AB-TC ilişkileri KKTC’i olumsuz etkiliyor! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

AB-TC ilişkileri KKTC’i olumsuz etkiliyor!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Yadsınamaz gerçektir. Türkiye’nin uluslararası ilişkileri ne kadar düzgünse Kıbrıs”taki eli de o kadar güçlü olacak, dolayısıyle Kıbrıs Türk halkı da bu olumlu politikalardan nasibini alacaktır.

Düz mantıkla düşündüğümüz bu gerçeğe karşın maalesef Türkiye’nin içten kaynaklı akresif politikaları dışındaki uluslar arası  ilişkilerini de olumsuz etkiliyor!


Mesela Avrupa Konseyi Parlamenterler kararı bu gerçeğin son örneğidir! Ki günlerdir böyle bir kararın çıkacağı bekleniyordu çünkü Türkiye henüz “Başkanlık rejimine geçmesini kimselere makul ve anlaşılır şekilde izah etmeyi başaramadı, artı içte “ohal”e dayalı haksız  tutuklamalar da cabası!

       Oysa çok iyi biliyoruz:  Kıbrıs siyasi sorununun asıl müdahili Yunanistan’la Rum tarafının üyeliğinden dolayı “AB”dir.  Bu “üyelik” nedeniyle de Kıbrıs’taki müzakereler AB için özel önem taşımaktadır. Nitekim son müzakerelerde AB hem masada hem Cenevre’de siyasi etkinliği ile yerini almıştır, çok da olağandır… Nitekim zaman zaman biz de “sorunu BM’ler değil, çözecekse AB çözecektir” demekteyiz.

PEKALA AMA:  Bu şartlarda mı? Türkiye AB karşısında AKPM kararı ile  resmen üyelik sürecinin gerisine düşürülecek,  “denetim altına alındı!”                  Oysa Türkiye 1949’dan beridir Avrupa Konseyi’nin üyesidir. Hatta 2004’de Annan planı müzakerelerinin  de etkisiyle üyelik süreci için gerekli olan reformlarını gerçekleştirmeye başladığı için “denetim”den çıkartılmıştı. Son oylamada ise yeniden “denetime” alındı!

Tabi Türkiye’nin buna itirazı vardır “karar siyasidir” demektedir. Oysa uluslar arası ve AB ile  ilişkiler zaten  siyasidirler!

Şimdi gözler Erdoğan’a çevrilmiştir. Siyasi yorumcular diyor ki eğer önümüzdeki günlerde Malta’da gerçekleştirilecek AB Dışişleri Bakanlarının üçte birinin kararıyla  TC ile ilgili müzakereler askıya alınırsa  Erdoğan’nın AB üyelik sürecini referanduma götürmesi beklenebilir…”

NEDEN KUŞKULUYUZ: Çünkü Türkiye’den azade değiliz! Bu tip gelişmeleri Rum tarafının nasıl nalıncı keseri gibi kendine yonttuğunun yabancısı da değiliz. Türkiye AB’nin dışına ne kadar çok itilirse, Rum tarafı siyaseten o kadar güçlü hale gelecektir.

KISACA: Son günlerin gelişmelerini yan yana koyduğumuzda Sn. Akıncı’nın çaresizliğini daha iyi anlıyoruz. Bugüne kadar Ankara ile uyum içinde götürdüğünü (sandığımız) müzakerelerin Cenevre’ye kadar taşınma başarısı göstermesinin hemen ardından gelen bu TC kaynaklı siyasi gelişmeler, tek kelime ile “can sıkıcı” olmaktadır! Yine de artık kendimizi de düzlüğe çıkarama çabalarının  yollarında bekleyip görelim diyoruz…


           

   YASALARIN ÇIKMASI DEĞİL, UYGULANMASI ÖNEMLİDİR.

Devlet mekanizmasını çalıştıracak olan “kurumlarsa” o zaman “kurumlaşmaya” devam edeceğiz. Nitekim son günlerde çıkan yasalara bakıyoruz ve hayret ediyoruz. “Sahi ama 42 yıldır ne yapıyorduk biz?”

iKİ şey! Birbirimizi yerken, ayni anda “memleketin” varlıklarını da yiyorduk! Hem de “devleti yüceltmek adına!” Şu “rant ekonomisinden” söz ediyoruz tabi!                          Neyse ki  tüm eleştiri ve serzenişlerimize karşın UBP-DP koalisyon hükümeti “ayni kafa yapısına sahip” oluşlarının avantajını kullanarak tutun ki “TC’den akan suyu bile yokuşa süren CTP koalisyon hükümetlerine” fark atarak peş peşine devlete işlerlik kazandıracak yasalar çıkartıyor meclisten.. Mesela:

İlk kez Tarım Master planı hazırlandı, detaylarını medyada gördük..

İlk kez zaten koşullar zorluyordu “Özel Güvenlik Hizmetleri Yasası” çıktı. 1 Temmuzda uygulamasına geçilecek.

İlk kez artık gemi azıya almıştı. Üstelik yüz karamız olmuştu. Bundan sonra Üniversite öğrencisi olup da devamsızlık gösteren veya öğrencilikle ilgisi olmayan kişilerin üniversitelerle ilgisi kesilecek yurt dışına atılacaklar!

İlk kez diyabetli hastalar “kalp hastası” olarak kabul ediliyor ve  yılda bir kez kontrolden geçmelerine olanak tanınıyor..

Bu yasalar kısa zaman  dilimine sıkışan fakat uygulamaları gündeme geldiğinde “devlete işlerlik kazandıracak yasalar… Ve tabi burada duruyoruz! Çünkü  bu kadar kolay yasa çıkartılması değil;  marifet uygulamalardaki düzgünlükle dürüstlüktür! Örneğin  “yeni bir Kamu Görevlileri Değişiklik yasası gerekecek miydi?

       Eğer partizanlıkla seçim kaygılarında “benim partilim, benim adamım diyerek isithdamlar yapılmamış olsaydı!

       Eğer bu nedenle “işe göre ehil memurlar değil, insanlara göre işler uydurulmasaydı!

       Eğer daire müdürünü,  altındaki parti militanı memura yedirmemiş olsalardı!

Eğer Kamu görevlileri yasasında var olan cezalandırma ve ödüllendirme gibi müeyyideler uygulansaydı!

Eğer seçimlerde memurlar propaganda amaçlı faaliyetlerde kullanılmamış olsalardı!

Eğer Amme Hizmetleri Komisyonu gerçek anlamda tarafsız şekilde çalıştırılsaydı..

Yeni değişiklik yasalarına neden gerek duyulsundu?

       GEMİYİ YÜZDÜREMEDİK! Popülizmle sulanmış, rant ekonomisi ile çapalanmış, ekmek elden su gölden felsefesi ile mayalanmış,  avaracılıkla işsizlikten olmalı her yıl bir seçim yaparak bugünlere gelmiş devlet gemisini kastediyoruz!

Yoksa elbet yasalar çıkacak. Adam gibi uygulanmaları ciddiyetinde ama!

 


 

KISACA TAKILDIĞIM: (İNSAF BE!)

Şarkıcı Volkan Konak  KKTC’de iş tutuyor ya, zırt pırt Türkiye’ye gidip gelmektense bir rezidans da ben satın alayım demiş. Ve henüz Mağusa’da yapımı süren  apartmanda karar kılmış!                                                                                 Dikkat: Bu apartman tam 24 katlı olacakmış! Mağusa’da bizim ilk etap Sosyal Konutların hemen yamacında! 24 katlı bu masal devi gibi apartman bittiğinde ve gölgesi, yanında yedi cücelerin kulübeleri gibi kalan sosyal konutların üzerine düştüğünde, artık sabah güneşini “andulya” ile bile göremeyecek kimse!

Bu işin fıcırığı çıktı beyler! Evet kat kısıtlaması yok! Evet isteyen dilediği yerde dilediğince inşaat yapabiliyor! Fakat insaf! “Bu her isteyenin her istediğinin başının kıçının üzerinde inşaat yapma hakkına sahiptir anlamına gelmemeli!”                                      Nedir bu görgüsüzlük, bu gösteriş, bu paraya dayalı güç gösterileri ve çarpık yapışlaşmalar?  İnsaf be!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar