Akdenizime kıyma - Kumuma dokunma! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
Poli

Akdenizime kıyma – Kumuma dokunma!

 

Mustafa Özilmen
Mustafa Özilmen

“Kıbrıs dört tarafı denizlerle çevrili bir adadır”. Ülkemizde okullarda bize öğretilen ilk cümlelerden birisidir bu. Adamızda deniz, güneş ve kuma dayalı turizm de doğal kıyılarımızda yoğunlaşmış. Böylece, doğal dokusu korunmuş kıyılar ekonomik kalkınmamızda büyük rol oynayan turizm sektörü için hayati önem taşımaktadır.

akdeniz (4)Yıllarca izlenen yanlış politikalarla daha fazla sayıda turist çekebilmek için ülkemizin sahilleri oteller, tatil köyleri ve plajlar tarafından işgal edilmiştir.  Kıyı boyunca yayılan turizm tesisleri ve etkinlikleri endemik bitki türleri, bitki toplulukları, memeliler, sürüngenler, kurbağalar, deniz kaplumbağaları kaplumbağa(caretta caretta, chelonia mydas),  ve akdeniz foku gibi deniz canlıları üzerinde olumsuz etkilere neden oldu.


 Kültür mirası açısından da durum iyi değil. “Kültür Mozaiği” olarak bilinen Kuzey Kıbrıs, çoğunluğu kıyılarda kurulmuş çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmaktadır. Ancak korunması gerekirken tam kapasite kullanıma açılan bu yerler kitle turizmi ve kentleşme baskıları altında tarihin derinliklerine gömülüyor. Bu gidişatı durdurmak için kıyılar halkın koruyucu ellerine teslim edilmeli, kâr odaklı şirketlerin kan emici hortumlarına değil.

Kıyılar hepimizin yaşam kaynağı ve doğal/kültürel mirası . Kıyıların birtakım kişilere rant sağlama aracı haline getirilmesine hepimiz karşı çıkmalıyız. Yasaları hiçe sayan,  kıyı yağmacılığı,  büyük bir aç gözlülükle halkın ortak kullanım alanlarını işgal etmeye devam etmektedirler.  Yetkili ve etkili çevreler, ne yazık ki, birtakım çıkarlar karşılığı, kıyı yağmacılığına göz yummaktadırlar. Denizin ve kıyılarımızın kamu malı olduğu unutulmamalı.

Aslında kıyı ve plajların nasıl ve kim tarafından kullanılacağı ve korunacağı da KKTC Anayasası’nda açıkça belirtilmiştir.

akdeniz (2)

KKTC Anayasası “Kıyıların Korunması’’

Madde 38

(1) Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve yalnız  kamu yararına kullanılabilir.

(2) Belediye sınırları dışındaki kıyıların yüz metrelik şeridi içinde kalan bölge-de yalnız Devlete ait, çok gerekli ve kamu yararına olan tesisler kurulabilir.  Ancak, bu gibi tesisler, kıyıların doğal güzelliğini bozacak nitelikte olamaz.

      Mevcut bina veya tesislerin gelecekteki durumu yasa ile düzenlenir.

(3) Belediye sınırları içindeki kıyıların korunması ve yüz metrelik kıyı şeridi içinde kalan bölgede inşa edilebilecek  yapı ve tesisler ile mevcutların durumu, kamu yararının ve kent planlamasının gereklerine  uygun olarak yasa ile düzenlenir.

(4) Ulusal güvenlik, kamu düzeni, kamu yararı, genel sağlık  ve çevre korunması  amacıyla yasa ile sınırlama konmadıkça, yurttaşların yüz metrelik kıyı şeridi içerisine girmesi kimse tarafından engellenemez ve giriş ücrete bağlı tutulamaz.

             Ancak, bu kural, mülkiyet haklarına tecavüz edilmesine olanak tanır biçimde yorumlanamaz

 Yasaya göre kıyılar, tüm vatandaşların yararlanmasına açık, kamu malıdır. Dolayısıyla hiçbir karşılık ödemeksizin herkesin, kıyılardan yararlanma hakkı vardır. Aynı yasa kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilmesinede vurgu yapmaktadır. Buna göre otellerin kıyıları, sahilleri ve denizi işgali hukuksuzdur. Kısacası yasaya göre bahsi geçen  yüz metrelik kıyı şeridi içerisine girmemiz kimse tarafından engellenemez. Denizler, kıyılar, sahiller, kumsallar bizimdir. Kimse buralardan yararlanma hakkımızı elimizden alamaz! Maddeler oldukça açık, haklarımızı iyi bilelim, fırsatçı işletmelerin kanun ihlallerine boyun eğmeyelim ve denize gitmeye korkmayalım.

Karar verme yetkisine sahip yöneticilerimiz artık sermaye çevrelerin değil hakkın ve haklının yanında olun!

Her türlü tahribata rağmen Kuzey Kıbrıs kıyıları hala Akdeniz’in yüz yıl önceki bozulmamış halinden parçalar barındırmaktadır. Sadece Kıbrıs’ın değil tüm dünyanın mirası olan bu alanlarda, doğal, kültürel ve sosyal değerler mutlaka korunmalıdır. Karar verme yetkisine sahip yöneticilerimiz artık sermaye çevrelerinin değil hakkın ve haklının yanında olun! Bahsedilen sorunların çözülmesinde en önemli role ve de yetkiye sahip devlet kurumları ve karar verici mekanizmalardır. Birlik ve beraberlik içerisinde güzel yurdumuzun değerlerini  korumak, güçlendirmek ve sağlıklı bir şekilde geleceğe aktarmak için daha çok emek harcayalım. Biz farkında olmasak bile doğanın en önemli parçası olan insanoğlunun en temel gereksinimi sağlıklı bir doğal çevrede yaşamaktır. Üstelik sağlıklı bir doğa, sürdürülebilir kalkınma ve bunun sonucu ortaya çıkan daha iyi yaşam şartlarının temel direğidir.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar