Mağusa İnisiyatifi, Mağusa Suriçi Derneği, Mağusa Gençlik Merkezi, Dayanışma (Mağusa), Gazimağusa’da organize etmeyi planladıkları Paskalya Yortusu etkinliğine Dışişleri Bakanlığı tarafından izin verilmediğini savunarak, etkinliğin bu nedenle gerçekleştirilmeyeceğini belirtti.
4 örgüt, yayımladıkları ortak açıklamada, dini ibadet ile ilgili ortaya konulan kısıtlamaların bir an önce kaldırılmasını talep ederek, “Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ın kuzeyindeki temel hak ve özgürlükleri ile ilgili alınacak kararlar sadece KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın yetkisinde olmamalı, buna KKTC Cumhurbaşkanlığı da dahil edilmelidir. Bu bağlamda yasa yapıcıların da buna yönelik adım atmasını talep ederiz. Kıbrıslı Rum toplumunun ibadet yerlerini kullanabilmesinde kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik de ivedilikle düzenleme yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Mağusa İnisiyatifi, Mağusa Suriçi Derneği, Mağusa Gençlik Merkezi, Dayanışma (Mağusa) tarafından yapılan Okan Dağlı imzalı ortak açıklamada, şöyle denildi:
“Mağusa, tarihinde sahip olduğu çok kültürlükle övünen bir kenttir. Bu nedenle Ay İkserino Kilisesi’nde ‘Kutsal Cuma’ diye isimlendirilen Ortodoks Hristiyanların paskalya yortusunu kutlama etkinliği, çok kültürlü mozaikte hepimizi buluşturmaktadır. Mağusalı örgütler olarak bzilerin, bundan önceki üç yılda olduğu gibi “Mağusa Kentimiz” (Ammochostos H Poly Mas) isimli grup ile birlikte bu töreninin düzenlenmesi hoşgörünün ve konukseverliğin bir ifadesi olarak görülmelidir.
“DÜNYA GÜNDEMİNDE DE ETKİ YARATMAKTADIR”
Ortak dini törenlerin kutlanmasının mümkün hale getirilmesi, iki toplumun birbirine karşı güven ve işbirliği hissini güçlendirecektir. İki toplumun dini temsilcilerinin de katılımı sağlanarak yapılan bu tarz etkinlikler sadece Kıbrıs’ta değil, dünya gündeminde de etki yaratmaktadır. Bu kapsamda çeşitli ülkelerin büyükelçileri mevcut siyasi koşulların yarattığı olumsuz duruma rağmen Mağusa kentini ziyaret ederek, bu etkinliği onurlandırmaktadır.
Mağusalı örgütler olarak, Paskalya Yortusu’nu kentimizde federal Kıbrıs’ın sıradan bir bayram günü haline getirmeye çalışırken, iyi niyetli adımlar Kıbrıslı Rum liderliğinden de karşılık görmektedir. Öyle ki, Kıbrıs Rum tarafı Müslümanlar için önemli olan dini günlerde koşulsuz olarak Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan insanların Hala Sultan Tekkesi’ni ziyaret etmesine olanak sağlamaktadır.
Ancak, yeniden organize etmeyi hedeflediğimiz Paskalya Yortusu etkinliği, Dışişleri Bakanlığı izin vermediği için bu yıl gerçekleştirilemeyecektir. Paskalya Yortusu’nun kutlandığı gün Mağusa kentine binlerce Kıbrıslı Rum gelmekte, bölgeye hem sosyal hem de ekonomik katkı sağlamaktadır. Yasakçı tutum, bir arada yaşam iradesine duyarsız kalındığını göstermektedir. Bu anlayış aynı zamanda bölge esnafına da zarar vermektedir.
Daha önce BM Kültürel Haklar Komitesi raporunda da Dışişleri Bakanlığı’nın bu tutumu ibadet özgürlüğü ve insan haklarına aykırı olduğu vurgulanmıştır. Bu açıdan, ibadet özgürlüğünün kısıtlanması toplumlararası barışma sürecine zarar vermektedir.
“TOPLUMLARARASI GÖRÜŞMELERİN YENİDEN BAŞLADIĞI BU DÖNEMDE…”
Toplumlararası görüşmelerin yeniden başladığı bu dönemde, tarafların takındığı tutum karşılıklı güven ihtiyacının pekiştirilmesi gerektiğini işaret etmektedir. Bu açıdan Kıbrıs Rum parlamentosunun Enosis’in orta dereceli okullarda kutlanması ile ilgili aldığı kararı düzeltmesinin ardından, güveni güçlendirmekle ilgili olarak Kıbrıslı Türk yasa yapıcılar ve Kıbrıs Türk lideri Mustafa Akıncı da adım atmalıdır. Kıbrıslı Rum toplumunun ibadet yerlerini kullanabilmesinde kısıtlamaların kaldırılmasına yönelik ivedilikle düzenleme yapılmalıdır.
Ortaya konulan birçok bilimsel araştırmanın da gösterdiği gibi, iki toplumun temas etme olanaklarının arttırılması ile önyargılar azalmakta ve işbirliğinin güçlenmesi mümkün olmaktadır. Kıbrıs’ın kuzeyinde Kıbrıslı Rumların ibadet etme özgürlüğünün güçlendirilmesi de bu açıdan değerlendirilmeli, KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen tüm partilerin desteğini teyit ettiği federal Kıbrıs’ın yaratılmasına uygun olarak hareket edilmelidir.
Tüm bu değerlendirmeler ışığında Mağusalı örgütler olarak bu konudaki talebimiz, bir an evvel dini ibadet ile ilgili ortaya konulan kısıtlamaların eski haline getirilmesidir. Aynı zamanda, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ın kuzeyindeki temel hak ve özgürlükleri ile ilgili alınacak kararlar, sadece KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın yetkisinde olmamalı, buna KKTC Cumhurbaşkanlığı da dahil edilmelidir. Bu bağlamda yasa yapıcıların da buna yönelik adım atmasını talep ederiz.”
