21. yüzyıl korku hükümdarlığı - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

21. yüzyıl korku hükümdarlığı

Köş, MoreketMehmet Moreket

İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör olayı, bir kez daha hepimizi yıktı.

Bir başka ülkenin terörösti, bir ülkede nasıl bu kadar kolay cirit atabiliyor?


Avrupa’nın en güvenli başkentleri dahi nasıl korumasız kalabiliyor?

Tüm dünyanın canı yanarken, tüm dünya teröre karşı ‘sözde’ ortak mücadele ederken, terör örgütleri nasıl dünyaya kafa tutacak kadar güçleniyor, kurumsallaşıyor?

Bu gücü nasıl sürdürüyor?

Onların değirmenine kim su taşıyor?

İstisnasız herkes bir çeşit hezeyan yaşıyor.

  1. yüzyıl dünya insanları için korku, kuşku, endişe ve terör çağı olarak başladı.

Amerikan filmlerindeki görüntüleri yaşıyoruz sanki.

Bir normal insanlar var, bir de tüm dünyaya egemen olan tehlikeli tipler.

Bazen zombiler, bazen silahlı güçler….

En kötüsü de, teröre karşı mücadelede yaşanan başarısızlık.

Bu durum, yeni yeni örgütlenmelere cesaret veriyor.

Göçler, istikrarsızlıklar, güvensizlikler, dünya ekonomisinde de yeni bilinmeyenler yaratıyor.

İngiliz halkının AB’den  ayrılma kararının altında da bu yok mu?

Daha bir çok AB ülkesinden de referandum sesleri yükselmiyor mu?

Bir içe kapanma, bir korunma içgüdüsü, geçen yüzyılın “globalleşme” olgusunu yerle bir etmeye hazırlanıyor.

Ancak başta dediğim gibi, bu tehditlerin devamını getiren, bundan siyasi ya da ekonomik rant sağlayanlar da var.

Kınamalar, başsağlığı dilemeler, hepsi boş….

Dünyanın büyük bir bölümü tehdit altında.

İnsanlar şans eseri yaşıyor…

Eğer insanlık, ya BM çatısı altında, ya da başka bir pakt’la ortak düşman belirlemez, samimi anlamda mücadeleye başlamaz, terörün kaynağını kesmezse, korkarım bu iş daha da yayılacak.

Ancak kuşkuluyum….

Dönüyorum, bir de bize bakıyorum ve ne boş safsatalarla uğraştığımızı görüyorum….

Anastasiadis, “Kıbrıs’ta düşmanlık yok” derken, halkının bir kısmı ellerinde Yunan bayrakları ile “Türk kanı içme” yemini edebiliyor. Gerçekleşen  saldırılar için “istisnadır” da dense, benzeri karşıt örgütlenmeleri kışkırtma potansiyeli taşıyor….

İnsan olup biteni izlerken, yaşadığına utanıyor….

YERİN KULAĞI VAR

Talip Atalay
Talip Atalay

ATALAY’IN EV KİRASINI KİM ÖDÜYOR: Havadis gazetesinde yer alan kendisiyle ilgili habere kızan Talip Atalay, basının karşısına çıkmak yerine, adamlarına yazdırdığı bir açıklamayla, haberi yazanlara çamur atıp, aklanacağını sanıyor. Bugüne kadar yaptıkları, hakkındaki onlarca iddia bir tarafa, oturduğu evin kirasını bile devlete ödettiği iddia ediliyor. Hem de Sayıştaylığın, “bunun yasal olmadığı” yönündeki iki kez yazdığı uyarı yazısına rağmen. Dahası, ödenen kiraların geriye ödenmesini de talep etmiş Sayıştay yazısında. İsterse şimdi kalkar, “benim ev kiramı dairenin ödediğinden haberim yok” diyebilir, yemin bilah edebilir…    

YIKIMA DOĞRU: CTP-UBP hükümetini desteklememin esas nedeni, birbirlerini denetleyeceklerini düşünmemdi. CTP-DP, ya da UBP-DP tecrübelerimiz ortadaydı. İkisi de büyük partiydi, birinin partizanlığına, belki diğeri ‘dur’ der diye düşünmüştüm. Nitekim çok da fazla yanlış yapamadılar. Ama avuçları kaşındı, duramadılar. Bozdular hükümeti, bugüne kadar yaptıklarının üstüne tüy diktiler. Yaptıkları istihdamlarla, kamunun son bir direği kaldıysa, onu da yıkacaklar… 

BAL TUTAN: Bugünlerde Başbakan Özgürgün’ün yakını olmak büyük avantaj sağlıyor. Baksanıza neredeyse yedi sülalesini devletin çeşitli birimlerine üst kademe yöneticisi olarak atıyor. Dünürü, kayınbiraderi, uzaktan yakından akrabalar, hepsi de bir şekilde ihya ediliyor başbakanlığı döneminde. Hani bir söz var, “bal tutan, parmağını yalar” diye. Bu kadar müdür, müsteşar yetmemiş olacak ki, yeni makamlar ihdas ediyorlar. Bugünlerde parmak yalayanların sayısı epey fazla…

TRAJİKOMİK: Dikmen’den pompalanan su, Mağusa’ya ulaşamamış, çünkü  yolda patlak meydana gelmiş… Maliyeti arttıran alt yapı yatırımları işte bunun içindi beyler. Daha düne kadar, “biz hazırız, suyu biz yönetebiliriz” diye bağıranlar, aslında bırakın yönetmeyi, suyun akışını bile sağlamaktan acizler.Yıllardır kaynakları böyle tükettik…İşte KKTC’nin durumu budur. Fazla söze gerek yok. Ölmüşüz de üstümüzü örten yok…. “Biz böyle iyiyik” diyebiliyor musunuz hala…

İŞE BAK SEN: İstanbul’daki terör hadisesine yayın yasağı gelince, televizyonlar saçma sapan ayrıntılarla doldu. CNN Türk’de, İsrail’in nasıl “dostane” bir dille üzüntülerini ilettiği ballandıra ballandıra anlatılıyordu. Aklıma bizim memleket geldi. Hani “cenazemize, düğünümüze geldi” diyerek oy veririz ya, o hesap. Reel politikayı aklımız kesmez. Hala feodal gözlüklerle görürüz dünyayı…

VİCDANLARI SIZLAMIYOR MU?: Adam referandumda destek verdiği görüşün aksi çıktı diye anında istifa ediyor ama, Türkiye’de neredeyse her ay, terör saldırılarında yüzlerce kişi hayatını kaybederken yapılan tek açıklama “lanetliyoruz”dan öteye gitmiyor. Hiç mi sorumluluk hissetmiyor, vicdanları ile hesaplaşmaya yanaşmıyorlar. Bu nasıl bir siyaset anlayışı…  

ZİRVEDEKİLER: Hüseyin Ekmekçi: “Siz Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘siyasal İslam ve tarikat yok” deye durun. Makam koruma uğruna elpençe divan durmaya devam edin siyasetinizde… Nasıl olsa bedelini de siyasiler değil, halk öder her zaman… Laikliğe dört elle sarılma zamanıdır… Hem de her zamankinden daha çok…”.

DİPTEKİLER: Çöpe Giden Kirazlar: Tarım Bakanlığı’nın tarım ilacı kalıntısı analizlerine düzenli olarak devam ettiğini açıklaması, içimizi rahatlatmıyor. Biliyoruz ki, ne yerli üretimin ne de ithal ürünlerin tümüne ulaşılamıyor. Elimdeki kanıtı, çöpe boşalttığım için, ‘adını vermeyeceğim’ bir firmanın ithal ettiği kirazı, dün olduğu gibi çöpe boşalttık. Baktığınızda, taş gibi, taze. Küflenme falan yok. Ancak ağzınıza attığınızda, yoğun bir DDT kokusu. Tekrar yıkadık, sirkeli suda beklettik, aynen devam. İçine işlemiş.  Merak eden olursa, nereden aldığımı ve markayı söyleyebilirim. Daha önce de sormuştum, ihraç ettiğimiz ürünler Mersin kapısından dönerken, biz gelen üründen sağlık sertifikası istiyor muyuz? İstemiyorsak, neden? Rastgele denetimle bu iş yürümüyor…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar