kaybolduğuna ilişkin ifade verdiği ve polisten Mustafa Diker’in bulunması için yardım istediği bilgisinin verildiğini söyledi.
Tanık Polis Çavuşu Erkan Akçaylı, aynı gün Değirmenlik Polis Karakolu’nda görevli polis memurları tarafından gece saat 23.00 sıralarına kadar Haspolat’ta Mustafa Diker’in arandığını kendisinin de özel arabası ile birlikte Haspolat’a giderek Sivil Savunma ekipleri ve bölge halkı ile birlikte Mustafa Diker’i aradığını ancak sonuç alamadıklarını kaydetti.
Akçaylı, 8 Nisan 2012 tarihinde de Mustafa Diker’in öz annesi Şemse İri ile sanık Erol Diker’i ve eşi Özlem Diker’i karakola davet ederek, Mustafa Diker’in kaybolması ile ilgili ifadesinin alındığını söyledi.
Polis Çavuşu Ertan Akçaylı, sanık Erol Diker’in eşi Özlem Diker’in ayrıca 5 Aralık 2012 tarihinde de Değirmenlik Polis Karakolu’na giderek, eşi Erol Diker’in kendisini dövdüğünü, şikayette bulunmadığı ancak eşinin uyarılmasını istediğini söyledi.
Özlem Diker’in ifadesi üzerine sanık Erol Diker’in eşine şiddet uyguladığı iddiası ile karakola çağrıldığını ve bu konuda polis tarafından uyarıldığını kaydetti.
