Kıbrıs Eğitim Araştırmaları Birliği’nin (KEAB) iki yıldır organize ettiği ve geleneksel hale getirilme yolunda ilerleyen ‘2. Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’ sahibini buldu. KKTC eğitim kültüründeki belki tek ödül. KEAB, yaşamının son yıllarında üyesi olan saygıdeğer Eğitim Bilimi Uzmanı Kemal Yücel’in adını yaşatmak bağlamında bu ödülü iki yıl önce hayata geçirdi. Ödülün adının ‘patentini’ almak için gerekli girişimler de yapılarak, KKTC eğitimine bu ödülü, eğitim bilimi akademisyenlerini araştırma yapmaya motive etmek için kazandıracaktır. Tüm KEAB yönetim kurulunu ödülü yaratmada gösterdikleri vefa örneği için kutlarız.
Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’ne sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da sahip çıkmıştır. Sayın Akıncı KEAB yönetiminin bu çalışmasının desteklenmesi gerektiğini ve kendilerinin de bu tür etkinlikleri her zaman destekleyeceklerini belirtmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya KEAB yönetimine inancı ve Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’ne Cumhurbaşkanlığı olarak sponsor olmaları nedeniyle, teşekkürü bir borç biliriz.
Sayın Hakkı Yücel ve Yücel ailesine de KEAB’la birlikte ‘Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’nü sahiplenmeleri ve yaptıkları tüm katkılar için teşekkür ederiz.
KKTC eğitim kültüründe ne yazık ki ‘sistemsiz eğitim’ hakim. Sistemsiz eğitimin artık çağdaş ve bilimsel değerler üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. Bu gereklilik için de eğitim bilimi uzmanlarının, buraların evren ve örneklemini içerecek yoğun bilimsel araştırmalar yapıp, sonuçlarından yola çıkarak eğitimi sistemli hale getirmek lazım. Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’nü bu yolda etkili ve araştırmacıları araştırmaya motive edici olarak görmekteyiz. Benzer ödüllerin de çoğalması yerinde olur.
‘2. Kemal Yücel Araştırma Onur Ödülü’nü Eğitim Bilimi Uzmanı Begüm Oluşum kazanmıştır; kendisini kutlar, akademik yaşantısında nice başarılar dilerim. Begüm Oluşum’un ödülü alan çalışması ‘4. Sınıf Türkçe Dersinde Verilen Ev Ödevlerinin İncelenmesi’dir. Sevgi Kıngır ve Ali Ekber Şahin’le birlikte gönderilmiş çalışma.
Yarışmada finale kalan diğer iki çalışma da ntielik açısından, juriler tarafından tam not almış. Birinci ile aralarında çok az puan farkları olmuş. Önemli olan Kıbrıs eğitim kültürüne katkı koymak ve diğer iki çalışma da bunu çok iyi yapmış. Ayşe Bengisoy’un ‘Hafif Zihinsel Yetersizliğe Sahip Ergenlerin Cinsel Gelişim Sürecinde Aile Eğitim Programının Etkililiği’ idi. Diğer çalışma ise Eda Kargı, Yücel Yazgın ve Mesut Aydener’in ‘Kuzey Kıbrıs’ta Kuşaklararası Oyun ve Oyuncağın Evrilmesi’. Tüm araştırmacıları tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
Ödülü kazanan Begüm Oluşum’un çalışması KKTC devlet ilkokullarında türkçe dersinde hangi ev ödevlerinin ne sıklıkla verildiğini öğrenmeye yönelik bir çalışma. Nicel araştırma yöntemi kullanıldı. Veriler anket ve anketi yorumlamak için yapılan görüşme tekniği ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda, okuduğunu anlama alanı ile ilgili ödevlerin daha çok verildiği, konuşma ve sunma alanında verilen ödevlerin çok az olduğu araştırmada saptanmıştır. En az ödev verilen konular arasında; konuşma ve sunma, dinleme, geleneksel yazma alanında ise betimleme gerektiren metinler yazdırma olduğu saptanmıştır.
Türkçe dersinin kazandırması gereken becerilerden bazılarında, az ödev verilmesinin öğretmenler tarafından öneminin farkında olunması, araştırmacı tarafından umut verici bir sonuç olarak bulunmuştur. Sayın Begüm Oluşum araştırmaya dayalı bazı öneriler sunmuş. Özellikle ilkokul 4. Sınıf programın yoğunluğunun tekrar gözden geçirilmeli. Ayrıca yapılandırmacılık yaklaşımına göre öğretmenlere yönelik, ödev konusu ile ilgili hizmet içi eğitimler düzenlenmesini önermiştir.
Türkçe dersinin bazı alanlarında az ödev vermelerinin gerekçesini öğretmenler ‘kolej sınavı’na bağladılar. Kolej sınavının öğretmenleri ve öğrencileri çok fazla etkilediğini belirttiler. 4. sınıfta koleje hazırlık çalışmaları başladığı için öğretmenler, öğretim programını yetiştirememe kaygısı duyduklarını, bu nedenle çok çeşit ödev veremediklerini ve bu sınavların eğitimi kötü etkilediğini söylemişlerdir. Ayrıca materyal eksikliğinin de az ödev vermede etkili olduğunu belirttiler.
Sistemsiz KKTC eğitimindeki, temel problemler bu çalışmada bilimsel olarak yeniden ortaya kondu: kolej sınavı ve kolejin kendisi, materyal eksikliği, yoğun program, yapılandırmacı eğitimi öğretmenlerin henüz içselleştirememesi, hizmet içi eğitimlerin bilimsel olarak saptanıp yapılmaması.
Ödev bu köşede daha önce de tartışılmıştı. Ödevin faydalı mı, faydasız mı olduğu tartışıldı. Literatür ikiye bölünmüş fayda ve zarar açısından. Bu tür araştırmalar okunup analiz edilmeli. Uygulamaya nasıl yansıyacağına ancak öyle karar verilebilir.
İlgililere önerimiz bu tür bilimsel çalışmaları okumaları (yapacak işleri yok zaten). Biliyoruz imkansız ama söylemekte de sakınca yok.
