KKTC’ye yaptıkları yatırımlara dikkat çeken Ada Kent Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, eğitimci Talip Emiroğlu, Kuzey Kıbrıs’ın bir ‘Üniversite Adası’ olduğunu kaydetti ve “Bu imaja kaliteli üniversiteler adası imajını da eklemeliyiz” dedi.
“Ada Kent Üniversitesi son açılan üniversitelerden biri olarak ortaya bir çıta koydu” diye konuşan Emiroğlu, “Her açıdan limitleri yükselttik” dedi. Ada Kent olarak “verdiğimiz sözü yerine getirerek çok kısa bir sürede KKTC’ye eğitim yatırımımızın ilk bölümünü tamamlamış bulunuyoruz” diyen Emiroğlu, “Ada Kent’in bugün 10 bin öğrenciyi okutacak bir duruma geldiğine” işaret etti. Emiroğlu, “Planlarımıza göre bundan sonra iş kendisini büyütecektir. Üniversitemizin bütün gelirleri büyümeye yönelik harcanacak” dedi. Emiroğlu, “YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Sarıoğlu Büke’nin göreve gelmesinden sonra, birikmiş pek çok sorunun çözüldüğünü” de kaydetti. Emiroğlu, Milli Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın yüksek öğretime verdiği desteğin de çok önemli olduğunu söyledi. Emiroğlu özel olarak yaptığı açıklamalarda sorularımıza şöyle yanıtlar verdi;
‘Kıbrıs’a zorla gelmedim’
Türkiye’den gelip Kıbrıs’a yatırım yapan bazı işadamlarının mutsuz olduğuna şahit olduk. İki yıldır Kuzey Kıbrıs’tasınız, memnun musunuz?
“Beni buraya kimse zorla getirmedi, kendi isteğimle geldim. Belki olaya şöyle bakılabilir, dünyada pek çok ülke yatırımcıların önüne kırmızı halı seriyor. Özellikle Balkan ülkeleri. Afrika’yı başka yere koyuyorum, Avrupa, hatta Amerika, Kanada. Buralarda çok kolay üniversite kurabilirsiniz. Hatta benim KKTC’ye harcadığımın beşte biri paralara oralarda üniversite sahibi olmak mümkün. Ama ben gelip Türkiye’den başka bir ülkenin tanımadığı KKTC’ye yatırım yapıyorum. Yaptığımız yatırımın ruhsatını KKTC’den sonra ayrıca TC’den de almak zorundayım. Neden acaba? Bu belki İktisat, işletme fakültelerinde okutulan yatırımcı teorisine tezat bir durum. Ama milli değerlere öncelik veren bir yatırımcı için şüphesiz en doğrusudur.”
“Biz güçlü olmalıyız”
KKTC’ye yaptığınız yatırımı milli duygularınızla mı ifade ediyorsunuz?
“Elbette milli, Türk milliyetçisi olmamın bu kararda etkisi var. Dışarı bir liram bile gitmesin isterim. Kazancımın da ülkeme katkı sağlamasını tercih ederim. Bu yüzden önceki sorunuza cevap vereyim, memnun muyum? Şikayet etme hakkını kendimde görmüyorum. Doğrusuyla yanlışıyla KKTC bizim, bu insanlar bizim insanlarımız. Ne yapacaksak birlikte burayı kalkındırmak için el ele yapacağız. Ülkemize ve bir birimize inancın artması için çok çalışmalıyız. 34 yıldır dünyadan tecrit edilmiş bir halk söz konusu. Dışarı satamadığı için üretemiyor. Ülkesi var, dünyada geçersiz kabul ediliyor. Elbette bu kabul edilemez bir durum. İnsanların özgüvenini zedeleyecek, umutsuzluğa sevk edecek bir durum. Bir an önce hür dünya ile bağların kurulması lazım. Güçlü olmalıyız. Ekonomimizi, diplomasimizi güçlü tutmalıyız. İhtiyaç duyulan, vaz geçilmez bir ülke olmalıyız.
O zaman çok farklı çözüm alternatifleri önümüze çıkacaktır.”
‘Büke etrafı toparladı’
Eğitimle ilgili, “Eğitim ve Çocuklar” adlı bir kitabınızda var. Hatta kitapta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eğitim anlayışını ele aldığınız “Eğitimde öze dönüş” yazısı çok ilgi uyandırmıştı. Bu konularda çok duyarlısınız ve fikirlerinizi açıkça söylüyor ve yazıyorsunuz. Kitaba dayanarak şunu sormak isterim; YÖDAK’ta değişimler oldu,Yüksek öğrenim yasalarında da yenilikler var,nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bir kere YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akile Sarıoğlu Büke hanımefendiyi ve yönetim kurulu üyelerini tebrik ediyorum. Kısa zamanda birikmiş pek çok sorunu çözdüler. Önceki yönetim maalesef sürekli bir biriyle kavga ediyordu. Bir araya gelip iş yapamaz olmuşlardı. Sayın Büke gelince YÖDAK’a hakikaten bir hanım eli değdi. Etrafı toparladı. En güzeli de rutin işlerdeki akışı tekrar sağlamanın dışında eğitim öğretimin standardını artırmak için çalışmalar yapılıyor. Bildiğim kadarıyla YÖDAK Başkanımızın YÖK ile de iletişimi çok iyi. YÖK’le dayanışma içerisinde ve uyumlu çalışma sağlandığını izliyoruz.”
“Saraç ile yeni YÖK”
“Özellikle Sayın Prof.Dr. M.A. Yekta Saraç hocamızın başkanlığındaki ‘Yeni YÖK’ çok faydalı çalışmalar ortaya koyuyor. Mesela Tıp, Hukuk, Mühendislik gibi bazı mesleklere baraj uygulaması getirilmesi, kalitenin artırılması yönünde son derece isabetli olmuştur. Geçen ay katıldığım bir toplantıda YÖK Başkanı Sayın Saraç dedi ki, ‘Ben bir milyon iki yüz elli bininci öğrenciyi eğitim fakültesine gönderip ona çocuğumun eğitimini teslim etmek istemiyorum. En az ilk iki yüz binde olmalı.’ Bu çok doğru bir yaklaşımdır. Çünkü İyi eğitim iyi öğretmenle olur. Öğretmen olacak kişiler de iyi seçilmelidir. Bakın kalite yükselmeye başlayınca Türkiye’de de yabancı öğrenci sayısında patlama oldu. Dört yıl önce otuz binlerdeyken şimdi 110 bini aştı. Sayın Saraç artık YÖK’ün hafızası olmuş, her şeye çok hakimdir. Yüksek öğrenimimiz dünya ile rekabet seviyesine doğru hızla yükseliyor. İnşallah YÖDAK da bu uyumlu çalışmaları sürdürerek üniversitelerimize daha güçlü yol gösterici olacaktır.”
“Apartman üniversite izni verilmemeli”
Bir de KKTC’de gereğinden çok üniversite açıldığı söyleniyor, ne dersiniz?
“Sanırım son düzenlemelerde bu biraz daha zorlaştı. Ancak ben üniversite açılmasına karşı değilim. Kaliteli eğitimin önünü açacak standartlar koymak lazım ve bunlardan da hiçbir şekilde taviz vermemek gerekir. Mesela Ada Kent Üniversitesi son açılan üniversitelerden biri olarak ortaya bir çıta koydu. Her açıdan limitleri yükseltti. Kiralık apartman üniversitelere izin verileceğini sanmıyorum. Bir de üniversiteyi kimlerin ne amaçla açtığına dikkat etmek lazım. Bu noktada yetkililerin çok hassas olduğunu düşünüyorum. Ancak veto yiyen bazı kişi ve gurupların başka kişiler üzerinden açmaya çalışmaları veya satın almaları konusunda daha dikkatli olmak gerekiyor. Bu güzel adamızın huzurunu bozmamalıyız. Var olan üniversite adası imajına, ‘kaliteli üniversiteler adası’ imajını da eklemeliyiz.”
11 ayda tamamlandı
2015 yılında kurulan Ada Kent Üniversitesi’nin Mağusa Merkez Yerleşkesi yeni öğretim yılına hazır. Yaklaşık 18 bin metrekare kapalı alan bulunan yerleşkede 93 derslik, 5 amfi, 550 kişilik konferans salonu, bin metrekare kütüphane, açık kapalı kafeteryalar, 5OO seyirci kapasiteli kapalı spor salonu bulunuyor. Yakın gelecekte yurt kampüsü, futbol, tenis, voleybol gibi çok çeşitli sporların yapılacağı spor ve sosyal tesis,ayrıca deniz kenarında su sporları kulübü yapılması çalışmalarımız vardır.
Diş hekimliği kliğini
Üniversitede ayrıca sağlık bilimleri, mühendislik, eczacılık fakülteleri öğrencilerinin uygulama yapmaları için 12 ayrı laboratuar da mevcut. Özellikle Diş Hekimliği Fakültesi için tam teşekküllü bir diş kliniğinin hazırlıklarının da son aşamasına gelindi. Bu klinik öğrencilerin uygulama yapması için kullanılırken ayrıca imkanı olmayan Mağusa halkına da ücretsiz sağlık hizmeti verecek.
